Patara ve Fırnaz Koyunda yapılaşmaya yargı izin vermedi!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Antalya’nın Kaş ilçesinde Patara antik kenti çevresini ve Fırnaz Koyu’nu yapılaşmaya açan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın düzenlemesini Mahkeme iptal etti…
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Antalya’nın Kaş ilçesinde bulunan Patara ve Fırnaz Koyunda yaptığı düzenleme Mahkeme tarafından iptal edildi. Daha önce ‘Fırnaz Koyu ve Çevresi Doğal Sit Alanı’ adıyla korumaya bulunan bölge, Bakanlığın özel bir şirkete yaptırdığı çalışmanın ardından üç ayrı kategoriye ayrılmıştı. Kıyı bandının bir kısmı kesin korunacak alan ilan edilirken bölgede özellikle imar rantı bekleyenlerin iştahını kabartan Fırnaz Koyu ve çevresi ile Patara antik kentinin bitişiğindeki alan ise ‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’ olarak ayrıldı. Bu kararla birlikte söz konusu alanlarda yapılaşmanın da önü açılmış oldu. TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Genel Merkezi ile Mimarlar Odası Antalya Şubesi ve Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği’nin davayı gören Antalya 4. İdare Mahkemesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın işlemini hukuka aykırı bularak iptal etti. Bölgede faaliyet gösteren iki ayrı yapı kooperatifinin ise davalı bakanlık yanında davaya katılması dikkat çekti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, Antalya, Burdur ve Isparta illerindeki doğal sit alanlarının yeniden değerlendirilmesine yönelik araştırma projesini ihaleyle özel bir firmaya verdi. Bakanlık bünyesinde yeterli uzman ve personel bulunmasına karşın projenin ihale edildiği Ankara merkezli ‘Turunç Peyzaj Tasarım Planlama’ şirketi, hazırlanan raporları 2016’da teslim etti.

DOĞAL SİT ALANI ÜÇ PARÇAYA BÖLÜNDÜ, YAPILAŞMANIN ÖNÜ AÇILDI

Bu kapsamda hazırlanan Antalya’daki doğal sit alanlarının yeniden değerlendirilmesine ilişkin raporlarda, daha önce doğal sit alanı olarak korunan Kaş’ın Patara ve Fırnaz Koyu bölgelerinde değişiklik yapıldı. Buna göre bugüne kadar yapılaşmadan korunmuş olan Kaş, Yeşilköy, Fırnaz Koyu ve Çevresi Doğal Sit Alanı’ üç ayrı kategoriye ayrıldı. Deniz kıyısındaki sahil şeridinin bir kısmı (4166 hektar) ‘Kesin Korunacak Hassas Alan’ ayrılırken, yaklaşık 1600 hektarlık kısmı ise çeşitli yapılaşmalara izin verilen ‘Nitelikli Doğal Koruma Alanı’ olarak ayrıldı. Ancak Bakanlığın özel şirkete hazırlattığı raporda asıl dikkat çekici olan ise bölgenin 160, hektarlık kısmının ‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’ olarak ayrılmasıydı.

BAKANLIK TESCİL ETTİ, MESLEK ODALARI DAVA AÇTI

Doğal sit alanında yapılaşmanın önünü açan bu rapor, 22 Ağustos 2017’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca da onaylandı. Söz konusu sit alanının yeniden belirlenen sınırlarıyla ilgili kararın tescil edilmesinin ardından 1 Eylül 2018’de Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bunun üzerine TMMOB Peyzaj Mimarları Odası, Mimarlar Odası Antalya Şubesi ve Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın tescil kararının iptali istemiyle dava açtı. Antalya 4. İdare Mahkemesi’nde açılan dava dilekçesinde özel şirkete ihale edilerek hazırlatılan raporların ilgili yönetmeliklere aykırı ve bilimsellikten uzak olduğu savunularak buna dayanılarak alınan tescil kararının iptali istendi.

BAKANLIĞIN İŞLEMİ HUKUKA AYKIRI BULUNARAK İPTAL EDİLDİ

Davayı gören Mahkemenin görevlendirdiği alanında uzman bilim insanlarından oluşan 7 kişilik bilirkişi heyeti, hazırladığı raporu Ağustos 2019’da Mahkemeye sundu. Bilirkişilerin ayrı ayrı değerlendirmelerini içeren rapora dayanan Antalya 4. İdare Mahkemesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bölgede yapılaşma yoğunluğunu artıracak olan işlemini hukuka aykırı bularak iptal etti. Mahkeme heyetinin oybirliği ile altığı iptal kararında, davayla ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda yer alan arkeolog, fauna ve flora uzmanı ile botanikçi, jeolog ve peyzaj mimarı gibi uzmanların değerlendirmelerine de yer verildi.

Avukat Tuncay Koç ve Antalya’nın Kaş ilçesinde Patara antik kenti çevresi ile Fırnaz Koyu

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN 2020’Yİ ‘PATARA YILI’ İLAN ETMİŞTİ

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın mahkemece iptal edilen düzenlemesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçtiğimiz Şubat ayında 2020 yılının Patara Yılı ilan edilmesiyle gündeme gelen Patara antik kentinin bir bölümünü de kapsıyordu.

MAHKEME: ‘PATARA ANTİK KENTİNİN SİLUETİNİ BOZAN ETKİ GÖZLENDİ’

Mahkemenin iptal kararında, doğal sit alanında yapılan yeni düzenlemeyle Patara antik kentinin 1. derece arkeolojik sit alanı ile 3. Derece arkeolojik sit alanlarının adeta kıskaca alındığına dikkat çekilerek, “Burada Antik Patara Kenti’nin I. Derece Arkeolojik Sit Alanı’nın siluetini bozan etki gözlenmiştir. Bunun yanında etkileşim sahasında bulunan henüz kazılmamış alanlar bulunmaktadır” ifadelerine yer verildi.

‘SİT ALANINDAKİ ENDEMİK BİTKİLERDEN ÜÇÜ LİSTEDEN ÇIKARILMIŞ’

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’ olarak tescil ettiği bölge içinde yer alan ve Patara Antik kentinin eski limanı olarak bilinen Gelemiş Gölü’nün ‘Kesin Korunacak Hassas Alan’ olarak değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapılan Mahkeme kararında şöyle denildi: “Antalya, Burdur, Isparta İlleri Doğal Sit Alanlarının Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Projesi Kaş Gelemiş Mahallesi Patara, Kaş Yeşilköy Fırnaz Koyu ve Çevresi Doğal Sit Alanı Sonuç Raporu (Temmuz 2015) bitki türü listesi oldukça eksik bulunmuş, vejetasyon karakterini temsil eden ve korunum gerektiren türler bazında yeterince detaylandırılmadığı ve önemli eksiklikler bulundurduğu görülmüş, yaklaşık tamamına yakın ölçüde (183/187) daha önce Fırnaz Koyu için hazırlanan raporun flora listelerinin kullanıldığı saptanmış, büyük bölümü kullanılan Fırnaz Raporu’nda hali hazırda 6 adet olan endemik bitki taksonunun 3’ünün Kümülatif Sonuç Raporu’nda listelerden çıkarıldığı görülmüştür.”

‘KORUNAN ALANIN ÜÇE BÖLÜNMESİ SAKINCALARA NEDEN OLACAK’

Bölgenin doğal sit karakterini belirleyen ögelerin bitki ve hayvan türleri olduğuna vurgu yapılan Mahkeme kararında, alanın üçe bölünmesinin türlerin ve yaşam alanlarının korunmasında sakıncalara neden olacağı kaydedildi. Bu kapsamda yapılaşmaya izin verilen ‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’ kategorisi içerisindeki bölgelerdeki insan kaynaklı baskıların ekosistem yapısının bozulup parçalanacağı bir sürece yol açacağı belirtilen kararda, “Bu bağlamda bu raporda belirtilen ‘Kesin Korunması Gereken Hassas Alanlar’ dışında kalan sit alanının bütün olarak herhangi bir alt kategoriye ayrılmadan ‘Nitelikli Doğal Koruma Alanı’ olarak devam ettirilmesi önem kazanmaktadır” denildi.

YANLIŞ TURİZM VE YAPILAŞMA DOĞAL PEYZAJI TÜKETECEK’

Bakanlığın doğal sit alanının üçe bölen tescil kararıyla ilgili Mahkemenin verdiği iptal kararında alandaki peyzaj değerlerine ilişkin tespitlere de yer verildi. Kaş ve çevresinin doğal ve kültürel değerlerinin yoğun kentleşme ve turizm faaliyetlerinin baskısı altında olduğuna işaret edilen Mahkeme kararında, “Gelemiş Mahallesi’ndeki arazilerin kontrolsüz kullanımı,  Patara ve Fırnaz Koyu’ndaki yanlış turizm faaliyetleri ve yapılaşma zamanla doğal peyzajı tüketecek,  yaygın ulaşım ve diğer altyapı donanımları ile doğal peyzajın görsel kalitesinde zamanla olumsuz etkiler meydana getirecektir” görüşüne yer verildi.

PATARA ANTİK KENTİNE BİTİŞİK DOĞAL SİT YAPILAŞMAYA AÇILMIŞTIR’

Patara antik kentinin de bulunduğu Gelemiş Mahallesi’nde 1. Derece arkeolojik sit alanı sınırına bitişik olan 1. Derece doğal sit alanlarının sınırlarının ve kategorilerinin değiştirildiğine işaret edilen Mahkeme kararında, “Mevcut değişiklikle doğal sit, ‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’ olarak tescil edilmiştir. Bu durumda antik kentin yakınındaki doğal sit alanı yapılaşmaya açılmıştır. Antik kentin bitiminin hemen sonrasındaki alan için bütünlük oluşturan koruma kavramı ortadan kaldırılmıştır” denildi.

AV. TUNCAY KOÇ: ‘ÖZEL ŞİRKETE YAPTIRILMASI UYGUN DEĞİL’

Antalya 4. İdare Mahkemesi’nin iptal kararını değerlendiren davacıların avukatlarından Tuncay Koç, şunları dile getirdi: “Burada önemli olan noktalardan biri, alanın nitelikli halinin sürmekte olduğu, bilimsel çalışmaların yetersizliği yanı sıra Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelikte öngörülen kurallara uyulmadığı, yani bu çalışmayı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kendi yapması gerekirken, dışarıdan ihale usulüyle özel şirketlere yaptırılmasının da mevzuata uygun olmadığıdır.”

‘PATARA VE FIRNAZ KOYUNUN İMARA AÇILMASINA MÜSAADE EDİLMEDİ’

Mahkemenin bu yöndeki tespitinin önemli olduğunun altını çizen Av. Tuncay Koç, 2020 yılının ‘Patara Yılı’ ilan edildiğini de anımsatarak, “Fakat Patara’nın bir kısmının (eski) 3. dereceye düşürülmesine, hala bakir olan Fırnaz Koyunun imara açılmasına bu kararla müsaade edilmemiştir” diye konuştu.

YAPI KOOPERATİFLERİ DAVALI BAKANLIK YANINDA YER ALDI

Öte yandan doğal varlıklarının korunması adına meslek odaları ve sivil toplum örgütlerinin açtığı davada bölgedeki iki ayrı yapı kooperatifinin ise davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yanında müdahil olarak katılması ise dikkat çekti. Antalya-Elmalı merkezli ‘S.S Fırnas İskelesi Tur. Pan. Tur. Gel. Koop.’ ile Ankara merkezli ‘S.S. Arı-Tur Konut Yapı Kooperatifi’ adlı yapı kooperatiflerinin yanı sıra dört ayrı vatandaş da davalı bakanlıktan yana müdahil oldu.

 

2430250cookie-checkPatara ve Fırnaz Koyunda yapılaşmaya yargı izin vermedi!
Önceki haberPaçozlaşma devletin ruhuna nasıl işliyor?
Sonraki haberİngiltere, karantina uygulamasını kaldırıyor
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.