Nasipse Adayız

MESUT KARA / EVRENSEL – Bir süredir bütün ülke seçime kilitlendi, seçimle yatıyor, seçimle kalkıyoruz. Bu her seçim öncesi yaşanıyor olsa da geleceğimizi oylayacağımız bu seçim öncekilerden biraz farklı. Biz bu seçim günü “Nasipse Adayız”a kısa bir bakış atalım.

30 Ekim 2016 tarihinde bu sayfada “Ercan Kesal: Hekim, Yazar, Oyuncu, Senarist” başlığıyla yayımladığımız yazıda(*) da söz ettiğimiz Doktor, Yazar, Senarist, Oyuncu, Yönetmen Ercan Kesal 2000’lerin başında Beyoğlu Belediye Başkanlığı için aday adayı olmuş, yaşadığı deneyimden yola çıkarak “Nasipse Adayız” adıyla bir roman yayımlamıştı.(1) Kitabın arka kapak tanıtım yazısında şu cümleler yer alır; “Pazarlıklar, imaj operasyonları, anket dümenleri… Bağlamalar, ayarlamalar, gecelere katılmalar, ‘yukarıya’ ulaşmaya çalışmalar… Oy ve ilişki peşinde deli dolu bir uğraş… İnsana aklını yediren bir takıntı. Küçük ve büyük siyasetin deveranlarını, ikbal hesaplarını bütün hararetiyle anlatan trajikomik bir novella. Ercan Kesal´ın bilinen sahiciliğiyle, sıcak üslubuyla…”

Romanı senaryolaştırıp sinemaya uyarlayan Ercan Kesal senarist ve oyuncu olarak yer aldığı sinemada yönetmen olarak kamera arkasına geçer böylece. Filmin başrol oyunculuğunu da yapan Ercan Kesal’a Nazan Kesal, Selin Yeninci, İnanç Konukçu, Müttalip Müjdeci gibi oyuncular eşlik eder.

Film 30 Ekim 2020’de vizyona girmiş, salgın önlemleri kapsamında sinema salonlarının kapanmasıyla ancak 3 hafta salonlarda gösterilebilmiş olsa da ilgi görmeyi, katıldığı festivallerde ödüller almayı başarmıştı.

Film 39. İstanbul Film Festivali’nin Ulusal Yarışma seçkisinde yer alır ve En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazanır. Katıldığı 27. Adana Altın Koza Film Festivali’nde En İyi Film seçilirken, ayrıca 5 dalda da ödül alır. 53. Sinema Yazarları Derneği Ödüllerinde de En İyi Film Ödülü de dahil olmak üzere beş ödül alırken, Belgrad Uluslararası Film Festivali’nde “En İyi İlk Film Ödülü’nü kazanır.

KİTAP

Roman formatında yayımlanan kitabı şöyle özetleyebiliriz: İstanbul’da özel bir hastanenin büyük ortağı ve aynı zamanda pratisyen hekim olan Kemal Güner bir gün bir radyo programına davet edilir. Programa çok sayıda telefon gelir. Bunun üzerine radyo sahibi Kemal Güner’e bunun bir işaret olduğunu, ilçe belediye başkan adayı olsa seçilebileceğini söyler. Bundan etkilenen Kemal Güner, aday olsa nasıl olacağını düşünür ve bu fikir kafasına yerleşir.

Bu düşünceyi anlattığı arkadaşı o boş boğazlık yaparak o kadar çok kişiye anlatmıştır ki herkes onu aday olacak zanneder. Kendisi de bu rüzgara kapılır. Sürekli dernek toplantılarına katılmaktan, sosyal medya uzmanlarına Web sitesi yaptırmaya, bazı hayır geceleri için davetiye almaktadır. Şoförü Naci arabada sekreter kızla işi pişirince onu kovar ama aynı gece alkollü kaza yapınca geri çağırır. Bu da ona şantaj olarak geri döner. Diğer adaylar onun hakkında eşcinsel diye laf çıkarınca eski sevgilisi Figen ile görüşmeye başlar.

FİLM

Kitapta uzun bir sürece yayılan anlatı filmde Beyoğlu belediyesi için başkan aday adayı olan Doktor Kemal Güner’in adaylık sürecinde yaşadığı trajik hikayesinin bir günü, adaylığını açıklayacağı gün başına gelenler anlatılır.

Özel Beyoğlu Hastanesinin sahibi olan Kemal Güner’in adaylık çalışmalarını yürüttüğü sürecin bir gününü anlatan film ülkenin siyasi atmosferine, siyasetin çıkarcı, sahte ilişkilerine dair detaylar içeriyor. Aday Adayı Kemal Güner’in gözünden reel politikanın öteki yüzünü, yapılan pazarlıkları, insanın kötücül yüzünü görüyoruz filmde.

Oy desteği bulabilmek için yapılan esnaf, dernek vakıf ziyaretleri, sıkışmışlıklar, zorakilikler, zorunluluklar, riya, aldatılmışlıklar, yalandan verilen sözler…

Desteğini istediği bütün bu çevre temsilcilerini, adaylığını açıklayacağı “bir numara” dedikleri ‘genel başkan’ın da katılacağını söylediği yemeğe davet eder. Bütün ekibiyle heyecanla hazırlanır düğün salonundaki yemekli geceye. Bir numaranın gözüne girip aday olabilmek için her yolu deneyen, özenle çalışarak hazırlandığı geceye eski eşi Figen de katılarak yanında olur.

Memleket derneklerinin, sivil toplum kuruluşlarının, vakıf temsilcilerinin katıldığı kalabalık gecede yemekler yenilip içkiler içilirken vaatlerini, projelerini anlatır Kemal Güner. Zaman ilerler fakat “bir numara” bir türlü gelmez. Hep yeni bir uğrak yeri eklenir, programına, yemeğe katılımı ilerleyen saatlere ertelenir.

İnsanlar yer içer, eğlenir salondan ayrılmaya başlar. Bir numara geliyor dendiğinde salonda kimse kalmamıştır ve kazanmak için çıktığı yolda bir kaybedene dönüşen Kemal Güner, “Gelemiyor” haberiyle büyük bir çöküş yaşar. Sonrası oldukça trajik…

(*) https://www.evrensel.net/yazi/77797/ercan-kesal-hekim-yazar-oyuncu-senarist

(1) Nasipse Adayız, Ercan Kesal. İletişim Yayınları, Ağustos 2016

2687980cookie-checkNasipse Adayız

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.