Saraybosna’nın yüz yılı

İSMAİL BAYER – Geçen yüzyıla Saraybosna’dan bakış. Yüzyılın değerlendirilmesi. Tarihsel bir süreç. Birinci Dünya Savaşı’nın çıkmasında bu yana, kentte yaşananlar. Seyirciler, bütün bir dünya. Bir sinemacının yorumuyla, 85 dakika da beyaz perdeye yansıtılanlar.
Bir film, ama yaşatılan yaşanan bir tarihsel süreç. Saraybosna’da bir köprü de başlıyan olaylar dizisi. Avrupa haritasının yeniden çizilmesi ve bir yüzyıl bile geçmeden, aynı yer de genişliyerek yaşanan bir insanlık dramı. Dünya’nın gözü önünde seyredilerek yaşananlar. Yine ülke haritalarının, aynı coğrafya da yeniden çizilmesi.
Dilerseniz başa dönelim yeniden. Yüzyıl öncesine gidelim. 20.Yüzyıl’ın başları, yıl 1914. Bir Sırp milliyetçisi. Kahraman mı, trörist mi, hain mi?  Gavrilo Princip. Birinci Dünya Savaşını başlatan kıvılcımı tutuşturan kişi. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu veliahtı Aşidük Franz Ferdinand ile Kontes karısı Sofia’nın, suikast ile öldürülmesi ve sonra gelişen olaylar sonucu, Birinci Dünya Savaşı.
Saraybosna da, bir köprü başında başlıyan bu olayın, 100.Yılı nedeniyle bir anma, değerlendirme programı ya da başka bir anlatımla, bir etkinlik  düzenleniyor. Değişik ülkelerden gelen, siyasetçiler, sanatçılar, bürokratlar kentin bir otelinde konuk ediliyor. “Hotel Europe”da düzenlenen bir etkinlik. Bu otel de, seksenbeş dakikaya sığdırılmaya çalışılan, yüzyılın bir özeti.
Bernard Henri Levy’nin, “Hotel Europe” adlı tiyatro oyununun, beyaz perdeye uyarlanması. Bir film. Saraybosna’da Ölüm, “Smrt in Sarajevo”.
Bu etkinliğe, AB adına katılacak olan Fransız diplomat da, konuşma yapacak. Otele gelenlerle ilgili, bu etkinlik için olağanüstü güvenlik önlemleri sonucunda otele yerleşiyorlar. Fransız diplomat da, odasında yapacağı konuşmanın provasını yapıyor.
Otelin üst katında ise ayrı bir ekip. Bir televizyon programı, canlı yayın yapıyor. Farklı görüşten insanlar, yüzyılı değerlendiriyor. 20.Yüzyıl sona ererken, TİTO sonrası yaşanan dram da gündeme geliyor. Yugoslavya’nın dağılımı, küçük küçük devletçikler ve müslümanların katledilmesi. Bütün Dünya’nın gözü önünde gerçekleşen bir katliam. Vahşet ve dram, giderek dağılan bir ülke. Yok olan Yugoslavya.
Bütün bu program gerçekleşirken, otel de yaşanan bir başka gerçeklik daha var. Aylardır, maaşlarını alamayan otel çalışanları, o gün greve başlıyacaklar. Dünyanın gözü önünde, bir çok televizyon kamerası oradayken, grevlerinin etkin olacağından emindirler.
Otel Müdürü, grevin bir kaç gün sonraya ertelenmesini, o zamana kadar ödemelerle ilgili gelişmelerin de olabileceğini söylemektedir, ama bu söz güven vermez. Grev yapılacaktır.
Yapılacaktır da, ülkeye özgün başka gelişmeler bir birini izler. Otel içinde ki gece kulübü yönetimi, otel müdürünün bilgisi ve istemi dahilin de, grevi yönetecek işçi liderini, kendi yöntemlerine göre zor kullanarak otelden uzaklaştırırlar. Grevin yapılması önlenmiş olacaktır.
Beklenmeyen gelişme ise, otelin emektar kıdemli bayan işçisi, çamaşırhane görevlisi, bu boşluğu doldurmak üzere göreve getirilir. O da bu görevi yerine getirecektir. Kızının engelleme girişimleri de sonuç vermez. Kızı, otel müdürünün adeta yardımcısı gibi, hızla yükselmiş, grevin olmaması için caba göstermektedir. Annesi üzerinde etkin olamaması, onu ikna edememesi sonucu, hem işten çıkarılır, hem de otel müdürünün tacizine uğrar.
Bu olayları izleyen, bir gece önce yaşadıklarını devam ettirmek isteyen genç adama, gecenin aksine sabah ilgisiz kalan ve oldu bitti diye uzaklaştıran,bu işten çıkarılan kadın ile bu erkek arasında ki ilişki de, bir başka hikaye.
Koruma görevlisi bu yoğunluğun arasında, eşinin telefonla ile yeni almalarını istediği kanape için sürekli araması karşısında, ücretlerini bile alamadıklarından yakınmaktadır ve bunalmıştır. Otelin üst katında, yeni Sırp milliyetçilerinden birisi ile programda tartışan ve bu tartışmayı program sonrası da sürdüren spikerin durumu ve tartışması. Ve panik anında koruma görevlisinin yeni Sırp milleyetçisini öldürmesi ve ortalığın yenden iyice karışması.
Böylesi benzer hikayeler iç içe girerek, yüzyılın günümüze ulaşan Sarabosna’sın da bir otelde yaşananlar ile tarihsel sürece getirilen yorum ya da yeni tartışma.
Gerçekten ilginç bir film. Soluk soluğa izliyorsunuz. Daha önce Oscar kazanmış, Bosnalı yönetmen Danis Tanoviç, ülkesinin bulunduğu coğrafya da yaşananlardan değişik kareleri içeren oyunu, beyaz perdeye taşıyor. Başarılı olduğunu söyelememize gerek yok sanırım. Bu filmin, Berlin Film Fesivali’n de, Büyük Jüri Ödülünü de almış olduğunu ekleyelim.
Günümüz açısından, Balkan coğrafyasın da yüzyılda yaşananlara eleştirel bir bakış sergilenirken, Avrupa Birliği’nin de, bu konu da hakettiği eleştiriyi, fazlasıyla aldığını belirtelim. Avrupa Birliği’nin, asıl seyirci olduğu eleştirisi ile de karşı karşıyayız diyebilirim Ve bence de haklı bir eleştiri.
Yaşadığımız güncel yoğunluklar karşısında, yine de bir fırsat bulup, Saraybosna’da yaşananları hatırlamak, sanırım hem sorumluluğumuz, hem de farkındalık için gerekli diye düşünüyorum.
O yüzden “iyi seyirler” diyerek değil, bir coğrafya da yaşananlar, başka başka senaryolarla yaşanmaya, günümüzde de devam ediyor, farkındamısınız diyerek bağlıyalım.
_________________
Ankara. 22 Ağustos 2016. Pazartesi.  [email protected]
2010380cookie-checkSaraybosna’nın yüz yılı

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.