Resimden sonra heykel ve eller

Serginin son günü yetişebildim. Tam bir sürpriz oldu benim için. Merak ediyordum, resimden neden heykele geçti acaba diye. Sormadım. Sormaya gerek duymadım. Yerini bulmuş, içinde ki heyecan bunun içinmiş diye düşündüm. Resimle başlıyan serüven, heykele geçiş ile devam ediyor.

Bu kez zaman aralıklarına sıkıştırılan bir hobi çalışması da değil artık. Zamanını tamamiyle alan bir çalışma. Heykel. Bunda tabi akademik kariyere yönelmiş olmasının da bir katkısı var şüphesiz. Rakamlarla, dövizlerle, yok ithalat ve ihracat ile uğraşma arasın da, resim bir soluklanmaydı belki.

Ama şimdi artık heykel ile çalışma alanı olarak belirlenmiş ve ilk ürünler ortaya çıkmış bile. Burada yapılan seçim de ilginç. Başlangıç olarak seçilen obje, eller.

Eller, edebiyat ta, resim de, heykel de hep önemli bir yer tutmuşur.

Edebiyat ta hemen Nevzad Odyakmaz’in bir şiiri aklıma geliyor. “Elleri bir etmeli” diyor. Nazım Hikmet sorumluluğu aktarırken, elleri hatırlatıyor. Resimde ise Orhan Taylan’ın 1 Mayıs afişinde ki eller unutulur mu hiç. Metin Yurdanur’un Sıhhıye’de ki, el heykeli sonra aklıma ilk gelenler.

Ve dostumuz, heykel çalışmalarına da eller ile başlamış. Demet Koca Buzcugil’in sergisini gezdikden sonra ki izlenimlerimi aktarmağa çalışıyorum.

Başka heykeller de var, ama ben ellere kilitlendim diyebilirim. Elleri seçimi ve işe kendi elleri ile başlaması da ilginç. Eller, ellerini yeniden yorumlayıp yaşatıyor. Elleri farklı bir yorum ile kendine özgü üretiyor.

Eller, bilekten barmak uçlarına, parmakların hareketi, duruşu önemli. Ve diğer eller. Hep elleri yakınlarından seçmiş. Yakınında ki, beraber olduğu elleri yaşatıyor.

İki el bir birbirine ulaşmak için yolculuğun sonuna gelmişler. Ya da yeni bir başlangıça beraber başlıyacaklar. Yorgun değiller. Devinim içinde parmaklar. Ulaştı ulaşacak. Bir başlangıç öncesi gibi.

Dört el bir arada ayrıca. Bir bütünlüğü, beraberliği ve paylaşımı simgeler gibiler adeta. Ellerde yine bir yorgunluk yok. Kadın, erkek, genç yaşlı elleri farketmiyor.

Ellerin oluşumunda ki malzemenin seçimi, alımı, yoğrulması ve süreç, taşın temizlenip, şekillendirilmesi, elbette uzun bir emek sonucu. Ama bu yoğun emeğe değmiş eller yaşama merhaba derken.

Bundan sonra ki çalışmalarında ellere devam edecek mi bilemiyorum. Ancak, elleri çoğaltmasının güzel olacağını düşünüyorum. Değişik eller, değişik konumlarda, ellerin dünyası, çerçeve daha da genişletilebilir.

Resimden heykele geçmek ile gerçeten iyi bir seçim yapıp ve yolu açmış, Demet Koca Buzcugil. Akademik çalışmaya yönelmesi ve bu çalışmaların bir akademik çalışma içinde üretilmesinin devamını dilerken, yeni ürünlere ve başarılara dileğimizi de belirmeden geçmiyelim.

Hacettepe Üniversitesi’nin Güzel Sanatlar Fakültesi’nde üretilen bu eserler, yine bölümün sanat galerisinde izleyenler ile buluştu. Yeni sergilerin yıllar içinde oluşması ile yeni izleyicilere ulaşması, değişik mekanlarda sergilenmesi, ellerin büyüsünü ve yaşamını zenginleştirecektir umarım.

Bir dost sergisinden izlenimler değil sadece aktarmak istediğim. Sanatın, kişiler üzerinde yaratıcılığını nasıl geliştirmiş olmasının bir örneği ayrıca. Amatör bir heyecanla resim çalışmaları, bürokratik yaşamın arta kalan sürecinde bir değerlendirme iken, yaşamının kendisi haline dönüşebiliyor.

Demet Buzcugil o nedenle, bürokrasinin zaman zaman ve günümüzde de iyice daralmaya doğru giden sürecinde, iyi ki tam zamanın da kopmuş ve yaşamını daha anlamlı kılmanın yanı sıra, geliştirdiği ürünlerle de, bize ufuk açmaya yönelmiş. O yüzden önemli.

Elleri ile çamuru oluşturma, çamuru yine elleri ile ellere dönüştürmesi, ince kıvrımlarla yaşamı yorumlaması, ellerin seçiminin tesadüfü olmadığı düşüncesini de, ürünleri gördükden sonra beraberinde getiriyor.

Sergiyi gezmeye birlikte gittiğimiz, Şahbenek Bilgi ile de, sergi sonrası değerlendirmemiz, ellerin çoğalması, ellerin devam etmesi.

Sergi sona erdi. Gidin görün diyemiyorum doğal olarak.

Ama bir neden de, saptama yapma eğilimi bu yazıyı yazmama yönelten. Daha sonra ki yıllarda başka sergilerini izlemeğe gittiğimde, resimden heykele geçiş ile birlikte, eller ile yapılan başlangıcı belirlemek. Nokta koymak değil. Başlayan bu yolculuğun, başlangıç noktasını belirlemek.

Elleri, üretilen eller ile güzel heykellerle, yaşamda ki güzel elleri de yaşanır kılacağı için, şimdiden kutlayarak, yolu açık olsun diyorum.

Yeni sergilerinde buluşmak üzere.
________________

Ankara. 13 Haziran 2016. Pazartesi. [email protected]

1583360cookie-checkResimden sonra heykel ve eller

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.