Rum bürokratın tokat gibi sorusu

Bırakın çektiklerimizi, Kıbrıs sorunun 1974’de başlamadığını dahi anlatamadık kimseye. “Türkiye 1974’de topraklarımızı işgal etti” yalanıyla tüm dünyayı kandıran Rumlar bunun semeresini katbekat aldıklarından hala aynı yalandan medet umuyorlar.

AB Haber’den okudum: Avrupa Parlamentosu Sol grup üyesi Kıbrıslı Rum AKEL’li Takis Hadjigeorgiou, Avrupa Politika Merkezi EPC’de 15 Mayıs’ta yapılan “Kıbrıs sorunu: Bir sonraki adım. Kıbrıs Rum görüşü” başlıklı yuvarlak masa toplantısında insana saç baş yolduracak bir konuşma yapmış. 1963-74 yılları arasında Kıbrıs Türk halkının çektiği mezalimi, ezayı, sürgünü, soykırımı unutan (!) Hadjigeorgiou “1974‘e kadar Kıbrıslı Türkler ile çok mutlu bir yaşantımız vardı. Kıbrıs sorunuyla ilgili artık yeni bir arabulucuya ihtiyacımız var. Bu Avrupalı birisi olmalı. Türkiye 1974’de yaptığı her şeyi kapatmak için B planı önerisinde bulunuyor. Ben Kıbrıslı Türkleri Kıbrıs bayrağı altında görmek istiyorum. Kıbrıs sorununun çözümü çerçevesinde bizden zorla alınan bölgeyi (kuzey Kıbrıs) Türklere vermeyi kabul ettik. Bu aslında çok dramatik bir olay” demiş.

Kıbrıslı Türklere adada hapis hayatı yaşatan, geliş gidişlerini kontrollü olarak izin veren, kadın, çocuk demeden katledip toplu mezarlara koyan Rum utanmadan çıkıp “biz mutlu mesut yaşıyorduk. Ben Türkleri Kıbrıs Bayrağı altında görmek istiyorum” diyebilmiş.

Ve yüzü kızarmadan bir yalan daha atmış ortaya: “ 2004’de (Annan Planı) sorunu çözemedik. Rumların Türk askerinden dolayı garanti anlaşması korkulu rüyasıdır. Rumlar Türk askeri ve garantilerden dolayı Annan planına hayır dedi!” Konuşmasında TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hristofyas’la neden görüşmediğini sormuş, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun müzakerelerdeki gerçekleri Erdoğan’a yansıtmadığını savunmuş!

Erdoğan’ın, Kıbrıs’ta sinek uçsa haberi olduğundan bihaber olan bu arkadaş müzakerelerdeki gerçeklerin doğru yansıtılmadığını düşünüyor aklınca!

Neyse ki Kıbrıslı Türklerin “sen benim yaşam hakkımı elimden almadın mı? Beni yok etmek, Onasis’i uygulamak istemedin mi? Toplu mezarlara gömmedin mi? Akridas Planını sen hazırlamadın mı?” sözlerini ve haklarını koruma mücadelelerini şirretlik olarak algılayan Rumlara en güzel yanıtı bir Rum bürokrat veriyor.

Şöyle diyor Rum bürokrat; “Sayın Hadjigeorgiou konuşmanızda bütün suçlamayı Erdoğan ve Eroğlu’na yaptınız. Bence Erdoğan Kıbrıs müzakerelerini çok iyi takip ediyor. Siz AKEL olarak müzakerelerde 3 yıl boyunca ne yaptınız? Talat-Hristofyas görüşmelerinde başarıya ulaşılamamasıyla ilgili Erdoğan ve Eroğlu’nu suçlayacağınıza önce Rumlar bunun muhasebesini yapmalı.Talat ile yönetim ve güç paylaşımında ilerleme sağlandığında Hristofyas bunu kamuoyuna bile açıklayamadı. AKEL’in Annan planını destekleme şansı vardı. Ama desteklemedi. Şimdi diyorsunuz ki garantiler ve asker yüzünden Annan planını reddedildi. Ama biliyorsunuz ki Annan planında Türk askeri adadan çekilecekti. Asker sayısı 650 inecekti. Şu andan itibaren 10 yıl içinde asker kalmayacaktı. Bence altın fırsatı kaçırdınız.”

Bir başka katılımcı ise “1974 kadar mutlu yaşıyorduk dediniz.1960 başında BM barış gücü o zaman adaya niçin geldi? Lütfen 1960-1974 arasında yaşananları inkar etmeyiniz. Siz çıkıp şimdi yeni arabulucu atansın diyorsunuz. Siz Kıbrıslı Türkler çözüm bulununcaya kadar hayatlarını dondursun diyorsunuz.6 BM Genel Sekreteri geçti Kıbrıs’ta hala çözüm yok” sözleriyle destek veriyor Rum bürokrata. “Ya tutarsa” meseliyle masaya oturan Hadjigeorgiou bu sorulara yanıt vermediği gibi geçiştiriyor.

Özetle, takke düştü kel göründü diyebiliriz. Bizdeki kimi malum zevatların Rum’a “sütten çıkma ak kaşık” muamelesi yapmalarının da boş avuntu olduğunu söyleyelim.

1620490cookie-checkRum bürokratın tokat gibi sorusu

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.