Mart ayından beri insanlık için büyük bir bela olmaya devam eden pandemi sürecinde olumluluklardan bahsetmek hiç kolay değil.
Hele benim gibi, binlerce insan gibi yakın canlarını kaybeden kişiler için bu hiç, ama hiç kolay değil.
Ama madem ki bu misyonu yüklendik, kendimiz için toplum aktivisti yakıştırması yapılıyor, bunu yapmalıyız. Tıpkı içi kan ağlayan ama mutlu bir insan rolü oynaması gereken aktörler gibi.
İngiltere’de yaşayan toplumumuz da her toplum gibi bu illetten etkilendi. Ama aramızdan birçok kahramanlar da çıkıp kendilerini “toplum lideri” olarak görenlere büyük dersler verdi.
Bu yazımda bu kahramanlardan birkaçına değineceğim.
Soner Mustafa Karagözlü tam anlamıyla bir çevreci, bir doğa aşığı. İki yıl önce toplumumuzun yoğun yaşadığı Londra’nın Haringey semtinde çiftçi babasının öğrettiklerini uygulamak için kolları sıvadı ve Edible London grubunu kurdu.
Kazanç amaçlı olmayan grup “bir eko sistem yaratarak gıda yoksulluğuna son vermek” amacıyla yola çıkmıştı.
“toplumumuz içerisinde gıda yetersizliğinden muztarip olan kişilerin sağlıklı beslenmelerini sağlamak ve toplumu gıda yetiştirmeye teşvik etmek”. Bu alıntı grubun Web Sitesinden.
Edible London bugün 345 gönüllü ordusu ve 60 toplum kuruluşu ile çalışarak amacını gerçekleştirmek yolunda dev adımlarla yürümektedir. Grup haftada 600 kişiye, tamamen ücretsiz sıcak yemek dağıtmaktadır.
Grubun dinamik lideri Soner Karagözlü ve toplumumuz içerisindeki yardım kuruluşları birlikte çalışarak pandemi esnasında binlerce ihtiyaçlı kişiye yardım elini uzattılar.
Sekiz ay içerisinde Edible London’ın sağladığı gıda malzemeleri ile hazırlanan yemek sayısının 1 milyona ulaştığı geçtiğimiz hafta açıklandı.
Karagözlü bir milyon daha yiyecek malzemesi sağlamak için yeni bir bağış kampanyası başlattı. Bağış yapmak için crowfunder.co.uk./millionmealplan sitesine ulaşınız.
Güney Londra’da yaşayan Münevver Borova pandemic sürecinden önce de yaptığı hayırsever çalışmaları ile toplumumuzun öne çıkanları arasında idi.
Çatı isimli grubu kurmasındaki amaç yaşamları Londra sokaklarında geçen evsiz kişilere yardım elini uzatmaktı.
Pandemi sürecinde bu bedbaht insanların yaşamı daha da çekilmez, daha da tehlikeli bir duruma büründü.
Münevver Borova bu süreçte çalışmalarına hız verdi. Evinde, kendisi gibi birkaç yardımsever arkadaşı ile evsiz kişiler için yemekler yapıp dağıtılmasını sağladı, onları soğuk kış aylarında koruyacak giyecekler, ilaçlar alınabilmesi için yardım kampanyaları başlattı.
Çatı, zaman zaman çalışmalarına pandemi yasakları yüzünden ara verse de ilk fırsatta onları tekrar başlattı.
Münevver Borova’ın fiziksel engelliliği çalışmalarını hiç etkilemedi. Tam aksine onun azmini daha da kamçıladı. Onun azmi, yardım etme heyecanı etrafında büyük bir gönüllü ordusunun oluşmasına yol açtı.
Bu güzel insanın ve Çatı gönüllülerinin hizmetleri artarak devam etmektedir.
Hüseyin Hoca da pandemic sürecinin önde gelen kahramanları arasında bulunmaktadır.
O hiç stereotipik bir din adamı olmadı. Dini inancı olsun olmasın, herkese hoşgörü ve saygı ile yaklaştı. Pandeminin en kızgın günlerinde, günde onlarca vefat eden kişinin defin işlemleri ile uğraşmasına ragmen her zaman kendisinden yardım isteyenlere elini uzattı.
Hüseyin Hoca zaman zaman büyük riskler aldı. Hala risk almaya devam ediyor. Birçoklarımız sağlığından endişe duyarak kendisini uyarmamıza ragmen toplumun bir güç, ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.
Birçokları tarafından “Egg” olarak bilinen Erkin Güney, babası Ramadan Güney’den devraldığı Masjid Ramadan, (Shacklewell Lane Camisinin) yöneticisi olarak ailelerin en zor günlerinde onların yanında olan bir değerli toplum ferdimiz.
Erkin’in sosyal medyada zaman zaman ağlatan, zaman zaman toplumumuzun vijdanını kamçılayan videoları sürecin başta gelen görüntülerinden.
Erkin Güney’in toplum hizmetleri büyük bir hassasiyet ve empati ile yürüttüğü cenaze hizmetleri ile sınırlı kalmıyor. Edible London’ın sağladığı malzemeler ve yemeklerin topluma dağıtılmasında da büyük bir rol oynamaktadır.
Edible London, Çatı, Hüseyin Hoca ve Masjid Ramadan. Soner Karagözlü, Hüseyin Hoca, Münevver Borova ve Erkin Güney. Bu kurumlar ve kişiler arasındaki ortak nokta, birlikte toplum yararına çok güzel bir yardımlaşma ağı kurmalarıdır.
Bu güzel insanların arkalarında Kıbrıs Türk Toplum Merkezi gibi dev bir toplum kuruluşu olması büyük bir şans. Toplum Merkezinin sağladığı hizmetleri, bu kurumun kahramanlarını bir başka yazıda ele alacağım.
Teşekkürler değerli insanlar.
