Rafsanjani nasıl sol cephenin en güçlü hamisi oldu?

Ne oldu da 37 yıllık İran İslam Rejimi statükosunun yaratıcısı ve muhalif kesimin kanlı bastırmalarının arkasında olan Ayetullah Rafsanjani, son yıllarda reformist ve sol cephenin en güçlü hamisi olma ve sevgilerini kazanma noktasına doğru evrildi? Açık Gazete’den Savash Porgham kaleme aldı.

İran İslam Rejimi Kurucu Babalığından Reformist Cephenin Hamiliğine: Rafsanjani

Geçtiğimiz günlerde İran siyasetinde adeta bomba etkisi yaratan bir olay yaşandı: İran İslam Devrimi sonrası ülkenin en etkin ve güçlü siyasi figürlerinden bir olan Ayetullah Haşimi Rafsanjani kalp krizi sonucu 82 yaşında hayatını kaybetti.

İlermiş yaşına rağmen ölümü “beklenmedik”ti çünkü genel sağlık durumu iyidi ve herhangi bir ciddi hastalığı yoktu. Öldüğü Pazar günü sabahında bile rutin programını sürdürmüş ve İran Enerji Bakanıyla bir toplantı yapmıştı. Rafsanjani, İran Dini Lideri Ayetullah Hameneyi’den beş yaş büyük olmasına rağmen, prostat kanseri olan Hameneyi sonrası dini liderlik için adı geçen en güçlü adaydı. Hameneyi sonrası dini liderliği tartışan İran siyaseti için Rafsanjani’nin “ani” ölümü tam anlamıyla bir şok etkisi yarattı.

Bu şok etkisinin nedenini anlamak için öncelikle Ayetullah Rafsanjani’nin siyasi kariyerine göz atmak gerekiyor. Rafsanjani, İran İslam Devrimi sonrası görev yapan ilk meclis başkanıydı ve 9 yıl boyunca koltuğunu korumayı başardı. İran-Irak savaşının başlamasıyla birlikte, dönemin dini lideri İmam Humeyni’nin Yüksek Savunma Konseyindeki temsilcisi olarak atandı ve fiilen tüm silahlı kuvvetlerin komutanlığını savaş sonuna kadar sürdürdü. Rafsanjani, İran’ın dördüncü cumhurbaşkanı olarak seçildi ve savaştan yeni çıkmış İran’ın ilk cumhurbaşkanı olarak göreve başladı. Görevde kaldığı sekiz yıl boyunca savaş sonrası yıkıma uğramış İran’ın alt ve üstyapısını inşa etmek için bir seferberlik başlattı ve “Kalkınma Serdarı” unvanını aldı. Rafsanjani o denli etkili ve nüfuz sahibiydi ki İran Anayasasına aykırı olmasına rağmen kendisinin üçüncü dönem de cumhurbaşkanlığı koltuğunda kalması için çareler arandı ancak büyük tepkiler sonucunda bu mümkün olmadı.

Cumhurbaşkanlığı görevini Hatemi’ye devrettikten sonra Rafsanjani, İran siyasal sistemindeki en güçlü organlardan olan Uzmanlar Meclisi’nin yıllarca başkanlığını yürüttü. 2005 yılında üçüncü kez cumhurbaşkanlığına adaylığını koydu ve ilk turda daha fazla oy almasına rağmen, ikinci turda seçimi Mahmud Ahmedinejad karşısında kaybetti. Daha sonra Düzenin Yararını Teşhis Konseyinin başkanlığını kurulduğu günden itibaren ölene kadar devam ettirdi.

Ayetullah Rafsanjani, İran İslam Devrimi sonrası İmam Humeyni’nin “ikinci adamı” konumundaydı ve İran’ın hem iç hem de dış politikasını belirleyen en kilit isimlerden biriydi. Rafsanjani, İran İslam Rejiminin “kurucu baba”ları arasındaydı. Son yıllarda sol ve reformcu cephenin en güçlü hamisi olmasına rağmen, Rafsanjani solcular ve muhalifler için her zaman korkutucu bir heyula gibiydi çünkü cumhurbaşkanlığı ve meclis başkanlığı döneminde pek çok kanlı bastırmanın, İran içinde ve dışında kitlesel solcu ve muhalif suikastlarının, cezaevlerinde sürdürülen kitlesel muhalif idamlarının direkt ve dolaylı olarak sorumluluları arasındaydı. Yani, Rafsanjani hiçbir zaman reformist değildi ve İran İslam Rejimi statükosunun yaratıcıları arasındaydı.

Asıl soru şu; ne oldu da 37 yıllık İran İslam Rejimi statükosunun yaratıcısı ve muhalif kesimin kanlı bastırmalarının arkasında olan Ayetullah Rafsanjani, son yıllarda reformist ve sol cephenin en güçlü hamisi olma ve sevgilerini kazanma noktasına doğru evrildi? Rafsanjani’nin 37 yıldaki değişim seyrini anlayabilmek için onun siyasi hayatını üç dönemde incelemek gerekiyor: İslam Devrimi öncesi siyasi hayatı, İslam Devrimi sonrası siyasi hayatı ve 2009 cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra öldüğü güne kadarki siyasal hayatı.

Rafsanjani’nin İslam Devrimi Öncesi Siyasi Hayatı

Ayetullah Rafsanjani, İslam Devrimi öncesi Pehlevi krallığına muhalif dini çevreler arasındaki en etkin isimlerin başında geliyordu. İmam Humeyni’yle tanışıklığı 1960’lı yıllara dayanır ve kendisi İmam Humeyni’nin öğrencileri arasındaydı. O dönemlerde İmam Humeyni’ye en yakın isimlerin başında geliyordu. Rafsanjani, Rıza Şahın reform yanlısı politikalarının(Beyaz Devrim) önde gelen muhalifleri arasındaydı.

İmam Humeyni’nin sürgün edilmesinden sonra, Rafsanjani İran’da kalarak Pehlevi rejiminin reform politikalarına karşı mücadele yürüttü. İslam Devrimi öncesi 7 kez cezaevine girdi ve toplamda 4.5 yıl hapis yattı. İmam Humeyni, sürgünde olduğu dönemde devrim mücadelesinin mali yönetimi ve diğer islami gruplarla iletişim konularında yetkiyi Rafsanjani’ye verdi. Ticarete de yatkın olan Rafsanjani zengin biriydi ve o dönemde Tahran’da inşaat işleri de yapıyordu. Böylelikle İslam Devrimi sonrasındaki yerini hem siyasi hem de maddi saiklerle sağlamlaştırdı.

Rafsanjani’nin İslam Devrimi Sonrası Siyasi Hayatı

Yukarıda belirttiğim gibi Rafsanjani, İran İslam Devrimi sonrası 9 yıl boyunca meclis başkanlığı görevini yürüttü. İran-Irak savaşının başlamasıyla birlikte, dönemin dini lideri İmam Humeyni’nin Yüksek Savunma Konseyindeki temsilcisi olarak atandı ve fiilen tüm silahlı kuvvetlerin komutanlığını savaş sonuna kadar sürdürdü. Savaşta en kilit operasyonları yürüten ekibe liderlik etti ve İran-Irak savaşının sona ermesi için İmam Humeyni’yi ateşkes için ikna eden kişiydi.

İmam Humeyni’nin ölmesiyle birlikte, mecliste yaptığı tek bir konuşmayla şuanki dini lider Ayetullah Hameneyi’nin bu göreve seçilmesini tartışmalı bir şekilde sağladı. Savaş sonrası cumhurbaşkanı olarak iki dönem görev yaptı ve sekiz yıllık bu sürede İran’ın savaş sonrası kalkınmasında, iç ve dış politikasının şekillenmesinde, kamu yönetimi yapısının kurulması ve işleyişinde kilit bir noktadaydı. Ölümü sonrası ABD Dışişleri Bakanlığının Rafsanjani için “İran’ın en etkin liderlerinden biriydi” açıklamasını bu minvalde değerlendirmek gerekiyor.

Meclis başkanlığı ve cumhurbaşkanlığı döneminde sol ve muhalif cephenin kanlı bir şekilde kitlesel imhasında rol aldı ve sert tutumuyla reformist cephenin korkulu rüyası haline geldi. Rafsanjani hiçbir zaman reformist değildi ve İran İslam Rejimi statükosunun yaratıcıları arasındaydı. Yani, İslam Devriminin en güçlü ve gözde çocuklarından biriydi.

Rafsanjani’nin 2009 Cumhurbaşkanlığı Seçiminden Sonra Öldüğü Güne Kadarki Siyasal Hayatı

Ayetullah Rafsanjani’nin radikal olarak değişimi ve reformist cephenin en önemli destekçi ve hamisi olmasının yolu İran’ın 2009 yılındaki olaylı cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen öncesine dayanır. Bu dönemde Rafsanjani desteğini Yeşil Hareketin lideri, İran’ın son başbakanı Mir Huseyin Musevi’den yana kullandı ve ikinci dönem için aday olan, dini lider Ayetullah Hameneyi’nin desteklediği Ahmedinejad’ı karşısına aldı. Böylelkle, Rafsanjani ile dini lider Hameneyi arasındaki fikir ayrılığı da alenileşmiş oldu. Bu dönemden sonra Ahmedinejad, özellikle televizyon münazaralarında Rafsanjani ve ailesini hedef aldı ve onları düzene karşı olmakla itham etti.

Ardından 2009’da İran’da cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı ve Ahmedinejad ikinci kez iktidara geldi. Ancak Mir Huseyin Musevi’nin taraftarları seçimde hile yapıldığı gerekçesiyle sokaklara çıktı. İslam devriminden sonra İran en geniş halk eylemleriyle karşı karşıya kaldı ve Ayetullah Hameneyi’nin emriyle güvenlik güçleri olayları kanlı bir şekilde bastırdı. Olaylarda pek çok kişi hayatını kaybetti ve yaralandı. Siyasi tutuklamalar başladı ve sonunda reformist Yeşil Hareketin iki lideri Mir Huseyin Musevi ve eski meclis başkanı olan Mehdi Kerrubi “düzene karşı sokakları karıştırmak ve fitne yaratmak” gerekçesiyle herhangi bir yargılama olmaksızın ev hapsine alındı.

Bu olaylar karşısında bir süre sessizliğini koruyan Ayetullah Rafsanjani, 2.5 milyon katılımcıyla İran tarihinin en kalabalık cuma namazında Tahran’da verdiği vaazda sessizliğini bozdu ve İran devletine karşı sert eleştirilerde bulundu. Rafsanjani, devletin halkın taleplerine kulak vermesi gerektiğini söyledi ve tüm siyasi tutukluların serbest bırakılmasını istedi. Böylelikle, İran dini lideri Hameneyi’yi doğrudan karşısına alan Rafsanjani’nin siyasal etkinliği ve devlet içindeki gücü rejim tarafından sistematik olarak azaltılmaya başlandı.

Önce 1981 yılından beri yürüttüğü Tahran Cuma İmamlığı görevinden alındı. Rafsanjani 400 kez ile İran’da en çok cuma namazı kıldırma rekorunun da sahibiydi. Daha sonra Koruyucular Konseyindeki başkanlığı engellendi ve süreç iki çocuğunun tutuklanmasıyla devam etti. Bu süreçte Rafsanjani aleyhinde “eski yoldaşları” tarafından ağır bir propaganda başladı ve “fitnenin başı” olarak lanse edildi.

Devlet içinde özgül ağırlığı korunsa da, bu süreç Rafsanjani’nin siyasal güç ve etkinliğini azalttı ama muhafazakarlara karşı reformist cepheye verdiği derstek onun halk arasındaki popülerliğini görev başında olduğu dönemde bile hiç olmadığı kadar artırdı. Bir zamanlar sol ve reformist cephenin korkulu rüyası olan Rafsanjani, bu kesimin en büyük destekçisi ve en sevilen siyasi figürü haline geldi. Halk arasında popülerliğinin ve etkinliğinin artması başta dini lider Hameneyi olmak üzere aşırılık yanlısı grupları rahatsız etti çünkü Rafsanjani’yi etkisizleştirmek çok daha zor bir hal aldı.

Reformist cephenin baskıları sonucunda Rafsanjani, 2013 yılı cumhurbaşkanlığı seçimlerine dördüncü kez adaylığını koydu ancak adaylığı Koruyucular Konseyi tarafından reddedildi. Selahiyeti reddedilen Rafsanjani, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde reformist cephenin adayı Ruhani’yi desteklediğini açıkladı ve Ruhani’nin büyük bir oy oranıyla seçilmesinde en kilit rolu üstlenmiş oldu. Halk arasındaki popülerliği yükselmeye devam eden Rafsanjani, son seçimlerde Koruyucular Konseyi üyeliğine reformcu cephenin de desteğiyle Tahran’dan rekor bir oy ile birinci sırada seçildi ve öldüğü güne kadar reformcu cephenin muhafazakarlara karşı en güçlü destekçisiydi.

Yukarıda 37 yıllık değişimini özetlemeye çalıştığım Rafsanjani’nin “ani” ölümü elbette bundan sonraki İran siyasetine yansıyacak. Önümüzdeki aylarda cumhurbaşkanını seçecek olan İran’ın dengeleri özellikle de reformist cephedeki ortak aday belirleme konusu Rafsanjani’nin ölümüyle birlikte çok daha kırılgan bir hale geldi. İkinci dönem aday olacağı düşünülen Ruhani en büyük destekçisini kaybetti ve belki de yeniden adaylığı konusundaki mutabakat bile tehlikeye girmiş olabilir. Rafsanjani’nin ölümüyle birlikte muhafazakarların cumhurbaşkanlığı seçimlerinde elinin güçlenmiş olduğunu söylemek yanlış bir tespit olmayacaktır.

2051370cookie-checkRafsanjani nasıl sol cephenin en güçlü hamisi oldu?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.