“Para basmak modern hırsızlık”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 30’dan devraldıkları enflasyonun bugün yüzde 5,3’e, yüzde 62.7 seviyesinden devraldıkları faiz oranlarının da 7.93’e indiğini belirterek, ”Eskiden para basarak bunları karşıladılar. Biz para basmaya ‘modern hırsızlık’ dedik ve dönemimizde para basmaya asla müsaade etmedik” dedi.

Erdoğan, Hak-İş Mesleki Eğitim Kursiyerleri Sertifika Töreni’nde yaptığı konuşmada, iktidarı devraldıklarında ekonomik olarak bir çok göstergede Türkiye’nin çok zor bir süreçten geçtiğini, Hükümet olarak çok kısa bir sürede bu tabloyu tersine çevirdiklerini belirtti.

Ekonominin tüm göstergelerinde tarihi başarılar elde edildiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

”Yüzde 30’dan devraldığımız enflasyon bugün yüzde 5,3’tür. Yüzde 62.7 seviyesinden devraldığımız faiz oranları tarihi bir seviyeye, dün itibarıyla söylüyorum, 7.93, buraya inmiştir. 23,5 milyar dolar borçla devraldığımız IMF, şu anda IMF’e olan borcumuz 8 milyar dolara kadar düşmüştür. Merkez Bankası döviz rezervimiz 26.8 milyar dolardı, şu anda ise 70 milyar dolardır. Kamu kesimi net borç stokunun, Gayri Safi Milli Hasıla’ya oranı 2002 yılında yüzde 61.4 iken 2008 sonu itibarıyla bu yüzde 28’e çekilmiştir, buraya kadar inmiştir. Bunlar kesin, resmi rakamlardır.

Ekonomideki bu ve benzer başarıları elde ederken kemer sıkarak, ücretleri kısarak, işçinin, emekçinin, çalışanın haklarına göz dikerek bunlar yapılmadı. Açık söylüyorum, biz ekonominin vaziyetini dijital ekranlardan takip etmiyoruz. Ekonomiyi göstergelerden, grafiklerden, endekslerden, paritelerden takip etmiyoruz. Biz ekonomiyi, işletmelerin durumundan takip ediyoruz, istihdamdan, çalışanların ücretlerinden takip ediyoruz, sofradaki ekmeğin büyüyüp büyümediğine yani mal para dediğimiz anlayışla değerlendirerek bakıyoruz, alım gücünün artıp artmadığına bakarak takip ediyoruz. Ekonomiyi ihracat miktarı üzerinden, yatırım miktarı üzerinden, yatırım kredilerinden, doğrudan uluslararası yatırımlar, turizm gelirleri üzerinden takip ediyoruz.”

”7 YILDA YÜZDE 54 ARTTI”

Başbakan Erdoğan, iktidara geldiklerinde 184 TL olan asgari ücretin, bugün 546 TL’ye ulaştığını ve artış oranın yüzde 197 olduğunu, 7 yıldaki toplam enflasyonun ise yüzde 92 olduğunu belirterek, asgari ücretin 7 yılda reel enflasyon farkı da çıkarıldığında yüzde 54 oranında artığını kaydetti.

Ortalama kamu işçi ücretinin 2002’de 1012 TL iken bugün 2 bin 220 TL olduğunu, nominal artışın yüzde 119, reel artışın ise yüzde 14’e ulaştığını kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:

”Bütün bunları ifade ederken bir gerçeği hatırlatmak istiyorum, enflasyona hep ‘canavar’ diyoruz ve yüzde 30 olan o oran şimdi 5,3 ise yani yaklaşık yüzde 25 gibi bir düşüş burada varken, cepte bizim paramızı eriten bu enflasyon canavarının gücü yüzde 25 gibi, sadece 30’dan 5’e inmesini söylüyorum, düşerken bunun bize sağladığı bir kazanım yok mu? Devletin borçlanma faizi 61’den 26’ya düşerken, bu aradaki farktan dolayı bizim bir kazanımımız yok mu?

Eskiden para basarak bunları karşıladılar. Biz para basmaya ‘modern hırsızlık’ dedik ve dönemimizde para basmaya asla müsaade etmedik. Bu dönemde para basılmamıştır ve basılmasına da müsaade etmeyiz, bu bir hırsızlıktır. Şu anda bütün imkanlarıyla, kaynaklarıyla ayakta duran bir Türkiye var. Sadece ücretler değil, çalışanlarımızı ilgilendiren her meseleye, her soruna samimiyetle yaklaştık. Uzlaşma içinde, diyalog içinde sorunları çözmenin gayreti içerisinde olduk. İşsizlerimizi olduğu gibi aynı şekilde çalışanlarımızı da ihmal etmedik”

”(HER ŞEYİ HALLETTİK) İDDİASINDA DEĞİLİZ”

Başbakan Erdoğan, kriz süresinde istihdamı korumak için önlemler aldıklarını da ifade ederek, şöyle devam etti:

”Yani biz bir yandan ekonominin temel göstergelerini tarihi oranda iyileştirirken, eş zamanlı olarak bu iyileşmelerin işçilerimize, çalışanlara, vatandaşlara, özellikle de sokağa yansıması için bu adımları attık. Eksikler yok mu? Elbette var, ‘herşeyi hallettik’ diye bir iddianın içerisinde değiliz. Ama düşünün 7 yıl. Ve bir de 7 yıla kadar gelişmiş bir süreç. On yılların kronik sorunlarını çöze çöze geliyoruz. İmkanlar elverdikçe bunu çalışanlarımıza yansıtıyoruz, imkanlar iyileştikçe de yansıtmaya devam edeceğiz. Benim işçi kardeşim bizim samimiyetimizi görüyor, bizim gayretlerimizi görüyor. Bizim kendisi için nasıl gece gündüz çalıştığımızı, çabaladığımızı görüyor.”

Erdoğan, tarihin en büyük küresel krizine rağmen, krizin etkilerini çalışanlara yansıtmamak için azami çabayı gösterdiklerini ifade ederek, Romanya’da, Macaristan’da kriz nedeniyle ücretlerin bir anda düşürüldüğünü ve ülke insanlarının bunu makul karşıladıklarını söyledi.

”Geçmişte en küçük bir krizde tüm yük çalışanlara yükleniyordu” diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

”Sadece ve sadece çalışanlara bedel ödettiriliyordu. Hiç bir krizin müsebbibi olmayan çalışanlar her krizde bedel ödeyen kesim oluyordu. Hayır ‘Bu adil değil, emek kutsaldır’ dedik ve sıkıntıları çalışanlara ve onların ailelerine yansıtmamak için elimizden gelini yaptık ve yapıyoruz. Sendikalarımız, sosyal taraflar samimiyetimizi, gayretlerimizi görmek durumundalar. Hiçbir dönemde, hükümet ile sendikalar bugün olduğu kadar iletişim içinde, iş birliği ve istişare içinde olmamıştır. İlgili her konuda kapınızı çaldık, bundan sonra da çalacağız. Bunları masada, oturarak konuşarak halledeceğiz. Ve sizleri ağırladık, görüşlerinizi aldık, bu görüşlerinizi azami derecede çalışmalarımıza yansıttık. Buna rağmen işte 1 Mayıs’ta, ücret pazarlıklarında olduğu gibi uzlaşmaz bir tutum takınılmasını, ideolojik tavırlar sergilenmesini hem bize, hem işçi kardeşlerime yapılmış bir haksızlık olarak, ülkeme yapılmış bir haksızlık olarak görüyorum.”

1222180cookie-check“Para basmak modern hırsızlık”

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.