İNGİLTERE'DEN… Ergenekon dedikleri

Ergenekon tartışması sürüp gidiyor. İstanbul’un Ümraniye İlçesi’nde bir yıl önce bir gecekonduda bombaların bulunmasıyla başlayan süreçte,  İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Ergenekon iddianamesinin tamamlanan bölümünü 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sundu. İddianamede adı geçen 86 kişi hükümeti darbe ile devirmeye teşebbüs, Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesinin bombalanması, halkı tahrik ve askeri itaatsizliğe teşvikle suçlanıyor.

Ahmet Taner Kışlalı, Mustafa Yücel Özbilgin, Necip Hablemitoğlu ve 16 kişinin öldüğü Gazi Mahallesi olaylarından Ergenekon terör örgütü sorumlu tutulurken,  Danıştay’a saldırı ve Cumhuriyet’e bomba atmakla suçlanan emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ergenekon’un üst düzey yöneticisi olarak iddianameye girdi. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve serbest bırakılan Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı ilhan Selçuk’un da Ergenekon terör örgütünün üyesi olduğu yer alan iddialar arasında.

Aylardır kamuoyunu meşgul eden operasyonla ilgili o kadar çok spekülasyon yapıldı ve yazıldı, çizildi ki internete girip araştırdığımda, 15 Temmuz Salı akşamı itibarıyla tam 8 milyon 40 bin dosya karşıma çıktı. Evet yanlış okumadınız tam 8 milyon 40 bin dosya…. Ama pek çoğu da içeriksiz ve araştırılmadan yazılmış herhangi bir somut bakış açısından uzak, propaganda amaçlı yazılar.  

Ortada iki gücün iktidar savaşı var gibi. Bir taraftan AKP hükümeti ve onları destekleyen bazı yayın organları. Diğer taraftan AKP’ye karşı olan kesimler ve meseleyi özellikle laik-anti laik (Cumhuriyetçi-Şeriatçı) temeline odaklamaya çalışan kesimler.

Yani Muhafazakar eğilimli hükümet ile aralarında askeri teşkilatın da bulunduğu laik cumhuriyetçi elitler arasında uzun süredir devam eden güç mücadelesinin bir parçası.   İki tarafta kendi stratejilerine ve taktiklerine göre hamleler yapıp geri çekiliyor, daha sonra karşıdan gelen tepkiye göre yeni hamleler geliştirip, yeniden ortaya çıkıyor. Karşılıklı tehditler, blöfler, suçlamalar…

Tabii bu mücadelenin sonucunda ortaya çıkanlar ve yaşananlar küçümsenecek şeyler değil. Çünkü Türkiye tarihinde ilk defa kuvvet komutanı düzeyinde iki orgeneral tutuklandı ve hapse atıldılar. İlk defa darbe girişimlerinden dolayı birilerine dava açıldı.

Ama tartışılması gereken asıl hususlar göz ardı ediliyor gibi. Sorulması gereken sorular ve cevaplar hala yok. Mesela; 

Ergenekon örgütü hangi amaçla, ne zaman kimler tarafından kuruldu? Nasıl oldu da bu güne kadar ortaya çıkarılamadı?

Operasyonlar iktidardaki AKP’nin kapatılması ve Erdoğan da dahil, liderlerinin kamu hayatından yasaklanması kararı alınabilecek davayla da ilişkili mi?

İlişkiliyse AKP bu gücü kimden ve nasıl aldı?

Örneğin, gelişmelere karşı sessiz kalan ordunun daha üst kesimleriyle bir takım pazarlıklar yapıldı mı?

Ergenekon’un medyayla ilişkileri nedir?
Örgütün yurt dışındaki yan örgütlenmelerine neden dokunulmadı?  Örneğin, Londra’da da örgütün destekçileri var mıydı?
Kıbrıs bağlantıları açıklanacak mı?
Sivillerle, patronlarla, ABD ile CIA ile ilişkileri nedir? Ergenekon’un tümü bu yakalanan 86 kişiden mi ibaret midir?
Ergenekon Soruşturması neden bir anda kesilmiştir ve daha ileriye götürülememiştir?
Kürt illerinde yaşanan yüzlerce faili meçhul cinayet, gözaltında kayıpların bu çeteyle bağlantısı nedir? 

Teknik detayları geçtiğimiz gün açıklanan iddianame bu soruların hiçbirine cevap vermiyor. Oysa Ergenekon adı verilen, ve Türkiye vatandaşlarına onlarca yıldır hayatı zindan eden “derin devlet”in varlığı zaten biliniyordu. Yani bu hiçte yeni bir şey değil aslında.  Bunu birileri Türkiye’de yıllardır söylüyordu. Asıl tartışılması gereken sorunların bunlar olmadığını da biliyoruz. 

Çünkü Türkiye’de Ergenekon denen şey öyle gizli komplolarla, sözde operasyonlarla, karşılıklı iktidar savaşlarıyla falan açıklanacak gibi bir şey değil. Ergenekon 1 Mayıs 2008’deki olaylarda da devletin başındaydı.  1 Mayıs 1977’de de.  Ergenekon Hasan Ocak cinayeti işlendiğinde de iktidardaydı. Kürt illerinde, Hakkari’de, Diyarbakır’da, Van’da, Silopi’de binlerce faiili meçhul işlendiğinde de. Ergenekon 2 Temmuz 1993’te Sivas’taydı. TMT kurulduğunda ise Kıbrıs’taydı. Savcı eğer iddianamesinde bunlardan haberim yoktu diyorsa ya bizi kandırıyor ya da çok saf….

650250cookie-checkİNGİLTERE'DEN… Ergenekon dedikleri

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.