İNGİLTERE… Saçma sapan yazılar işte…

Dostlarım aşağıdaki karalamalara bir göz atın lütfen. Beğenmezseniz “Saçma sapan yazılar işte” deyip geçin. Yok eğer “Hoş olmuş valla” derseniz, siz de bir şeyler eklemek için bana e-posta atın. Kimbilir hepimizin önerileri bir kitapta buluşur. Gün gelince de gerçek olur. Haydi uçuk kaçık turumuz başlıyooor…
-Başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerin kalbindeki hançer ve trafik sorununun büyük sorumlusu gökdelenlerin her biri çatı katlarını hava metrosu istasyonuna dönüştürmeli. Hava metrosu gökdelen noktalarıyla birleştirilerek hava trafiği oluşturulmalı. Bu proje tamamen bu hançerler tarafından finanse edilmeli.
– Sigara paketlerinde sağlığa zararlı yazdığı gibi nikah ve düğün salonlarında da “insanın yarattığı ve insan doğasına aykırı en kötü kurum” uyarı yazısı zorunlu olmalı.
– Türkiye’de döner yoldaki kaoslara karşı önceliğin soldan giriş yapan aracın olduğu ülkedeki bütün sürücüler ögreninceye kadar tv’de görsel olarak anlatılmalı.
– Filmlerde oynatılan ve rol verilen bütün hayvanların telifi hayvan hakları derneklerine hayvan barınağı yapılması amacıyla verilmeli. Ayrıca filmlerdeki rol gereği ölüm başına “Barış Bloğu”na, kadına şiddet görüntüleri için Mor Çatı’ya, işkence görüntüleri için insan hakları derneklerine bir ödeme yapılmalı.
– Türkiye’de televizyon haberleri çocuklarda travma yaratacak nitelikte… Çocuk psikiyatrları bu işe dur deme zamanı çoktan geçti. Haberler ve veriliş tarzları mutlaka uzman danışmanın denetiminden geçmeli.
– Araçlara takılacak aparatla motor çalıştığı anda cep telefonu sinyali kesilmeli…
– Ücretsiz gıda marketleri açılmalı. Kullanma tarihi sona yaklaşmış yiyeceklerin yanısıra (İngiltere’de gerçekleşti) adak ve kurbanlar bu marketlerde (yarım kilo sınırla) dağıtılmalı. Servis kesinlikle süpermarket nezaketinde olmalı.
– Engelli dostu olmayan 20 yaşından genç 5 kat ve üstü apartmanlar durumlarını değiştirinceye kadar engelliler derneğine engelli spor salonu yapılması amacıyla ciddi bir “sorumsuzluk payı” ödemeli.
– Belediyeler (İngiltere örneğindeki gibi) park yapılma saatlerini belirleyen kaldırım kenarları sarı ve kırmızı çizgiyle ayırmalı. Ek olarak bölge sakinlerine belediye sınırları içinde ücretsiz yarım saat park yapma şansı veren kart ve park başlangıcını gösteren karton saatlerini belli bir ücret karşılığı satmalı. Bu yöntem yaşanılan sokak için de günlük park olarak tasarlanmalı.
– Restoranlar ve 50 kişilikten fazla yemek çıkaran her yer, yemek uzmanlarının denetiminde olmalı ve uzmanların verdikleri katagorili puanlar müşteri ya da tüketicinin gördüğü bir yere zorunlu olarak asılmalı.
– Özel hastane ve özel okullara kesinlikle tavan fiyat listesi getirilmeli. Ayıplı hastane ve okullar kamu oyuna duyurulmalı…
– Politikacı, asker ve onların emeklileri ve yakın akrabalarının şirket. dernek, vakıf hatta hayır kurumu yönetimine girmeleri, aynı soyatla ticaret yapmaları kesinlikle etik dışıdır, yasal olarak da engellenmeli. Onlardan gelen hayır götürdüklerinin yanında minnacık olduğu bilinen bir gerçek…
– Cumhurbaşkanı ya da başbakana direk bağlı “Hayatı Kolaylaştırma Timi” kurulmalı. Bilgisayar uzmanından mimara uzman bir ekipten oluşan Tim tv’de 2 günde ev dekorasyonu programına benzer bir yöntemle çalışmalı.Tim’in amacı kamu ya da özel servislerde yararlanıcının hayatını kolaylaştırmak olmalı. Tim bürokrasi, gereksiz işgücü ve zaman kaybını yok edici akılcı düzenlemeler  yapmalı. 
– Karayolu toplu ve şehirlerarası ulaşımda engelliler için pozitif ayrımcılık yapılmalı, engelliler durak dışı indirilip bindirilmeli. Taksiler de dahil bütün ulaşım araçları en az yüzde 25 engelli indirimi uygulamalı.
– Yılın bir günü “Dünya Anti-Kapitalizm Günü” ilan edilmeli. Bu günde “laisse fairre, laisse passes”in dünyanın içine nasıl ettiği okullarda ve medyada anlatılmalı. Yılın bu günü marka şirketler de “sosyal sorumluluk projeleri”ni ve bir önceki yılda verdikleri sözü ne ölçüde tuttuklarını halka açıklasınlar. Yılın bu gününe denk düşen her türlü borç ve fatura ödeme (çember oyunundaki gibi) otomatik ve cezasız olarak ertesi günde yapılabilme hakkı kazansın.
– Günlerden söz açmışken herşeyin bir günü var ama “Çuvaldızı Günü” yok! Aslında çok da gerekli. Herkes o gün sosyal medyadan toplumsal duyarsızlığı konusunda günah çıkarmalı, suçluluk duyduklarını itiraf etmeli. Örneğin “Arkadaşım falancayı iflastan kurtarabilirdim”. “Tanıklıktan korkmamalıydım” ya da “O polis şiddetine karşı koç gibi tavır almalıydım” gibi…
2045350cookie-checkİNGİLTERE… Saçma sapan yazılar işte…
Önceki haber“2017 barış için direniş yılı olsun”
Sonraki haberKerry’den İsrail’e: Tek yol iki devletli çözüm
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

1 Yorum

  1. Herkes bir süreliğine de olsa geçmişine gidebilmeli ve geçmişten aldığı ” naive ” ( naif) duygu ve düşünceleri günümüze getirip önümüze koyabilmeli…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.