7 Haziranda yapılacak Avrupa Parlamentosu seçiminin İsveç Sosyal Demokrat Partisi adaylarından Evin Çetin, Mardin’li pizzacı bir ailenin kızı. İsveçe üç yaşında gelmiş, hukuk eğitimini, babasının pizza dükkanlarında çalışarak tamamlamış. 25 yaşında ve bekar. İsveç medyasındaki adı ise ”Pizzacının Kızı”… Seçim kampanyasını, üzerine seçim bildirgesini yazdığı pizza kartonlarını İsveçtek yaklaşık 30 bin pizzacıya dağıtarak sürdürüyor. Adana kebabı, döner ve pizzaya karşı örtülü bir savaş yürüten Avrupa Birliği, Evin’ in pizza kartonları üzerinden sürdürdüğü ”yasakları delme” girişimi karşısında çaresiz kalıyor.
Sosyal Demokrat Parti aday listesinin 29. sırasında yer alan Evin Çetin, tercihli oylarla listenin üst sıralarına tırmanarak seçimi kazanmaya çalışıyor. Bu yolda oldukça başarılı da görülüyor. Barak Obama’nın ABD başkanlık seçimlerinde sürdürdüğü propaganda yöntemini kendisine örnek almış. Örnek almakla da kalmamış, Obama ile yüz yüze de görüşerek ”seçim kazanmanın ip uçlarını” yakalamaya çalışmış…
AB Parlamentosu seçimlerine iki hafta kala, televizyon kanalları ve büyük gazeteler, Evin Çetin’ in tanıtımına geniş yer veriyorlar. Evin’ in seçim klipleri her gün çeşitli televizyon kanallarında yayımlanıyor. Evin, açık hava toplantılarındaki konuşmalarında sık sık Barak Obama ile karşılaşmasından söz ediyor. Kendilerini ”küçük Amerika” olarak gören İsveçliler, Obama’yı seviyor ve onunla ilgili sözlerden etkileniyorlar. Obama’nın başkanlık seçimini kazanmasında, halkın kampanyaya aktif katılımının etkili olduğunu kaydeden Evin Çetin, kendisinin de bu yöntemi uygulamaya çalıştığını söylüyor. Seçim kampanyası, İsveçli ve yabancılardan oluşan karma gruplarca sürdürülüyor. Pizzacı dükkanlarına, ev ziyaretlerine gidiliyor; halkla yüz yüze görüşmeler yapılıyor.
Kendisine ” pizzacının kızı” denmesinden bir rahatsızlık duymadığını belirten Evin Çetin, her fırsatta pizza konusundaki uzmanlığına da vurgu yapıyor:
” İsveçte, pizza, göçmenlerin bir simgesi haline geldi. İsveçliler, pizzayı seviyorlar. O yüzden, seçim kampanyasını yürütürken pizza kartonlarından yararlanmayı uygun bulduk. Babamın, pizza ve restorantlar zinciri vardı. Zaten büyüdüğüm Bollnäs bölgesinde de ”Pizzacının kızı” olarak biliniyorum. Yanlış anlaşılmasın, sadece pizzacılığı değil, Avrupa Birliği ve İsveçin sorunlarını da iyi biliyorum…”
Süryani- Kürt bir anne babanın kızları olarak dünyaya gelen Evin Çetin’ in ailesinin Mardin’den İsveçe göç etmesinin de dramatik bir öyküsü var. Adeta aşk, töre, kaçışlar birbirine düğümlenmiş…. Mardinli Kürt genciyle Süryani kızı birbirlerine gönül verirler. O güne dek, Süryanilerle Kürtlerin birbirlerinden kız alıp vermeleri fazla görülmüş, duyulmuş bir şey değil…Gençler, Mardin’den kaçarak ”töre” den kurtulacaklarını sanırlar. Gittikleri yerlerde, yaşamlarını gizlenerek sürdürmeye çalışırken Evin doğar ve 3 yaşına gelir. Ancak, ”töre”nin adamları orada da izlerini bulurlar.Genç aile, kızlarını da yanlarına alarak İsveç’ e sığınmak zorunda kalır…
Evin Çetin’in seçim kampanyasına aktif olarak katılan bir sinema okulu öğrencisi, ” Evin, Avrupa Parlamentosu seçimini kazanamasa bile, yaşamından iyi bir film senaryosu çıkar ” diyor…
* Bu yazı, Cumhuriyet Gazetesi Pazar Dergi’de de yayımlandı.
