Niğde’de Selçuklu mirası kentsel dönüşüme kurban edildi!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – AKP’li Niğde Belediyesi’nin tarihi Kale Mahallesinde başlattığı kentsel dönüşüm sırasında tarihi yapılar yıkıldı, kale duvarları arasında kalan tüneller molozlarla dolduruldu…

Niğde Belediyesi ve TOKİ tarafından yürütülen Niğde Kale Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüm projesi için Cumhurbaşkanı kararı ile çıkarılan acele kamulaştırma kararıyla ilgili açılan iptal davası Danıştay 6. Dairesi’nde görüldü. Danıştay’ın daha önce yürütmeyi durdurma kararı verdiği davanın duruşmasında Danıştay Savcılığı’nın da acele kamulaştırmayla ilgili Cumhurbaşkanı Kararının iptali yönünde mütalaa verdiği öğrenildi. Davanın avukatı İsmail Hakkı Atal, Niğde Kale Mahallesi’nde önemli kısmı kültür varlığı niteliğindeki 2 bin civarında gayrimenkulün AKP’li Niğde Belediyesi tarafından hukuka aykırı şekilde çıkarılan Cumhurbaşkanı kararına dayanılarak acele kamulaştırmaya konu edildiğini belirterek, “AKP’li Niğde Belediyesi, Selçuklular tarafından inşa edilen Niğde Kalesinin etrafında yapılanmış olan Kale Mahallesinin tarihi dokusunu yok etti. Niğde Kalesinin dış duvarları ile iç duvarlar arasındaki tünelleri molozlarla doldurdu” diye konuştu.

DANIŞTAY CUMHURBAŞKANI KARARININ YÜRÜTMESİNİ DURDURDU

Niğde’de kentsel dönüşüm başlatılan Kale Mahallesindeki yapıların yıkımına dayanak teşkil eden acele kamulaştırmalara ilişkin Cumhurbaşkanı kararının iptali için mülk sahiplerinin açtığı iptal davaları Danıştay’da görüldü. Danıştay 6. Dairesi, davalı idarelerden acele kamulaştırma kararına dayanak oluşturan planın gönderilmesini istedi. Ancak acele kamulaştırma kararından tam 6 ay sonra hazırlanan planın gönderilmesi üzerine Danıştay bu planın acele kamulaştırma kararına dayanak oluşturamayacağına hükmederek 24 Mart 2022 tarihinde Cumhurbaşkanı Kararı’nın yürütmesini durdurdu.

DAVADAN VAZGEÇİRTİLEN VATANDAŞ KENDİNİ YAKMAYA ÇALIŞTI

Davacıların avukatı İsmail Hakkı Atal, duruşma sırasında Danıştay Savcılığı’nın da Cumhurbaşkanı kararının iptali yönünde mütalaa verdiğini kaydederek, “Danıştay 6. Dairesi önümüzdeki günlerde kararını açıklayacak. Daha önce dava açan, ancak Belediyenin davadan vazgeçirdiği müvekkillerden Mesut Demir ise, 28.04.2023 günü Belediye yıkım ekiplerinin gelmesi üzerine evinin üzerine benzin bidonuyla çıkarak kendini yakmaya çalıştı” dedi.

AKP’Lİ BELEDİYE SELÇUKLU DÖNEMİNDEN KALMA DOKUYU YOK ETTİ

Niğde Kale Mahallesi’nde önemli kısmı kültür varlığı niteliğindeki 2 bin civarında gayrimenkulün AKP’li Niğde Belediyesi tarafından hukuka aykırı şekilde çıkarılan Cumhurbaşkanı kararına dayanılarak acele kamulaştırmaya konu edildiğini belirterek, “AKP’li Niğde Belediyesi, Selçuklular tarafından inşa edilen Niğde Kalesinin etrafında yapılanmış olan Kale Mahallesinin tarihi dokusunu yok etti. Niğde Kalesinin dış duvarları ile iç duvarlar arasındaki tünelleri molozlarla doldurdu” diye konuştu.

 

 

Danıştay’da görülen duruşmada, Niğde Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürü’nün Kale, Alaaaddin, Balhasan, Eskisaray, Songur ve Burhan mahallelerindeki 12,5 hektarlık yıkım alanında Koruma Kurulunun 3 gün inceleme yaparak koruma altına alınacak yerleri belirlediklerini söylediğini dile getiren Atal, “Aslında Kurulun nasıl görev yapmadığını ve betonlaşma projelerinin tasdik mercii olduğunu, hukuka ve kanuna uygun işlem yapılmadığını da itiraf etmiş oldu. 125 dönümlük alanda 2 bin gayrimenkulün bırakınız incelemeyi, 3 gün içinde etrafından dolaşılarak yürünmesi dahi mümkün olmadığından, hukukun ve bilimin nasıl by-pass edildiği, ülkemizin betona boğularak ekonomik felakete uğratılması süreci Niğde Belediyesinin tarihi Kale Mahallesi yıkımıyla bir kez daha somutlaştı” görüşünü dile getirdi.

Yapılan uygulamanın ‘Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun’a dayandırıldığını ancak uygulamada kanun hükümlerinin tam tersinin uygulandığını savunan Av. İsmail Hakkı Atal, “Yıpranan tarihi eserler yenilenerek korunmak ve yaşatılarak kullanılmak yerine dava açan müvekkillerin dışındakiler Niğde Belediyesi tarafından yıkıldı. Danıştay tarafından Cumhurbaşkanı Kararının iptali an meselesi olduğundan, başkaca yurttaşlar dava açmadan Niğde Belediyesi yangından mal kaçırırcasına yıkım işlerini uyguluyor” diye konuştu.

Sadece arkeoloji ve sanat tarihi alanında değil, ekonomi biliminden de uzak bir anlayışla ülkenin inşaat ve beton yığınına sürüklendiğinin altını çizen Atal, “Üretimden uzak bu betonlaşma ve rant süreci, ülkemizi ekonomik krize sokmuştur. Hal böyleyken, tarihi ve kültürel varlıklarımızın yok edilerek ekonomik krizi daha da derinleştirecek betonlaşma sürecinin devam ettirilmeye çalışılması, sadece tarihi Kale Mahallesindeki yurttaşlara değil, tüm ülkemize ve halkımıza zarar verici bir faaliyettir” görüşünü savundu.

Atal, Niğde Belediyesi’nin tarihi kalenin iç duvarlarıyla dış duvarları arasında bulunan yeraltı odaları ve tünellerin molozlarla doldurulduğunu gösteren görüntüleri de paylaşarak, Kayseri Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nu yapılan tahribata payanda olmakla eleştirdi.

Niğde’deki tarih yıkımına zemin teşkil eden acele kamulaştırma kararının iptali için açılan davada davalı idare olan Cumhurbaşkanlığı, Danıştay’a ilettiği savunmasında davada süre aşımı bulunduğunu belirterek, “acele kamulaştırma işleminin sebep unsuru bakımından Cumhurbaşkanına takdir yetkisi verildiği, başka bir deyişle, idarelerce yapılacak hizmet ve yatırımların gerektirdiği kamulaştırmaların aceleliğine karar verme yetkisinin Cumhurbaşkanına bırakıldığı, dava konusu acele kamulaştırma kararının kanuna ve mevzuata uygun olduğu” yönünde savunma verdi.

Danıştay 6. Dairesi ise yürütmeyi durdurma kararında dava konusu Cumhurbaşkanı kararının davacıya tebliğ edildiğine dair belgenin dosyaya sunulmadığı ve davacı tarafından öğrenme tarihi üzerine altmış günlük genel dava açma süresi içinde davanın açıldığın belirterek, “davalı idarelerin davada süre aşımı bulunduğu yönündeki itirazı yerinde görülmemiştir” hükmüne yer verdi.

NİĞDE KALESİ SELÇUKLU DÖNEMİNDE YENİDEN AYAĞA KALDIRILDI

Niğde Kalesi’nin geçmişi M.Ö 8. yüzyıla kadar uzanıyor. 13. yüzyılda Anadolu Selçuklu Devleti döneminde Sultan I. Alâeddin Keykubat tarafından yapılan imar faaliyetleri sırasında kapsamlı bir onarım gören Niğde Kalesi, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinde de onarımlar gördü. Kale içerisinde 1223’te Sultan I. Alâeddin Keykubat adına yaptırılan ünlü Alaeddin Cami, anıtsal taç kapısı ve taş işçiliği ile dönemin özgün inanç yapıları arasında yer alıyor.

TESCİLLİ OLMAYAN YAPILARIN YIKIMI TAMAMLANDI

Niğde Belediyesi’nin ‘Kale ve Çevresi Yenileme Projesi’ adıyla başlattığı kentsel dönüşüm projesi hakkında belediyenin resmi internet sitesinde şu bilgilere yer veriliyor: “Günümüze kadar birçok uygarlığa ev sahipliği yapan Niğde’nin önemli tarih ve kültür alanlarından birisi olan Niğde Kalesi ve çevresini tarihi dokuyu bozmadan yenileyip halkımızın kullanımına sunuyoruz. Niğde’mizin tarihi ve kültürel açıdan zenginliğini ve birikimini geleceğe taşıyacak olan ve şehrimizi turizm açısından önemli bir merkez haline getirecek olan Kale ve Çevresi Koruma ve Yenileme projemizde şu anda tescilli olmayan yapıların yıkımını tamamlamış durumdayız.

‘CAZİBE MERKEZİ OLACAK’

Başkan Özdemir, “Niğde Belediyesi Kale ve Çevresi Dönüşüm Projesi ile günümüze kadar birçok uygarlığa ev sahipliği yapan Niğde’nin önemli tarih ve kültür alanlarından birisi olan Niğde Kalesi ve çevresi tarihi dokuyu bozmadan yenileyip halkın kullanımına sunulacaktır. Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın imzaladığı Kararname ile ‘Kale ve Çevresi Koruma ve Yenileme Alanı’ olarak ilan edilen ve yaklaşık 45.000 m2’lik alanı kapsayan kentsel yenileme alanı ilimiz açısından bir cazibe merkezi olacaktır. Proje kapsamında kentin tarihi ve kültürel dokusu korunarak gerçekleştirilecek çalışmalar ile şehrimizin geçmişten gelen değerleri geleceğe taşınacaktır” dedi.

BUTİK OTELLER, ÇARŞI VE ALIŞVERİŞ MERKEZİ YAPILACAK

Proje kapsamında tarihi yapılar aslına uygun olarak restore edilecek. Butik oteller, çarşı, sinema, alışveriş merkezi gibi yapıların yer alacağı proje, kentin tarihi değerlerini geleceğe taşıyacak bir proje olarak nitelendiriliyor.”

 

2687140cookie-checkNiğde’de Selçuklu mirası kentsel dönüşüme kurban edildi!
Önceki haberLGBTİ+, seçim kampanyasındaki nefret dilinden şikayetçi
Sonraki haberVarlığını “terörle mücadele” retoriğine borçlu bir rejim!
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.