Haydar Aksoy – Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, bir kez daha, “Tarihin Sonu” veya “Medeniyetler Çatışması” gibi masalların tarihin çöp sepetine atılması gerektiğini gösterdi. Bu türden gerçeği perdeleme çalışmaları, tarihin her döneminde yapıldı. Örneğin; günümüzde bile bazıları, Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand’ın, Saraybosna’yı ziyaretinde bir suikast sonucu öldürülmesini, 1. Dünya Savaşı’nın çıkmasının nedeni olarak göstermekte ısrar ederler.
Aslında bu çabaların amacı, emperyalistlerin yeryüzü kaynaklarını paylaşmak amacıyla başlattıkları savaşların nedenlerini geniş kitlelerden gizlemek, sömürü ve baskıyı devam ettirmelerine olanak sağlamaktır.
Bugün Ukrayna’daki savaş, gerçekte ABD-NATO ile Rusya arasında yaşanmaktadır. Savaşın kurbanı ise Ukrayna halkı ve kendilerini ilgilendirmeyen bir savaşta ölen Rus askerleridir. Kimi çevreler Rusya, kimi çevreler ise ABD ve öncülük ettiği Atlantik ittifakını haklı görmekte ve desteklemektedir. Herkes, kendi iddiasını kanıtlamak, kendi tezini desteklemek için gerçeği gizlemekte, seçilmiş örnekler göstermektedir.
Öncelikle ne yapmalı?
Oysa esas düşünülmesi gereken; savaşın ve sömürünün olmadığı, eşit, özgür, adil, yeni bir dünyanın kurulması için atılması gereken adımlar olmalıdır. Bu kapsamda öncelikle yapılması gereken; aydınların, duyarlı insanların, mümkün olan tüm yol ve yöntemleri kullanarak; hem Ukrayna’nın hem de Rusya’nın yanlışlarını geniş kitlelere anlatmasıdır. Ukrayna yönetiminin, kendi burjuvazisin çıkarını korumak için NATO’ya üye olaya çalışması, bu amaçla ülkesini ABD’ye açması ne kadar yanlış ise Rusya’nın bu gerekçelerle Ukrayna’yı işgal etmesi de o kadar yanlıştır. Hiçbiri haklı ve meşru görülemez. Bu işgale karşı sesini yükseltmeyen her birey, orada yaşanan ölümlerde pay sahibidir.
Geniş kitlelerin ferasetine ve vicdanına güvenmek gerekir, yeter ki gerçekler ve doğrular onlarla paylaşılsın. Bunun en iyi örneği, “vatana ihanetle” suçlanmak pahasına, Ukrayna’nın işgalini protesto etmek için, Rusya’da sokağa çıkan, gösteri yapan grupların tavrıdır.
Günümüzde muhalefet, geniş kitlelere ulaşmakta çok etkili olan medyayı, sosyal medyayı kullanmak konusunda yetersizdir. Ekonomik zorluklar ve yasal bazı kısıtlamalardan kaynaklanan bu sorunun nasıl çözüleceğini, muhalefet, gündemine almalıdır.
Haksız savaşlara karışı verilecek mücadele, meşru zeminde, vicdan ve merhamet temelinde yürütülmelidir. Örneğin; ABD’nin Vietnam’daki işgalinin sona ermesinde, bu ülkenin kamuoyunda öne çıkan savaş karşıtı tepkilerin de etkisi olmuştur. Keza Vietnam halkı da, ABD işgaline direnirken, büyük acılar çekmesine rağmen, mücadelesini meşru zeminde vermiştir.
Evrensel çabaların önemi
İçinde yaşadığımız dünyada, haksız savaşların durdurulması, ancak evrensel çabalarla mümkündür. Savaşı durdurmasa bile, ABD’nin Irak’ı işgal ettiği dönemde, bu anlayış hayata geçirildi. On milyonlarca insan aynı günlerde savaşa karşı tavır aldı. Kırıp dökmeden, geniş kitlelerin katıldığı büyük gösteriler yapıldı.
Kısacası, emperyalist paylaşım savaşlarının amacı, işgal edilen ülkeye “demokrasi götürmek”, “ulusal güvenlik” veya “milliyetçi politikalar” olarak gösterilmek istense de, gerçekte hedef, dünyanın kaynaklarını yağmalamak ve mazlum milletleri, ezilen halkları boyunduruk altına almaktır. Ukrayna halkının çektiği acılar, ne ABD’nin ne de Rusya’nın umurundadır. O nedenle, bazı sol grupların, geçmişte kullandığı şu sloganı günümüze uyarlayarak söylemek gerekir: “Ne Amerika, ne Rusya, yaşasın bağımsız, demokratik Ukrayna”. Ukrayna işgaline karşı alınması gereken en doğru tutumu, açık, net, öz ve kısa halde bu slogan yansıtmaktadır.
