Birileri cevap versin lütfen…
Eğer hedef yoksa veya sonu yoksa, o zaman hayat sadece koşmaktan ibaret midir?
Hayat bir koşu mudur ve bizler bu koşuyu yönetebilir miyiz?
Hayatı yönetmek iddiasında olanlar var.
Aklın her şeyi çözeceğine inananlar, hayatı da yöneteceklerine inanırlar.
Gerçekten, hayatı yönetmek mümkün mü? Hayatı yönetmeye çalışmak ne kadar doğrudur? İstesek bile bunu yapabiliyor muyuz?
Hangimiz, hayatta planladığımız noktada olduğunu söyleyebilir?
Hayatta başarısız olduğumuzda da planımız böyle değildi, başarılı olunca da öyle planlamamıştık.
Başarısız olanlar, öyle planlamadıklarını kabul edebilir. Ama ne yazık ki, başarılı olanlar öyle planladıklarını iddia edebiliyorlar.
Hayatımızı tekrar gözden geçirmek gerekiyor.
Hayatın bir koşu olduğu söylenir. Herkes bir şeylere koşuyor; kimi paraya, kimi makamlara, kimi alkışa, kimi şöhrete, kimi mala ya da lüks arabalara…
Herkesin koştuğu yere vardığını sanmayın. Çoğu insan, koştuğuna ulaşamadan bu dünyayı terk ediyor. Ve koştuğuyla kalıyor.
Hayat bir koşu ise, nerede biter?
Sonu ya da varış noktası olmayan bir koşu olur mu? O halde nereye varmak için koşuyoruz, bunu biliyor muyuz?
Eğer hedef, para kazanmak, kariyer, mal, şöhret ise, bunları elde ettiğimizde koşunun sonunu varmış oluyor muyuz?
Birileri cevap versin lütfen…
Eğer hedef yoksa veya sonu yoksa, o zaman hayat sadece koşmaktan ibaret midir?
Koşan düşünemez, ancak durup etrafına bakabilen düşünebilir.
Afrika ormanlarında beyazlar ve yerlilerden oluşan bir ekip yavaşça ilerlerken, beyaz adam daha hızlı yürümelerini isteyince yerliler şöyle demiş : “Daha hızlı gidemeyiz. Çünkü ruhlarımız geride kalıyor”.
Evet, çok koşan ruhunu geride bırakmış oluyor.
Ruhsuzdan ne beklenir ki?
Ne olur, biraz durup dinlenin.
Biraz yavaşlayın.
Nereye doğru koştuğunuzu bir daha gözden geçirin.
Çok şeyler değişebilir.
Olmaz mı?
NOT: Yaz tatili nedeniyle yazılara ara vermek istiyoruz. Buluşmak dileğiyle…
