Sahtesine milyonlar, gerçeğine su bile yok!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE  – Kültür ve Turizm Bakanlığı, ‘Yaylada susuz kaldık’ diyen Sarıkeçili Yörüklerine vereceği ödeneği kesti…

Anadolu’da konar-göçer üretim kültürünü sürdüren son Yörük topluluğu olan Sarıkeçililer’den ‘yok oluyoruz’ çığlığı. UNESCO’nun Somut Olmayan Kültür Mirası Programı kapsamında Sarıkeçililer için 2009 yılında dosya hazırlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yörüklere yaptığı katkıyı kesti. UNESCO Dünya Mirası Komitesi’nin İstanbul’da gerçekleşen 40. buluşmasından haberlerinin olmadığını dile getiren Sarıkeçililer Derneği Başkanı Pervin Çoban Savran, “Bakanlığımız, yaptığımız protokol gereği bu yıl için derneğimize yapması gereken 8 bin liralık katkıyı iptal etti. Biz borçlarla boğuşurken, sanal etkinliklere belediyeler aracılığı ile milyonlar akıtılıyor. Bu olanlardan sonra hükümetin bizi oyalayarak yok etmek istediğine inanıyoruz” diye konuştu.

Kış aylarını Mersin sahilleri, yazları ise Konya ve Karaman yaylalarında geçiren Sarıkeçili Yörükleri, Anadolu’nun konar-göçer üretim kültürünü sürdüren son Yörük topluluğu. Yaklaşık 200 aileden oluşan grup, keçi sürüleri, develeri ve çoban köpekleriyle birlikte yılda iki kez 500 kilometreye yakın yolu yürüyerek Toroslar’ı katediyor. Kıl çadırlarda yaşıyor, keçi ve süt ürünlerini satarak geçimlerini sağlıyorlar. Binlerce yıldır süregelen kültürü yaşatma çabası veren Sarıkeçililer, dünyanın dört bir yanına seslerini duyurmayı başarırken, kendi ülkelerinde üvey evlat muamelesi görüyorlar.

MESİR MACUNUNA DESTEK, SARIKEÇİLİLERE KÖSTEK

2009 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı aracılığı ile UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Programı’na başvuran Sarıkeçililer, 7 yıldır dosyanın karara bağlanmasını bekliyor. Ancak mesir macunu ve keşkek bile UNESCO listesine alınmasına karşın, yaşayan bir kültürün son temsilcileri olan Sarıkeçililer’in bekletilmesi eleştiri konusu oldu.

‘UNESCOYA SUNDUĞUMUZ DOSYANIN AKİBETİNİ FRANSA’DAN ÖĞRENDİK’

10 Temmuz’da İstanbul’da başlayan UNESCO Dünya Mirası Komitesi’nin 40. toplantısından haberlerinin dahi olmadığını dile getiren Sarıkeçililer Derneği Başkanı Pervin Çoban Savran, “Kimse bizi bu konuda haberdar etmiyor. UNESCO’ya sunduğumuz dosyanın 2017 yılında görüşüleceğini Fransa’dan öğreniyoruz” diye konuştu.

BAKANLIK DESTEĞİ KESTİ, SARIKEÇİLİLER BORÇLARLA ORTADA KALDI

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da desteğiyle geçtiğimiz Mayıs ayında Karaman’ın Kazım Karabekir ilçesi, Hacıbaba Dağı’ndaki yaylada gerçekleştirdikleri göç etkinliği için bakanlığın yapması gereken ödeneğin iptal edildiğini dile getiren Savran, “Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yapmış olduğumuz protokol gereğince, kültürümüzü yaşatabilmek ve sorunlarımızı dile getirmek için düzenlediğimiz etkinliğin masraflarının bir kısmını karşılamamız amacıyla bize yapılacak ödeme iptal edildi. Etkinlik yapabilmek için etimizi, bulgurumuzu, tereyağımızı, peynirimizi kendimiz karşılıyoruz ama matbu işler, ulaşım vs gibi konulardaki masrafların altından kalkmamız zor. Bunları da Bakanlığımızın yapacağı 8 bin liralık katkı ile karşılıyorduk. Şimdi borçlarımızla ortada kaldık. Kazancımız borçlarımızı ödemeye yetmiyor. Sularımız kesik, bir tanker suya 300 lira ödemek zorundayız ” dedi.

BAKANLIK, ‘ETKİNLİK YÖNETMELİĞE UYGUN YAPILMADI’ DEDİ

Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan kendilerine ulaşan resmi yazıda, maddi yardımın iptal edilmesine gerekçe olarak, Sarıkeçililerin etkinliğinin, ilgili yönetmeliğin 9. Maddesine uygun olarak gerçekleştirilmemesinin belirtildiğine dikkati çeken Savran, “Bize resmi olarak belirtilmese de ödeneğin kesilmesindeki asıl gerekçe, etkinlikte devlet büyüklerine hakaret edildiği iddiası. Mayıs ayında yaptığımız etkinlikte, yaylada su sorunu yaşadığımızı gündeme getirmiştik. Bu da devlet büyüklerine hakaret gibi algılandı. İlgililerle yaptığımız görüşmelerde, etkinlikte yaşananların basına ve kamuoyuna yansımasından doğan rahatsızlıklar dile getirildi. Bakanlık’tan randevu talebinde bulunduk ancak bir ay geçmesine karşın halen bize olumlu bir yanıt verilmedi” ifadelerini kullandı.

BELEDİYE EKİPLERİ SUYU KESTİ, YÜZLERCE KEÇİ SUSUZ KALDI

Karaman’ın Kazımkarabekir ilçesindeki Hacıbaba Dağı’nda yazı geçiren Sarıkeçili Yörüklerinden iki ailenin çadırlarının bulunduğu alanda sularının yerel belediye ekiplerince kesilerek ailelerin mağdur edildiklerini anlatan Savran, “Derneğimizin üyelerinden iki aile, keçileri ve kendi ihtiyaçları için piknik alanında bulunan çeşmenin suyunu kullanıyordu. Yöreden birileri fotoğraflayıp şikâyette bulunmuş. Kazımkarabekir Belediyesi ekipleri de gelip bu suyu kestiler. Üzerimizdeki baskılara artık bir son verilsin. Biz bu ülkenin öz evlatlarıyız” dedi.

‘HÜKÜMET BİZİ OYALAYARAK YOK ETMEK İSTİYOR’

Üzerimizdeki baskılar ger geçen gün artıp, çözüm üretmesini beklediğimiz yetkililer bize sorun çıkarmaya devam ettikçe, artık hükümetin bizi oyalarayak yok etmek istediğine inanıyoruz” sözleriyle yaşananlara olan tepkisini dile getiren Savran, “Biz hiç bir siyasi partinin bayrağının altına girmedik, girmeyeceğiz. Bizim varlığımız ve duruşumuz siyasetin üstünde. Bu yüzden varolma mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu yoldaki en büyük dayanağımız, her zaman olduğu gibi bu kültüre inanan, gönül veren insanımız. Türk kamuoyunun sağduyusunun bu zor günlerimizde bizi yalnız bırakmayacağına inanıyoruz” diye konuştu.

SULARI KESİLEN ÇOBAN VELİ BACAK: ‘ÇOK ZOR DURUMDAYIZ’

Kazımkarabekir ilçesinde belediye tarafından suları kesilen çobanlardan biri olan Veli Bacak ise, “Belediye ekibi gelip suyu kesti. Gerekçe olarak da köylerin sularının azalmasını gösterdiler. Oysa buradaki su tahliye borusundan geliyor. Bu suyu kesmek yerine tahliye borusundaki kaçakların onarılmasının daha doğru olacağını söylememize rağmen keçilerimiz ve kendimiz için kullandığımız suyu kestiler. Şimdi yukarıda bir başka yerden parmak kadar akan su ile idare etmeye çalışıyoruz. Çok zor durumdayız” dedi.

UNESCO GENEL DİREKTÖRÜ: ‘DÜNYA MİRASI SALDIRI ALTINDA’

10 Temmuz’da İstanbul’da başlayan UNESCO Dünya Mirası Komitesi’nin 40. Toplantısının açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Türkiye’nin dünya mirası fonuna yaptığı katkının yüzde 1’den yüzde ikiye çıkarılacağını dile getirmişti. Törende konuşan UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova ise, dünyanın herhangi bir yerinde bir kültür mirası yok edildiğinde tüm insanlığın acı çektiğinin altını çizerek, tüm kültürlerin hak ve onur açısından eşit olduğuna dikkat çekmişti. Bokova, konuşmasında dünya mirasının ve kültürel çeşitliliğin saldırı altında olduğunun da altını çizmişti.

KARAMAN’DA NELER YAŞANMIŞTI

Sarıkeçili Yörükleri’nin yaz yurtlarından biri olan Kâzımkarabekir Hacıbaba Dağı’nda 14-15 Mayıs tarihlerinde düzenlenen geleneksel göç etkinliğinde, yayladaki su sorununu gündeme getiren konuşmacılar, çadırda bulunan AKP’li Kâzımkarabekir Belediye Başkanı Ali İhsan Alanlı’nın tepkisini çekmişti. Su sorununu gündeme getirenleri siyaset yapmakla ve devlet büyüklerine hakaret etmekle suçlayan Alanlı, etkinlik alanından ayrılmış, personeline de çadırları söktürmüştü. Sarıkeçililer Derneği Başkanı Pervin Çoban Savran ve bazı konuklar ise geceyi karakolda geçirmiş, devlet büyüklerine hakaret suçlamasıyla ifadeleri alınmıştı.

1636580cookie-checkSahtesine milyonlar, gerçeğine su bile yok!
Önceki haberBu da ‘infazsız’ yargı!
Sonraki haberBu nasıl bir bayram müjdesi?
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.