ilk emir
“oku” oldu
okudum
ilmik ilmik
dokudum
defter kitap
zan külliyat
dolu boş
ne bulduysam okudum
cahil kaldım
gökten ineni
yerden biteni
karalanıp silineni
taşa çizileni okudum
müsveddeyi,
temize çekileni okudum
kainat kitabı gibi muntazam
mesnevi gibi tarümar okudum
faniye ser oldum
mealini aslından hakiki buldum
adettendir ayet
kestim kolu diyet
beyan edip niyet
çuvaldızı kinayet okudum
ne kudsiyet kaldı
ne mahremiyet
cananıma sela
umumi helaya
bela okudum
güzü baharı
yazı kışı okudum
yazı tura attım
yazı sandım ayazı okudum
dirayetle
hararetle
soğumadan okudum
okumadan soğudum
ummanı okudum
dermanı bulamadım
saymadım, baştan okudum,
sondan başlayıp tersten okudum
yenilenmek için yenildim
döndüm, yeniden okudum
cefayla acı
sefayla tacı okudum
dağı taşı
kalem kaşı
gözde yaşı
dertli başı okudum
aruzla hece
gündüzle gece
ilimle irfan
nahoş eğlence okudum
önsöz okudum
dipnot okudum
dansöz göbeğinde
banknot okudum
alnımda yazan
enayiyi okudum
gazoz kapağı
takvim yaprağı
parmak izi
kapı zili okudum
dua da yazdım
beddua da okudum
yasa, masa yazdım
anayasa da okudum
vatanım mevzuat
hayrına teferruat
yüzlerce müfredat
kaç bin sayfa müktesebat okudum
kabullendim uymadım
uydum kabul görmedi
uysa da okudum
uymasa da okudum
bunu yazan tosunu
tosunu kollayan mollayı okudum
yaprak yaprak
yufka açar gibi
sure sure
muska açıp okudum
kalem kırdım, infaz bozdum
insaf edip insan ettim
aha bunu da incilden okudum
hitabeler, kitabeler
suya yazılmış yazı okudum
eski usül kazı
çifte telli sazı yazdım
hatırsızı hatırıma kazdım
hem okudum
hemi yazdım
kendim yazdım
kendim okudum
mısralar çattıysam da
pek de şair olamadım
çaylar gibi akamadım
akıllarda kalamadım
“yağdı yağmur, çaktı şimşek”
diyenim bile olmadı
yakınıma yazdım sanıldı.
öyle tutuk tutuk yutkundum,
zindanda tutuklu unutuldum
ne okuduysam
gönül için okudum
gönülden okudum
‘Ali’m alimimdir’ deyip, dinledim,
dedi, “aldırma”
aldırdım,
şair olma ihtimalini
rafa kaldırdım.
___________
Sedat SARICI
24 Mayıs 2020, Londra
[email protected]