Paranoya tamam, cinnet hali asla…

Gelecek günlere, hatta saatlere yönelik tahminler, öngörüler, niyet okumalar, korkular ve kuşkular ülkenin her yanını sarmış olmalı ki, çelişki dolu haberlerle kafalar iyice bulanık hale sokuluyor.
Ankara’nın bu yüzden başı ağrıyor açıkcası.
Ülkede yaratılmak istenen bulanıklık giderek koyulaşırken, dışarda yaşayan, ya da okuyan insanlarımızdan internet kanalı ile gelen ve sörf yapan dedikodular akla hayale gelmeyen senaryoları çağrıştırıyor.
Türkiye sanki kimilerine göre “İran’a dönmek” üzere.
Aslında sadece bu  tesbit dahi herkese hakaret anlamı taşır.
Bu paranoya değil de bir gerçekse, milleti tanımamak anlamına gelir.
En başta da Türk Ordusunun, Silahlı kuvvetlerimizin inandırıcı gücüne güvenin kaybolduğu anlamına gelir.
Oysa her zaman ve dün olduğu gibi yarın da yapılacak en küçük kamuoyu araştırmasında TSK ülkemizin en güvenilir kurumu olarak ortaya çıkar.
Dün de en güvenilirdi, yarın da öyle olacak.
Peki bu paranoya nerden kaynaklanıyor?
Gelin, Amerika’da yaşayan ve kendilerine “Atatürk’ün kızları” adını yakıştıran bir grubun Türkiye’ye gönderdikleri posta haberine göz atalım.

“Önümüzdeki seçimlerde Fethullah Gülen Cemaatinin, sanılanın aksine AKP’yi değil, Mehmet Ağar’ın başkanlığındaki DYP’yi destekleyeceği belirtilmektedir. Buna delil olarak cemaate yakınlığı ile tanınan gazeteci Nevval Sevindi’nin DYP’ye kaydolarak, artık bu partide siyaset yapacağını açıklaması gösterilmektedir. Bilindigi gibi Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk oylamasında, Mehmet Ağar’ın katılmayacakları yönündeki açıklamasına rağmen partisinin iki milletvekili Abdullah Gül lehine oy kullanmıştır. AKP’nin tek başına iktidar olamaması halinde plan, iki partinin koalisyon yaparak anayasayı değiştirecek ve Cumhurbaskanı seçecek çoğunluga erişmeleridir. Humeyni’nin yıllarca sürgün olduğu Fransa’dan İran’a nasıl dönüp de başa geçirildiği gözönüne alınırsa bunun diğer partilerin aymazlığı ve seçim kanununun azizliği sayesinde hiç de uzak olmayan bir ihtimal olduğu ortaya çıkmaktadır. Ciddi tedbirler alınmaması halinde Fethullah Gülen’i yakında Cumhurbaşkanı olarak görebiliriz. Aklımızı başımıza alalım ve bugünkü iktidardan kaçmak için DYP’ye oy vermeyelim”

Allahtan daha İşin başında, yazının ne kadar ciddiyetten uzak olduğu anlaşılıyor. Hala DYP’de kalmış gençler, genç kızlar. Oysa bu parti Demokrat Parti (DP) olarak tescil edildi bile.
Gelelim Fethullah Gülen paranoyasına…
Bu zat ülkesine değil cumhurbaşkanı, vatandaş olarak gelmek istiyor ama gelemiyor. Kağıt üstünde hakkındaki dosyalar sümen altına atıldı, ya da davaları düştü deniyor ama korku dağları inletir misali, Gülen hoca bunlara, yani AKP’ye kesinlikle güvenemiyor.
AK Parti yönetimiyle ne kadar içiçe ise DP ile de yakınlığı olabilir hoca efendinin. Bunu unutmamak gerekir.

Zat-ı muhteremleri rahmetli Bülent Ecevit’in dahi güveniini kazanmıştı.
Ecevit az mı methiyeler düzmüştü Fethullah Hocası için.
Amerikalılar yıllardır boşuna mı besliyorlar Fethullah hoca efendiyi.
10 yıla yakın süredir tüm bilgilerinden yararlandılar. Şimdi de “Hadi artık ülkene dön”  diye kışkışlıyorlar hoca efendiyi.
Sıkıysa dön bakalım.
Sıkıntı dönememesinde.
Yok eğer Hümeyni gibi dönecekse işte orda durunuz:
Burası Türkiye.

Yani bir tek Nevval Sevindi yüzünden hocaefendi DP’li olduysa ve bu kanalı kullanarak cumhurbaşkanı olacaksa, ve böylelikle de din deevleti hayata geçirilecekse buna paranoya değil, cinnet hali denir.
Bu kadarı da fazla yani.

Not: Korkularını, vehim ve kuşkularını içinden atamayan ve ısrarla “ Humeyni de Şahın gafleti yüzünden bir gecede Iran’a gelmişti. Gidişat aynıdır” diyecek olanlar, lütfen savunmalarını başka argümanlarla desteklesinler. Bu yolda da bana tepki maili atmasınlar lütfen. Beyinlerinin hala kuru olduğuna inanıyorum.

 

1623020cookie-checkParanoya tamam, cinnet hali asla…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.