Sinan Ateş’in kendi sesinden son röportajı: Bizi hedefe oturttular

İSMAİL SAYMAZ / HALKTV – Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesinin üzerinden 39 gün geçti. Yarın 40’ı çıkıyor.

Ateş’in neden suikasta uğradığı henüz aydınlanmadı. Ancak bu suikastın 15 Mart 2022’de Mersin’de Beytullah Kaya adlı ülkücünün öldürülmesiyle bağlantılı olabileceği öne sürülüyor.

Şöyle ki:

Eski Mersin Ülkü Ocağı Başkanı Çağrı Ünel, Ateş’in en yakın arkadaşları arasındandı. Birlikte hareket ediyorlardı.

Ülkü Ocağı ile bağlantılı ‘Orhun Haber’ adlı bir internet sitesinde çıkan “Bir İhanet Ateş’i” başlıklı yazıda Ateş, FETÖ’cülükle ve MHP’de paralel örgütlenmeye gitmekle suçlandı.

Ünel, suçlamalara Facebook’ta yanıt verince gerginlik büyüdü.

Adana’dan gelen 10 ülkücü, 15 Mart 2022’de Ünel’e sokak ortasında saldırdı. Ünel, belinden çıkardığı silahla saldırganlardan Emrullah Kaplan’ı öldürdü.

Ünel, tutuklandı.

Mersin Ülkü Ocakları tarafından yapılan paylaşımda, bıçaklı bir saldırı olmadığı ileri sürülerek, “Kavganın ardından uzaklaşan kişiye arkasından ateş ederek, sırtından vurup öldüren kişinin eski ocak başkanı olması eline bulaşan ülkücü kanını temizlemeyecektir” denildi.

Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ise “Bu alçak saldırıyı azmettirip destek olan tüm odaklardan hukuki süreci de yakından takip ederek, her türlü hesabı soracağız” dedi.

Tüm Ülkü Ocakları’nda Kaplan için Kuran okundu.

Kaplan’ın “FETÖ’cü bir hainin tetikçisi tarafından” öldürüldüğü savunuldu.

“FETÖ’cü hain” diye suçlanan kişi, Doç. Sinan Ateş’ti.

İlk ve son söyleşisi

Ben 16 Mart 2022’de Ateş’i arayarak, Ünel’e yönelik saldırıyı, bu saldırı ile kendisine yönelik kampanya arasında bağ olup olmadığını ve hakkındaki iddiaları sordum.

7 dakika 5 saniye konuştuk.

Aldığım yanıtların, o gün itibariyle önem verdiğim kısımlarına 19 Mart’ta yayınlanan “Mersin’de ne oldu?” başlıklı köşe yazımda yer verdim.

Yazımda, bir süredir devam eden saldırılarda vur emri verenler yakalanmazsa, Kaya’nın intikamı adına başkalarının öldürülebileceğini yazmış ve öngörüde bulunmuştum. Nitekim dokuz ay sonra Ateş öldürüldü.

Suikast üzerine “Mersin’de ne oldu?” başlıklı yazım yüz binlerce kez okundu.

Hem Mersin saldırısı hakkında en kapsamlı kaynaktı.

Hem de Ateş’le yapılan tek söyleşiyi içeriyordu.

Söyleşimizle suikast arasında dokuz ay olduğu için ses kaydını silmiş olabileceğimi düşünüyordum. Fakat bir umut, kayıt cihazımı taradım. Yüzlerce görüşme arasında ve başka kişilerle yaptığımız söyleşileri de içeren bir saatlik kayıt içerisinde Ateş’le konuşmamızı bulabildim.

Sanki kayıp bir hazine…

Saldırı beklemiyordu ancak…

Bugün 7 dakika 15 dakikalık kaydın tamamını yayınlıyorum.

Çünkü Ateş, söyleşimizde, suikasta ışık tutacak bilgiler aktarıyor.

Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı’ndan ayrıldıktan iki yıl sonra FETÖ’cü suçlaması yöneltildiğini söylüyor.

“Mevcut arkadaşlar” dediği Ülkü Ocakları genel başkan yardımcılarının sosyal medyada kendisini hedefe oturttuğunu anlatıyor. Bu yüzden suç duyurusunda bulunduğunu ve sosyal medya hesaplarını kapatmak zorunda kaldığını belirtiyor.

Çocukluğundan beri ülkücü olduğunu…

Babasının ülkücü gazi, bir dayısının MHP Bursa Yıldırım İlçe Başkanı, diğerinin de aynı ilçede belediye meclis üyesi olduğunu belirtiyor.

Ateş:

“Bütün ailem MHP’lidir. MHP haricinde bir siyasi arayışımız yoktur. MHP’de bir makam talebimiz yoktur. Sayın genel başkanımıza sadakatle bağlı biriyim.”

Kaydı dinlerken fark ediyorum ki, sanki yaşanacakları tahmin etmişim. Fakat kara haberi çağıran olmamak endişesi içerisinde kekeleyerek, şu soruyu sormuşum:

“Bir endişeniz… Ya da bir şeyiniz var mı?”

Ateş, “Hayır, endişem yok” diyor.

Tekrar soruyorum:

“Bir saldırıya uğrama gibi bir ihtimal ya da bir kaygı…”

Ateş:

“Zannetmiyorum yani, tevessül edeceklerini böyle bir şeye.”

Ateş kesin bir inanç ve kararlılıkla “Hayır” diyemiyor. Sanırım o da içten içe endişeleniyor.

Zaten söyleşinin geri kalanında Ateş’in ruhsatlı silah taşıdığını öğreniyoruz. Sanırım bu bilgi, suikast emrini verenler tarafından bilindiği için profesyonel bir organizasyon yaparak, tetikçi tuttular.

Bu söyleşinin kaydını hem soruşturma makamına katkı sağlasın diye, hem Doç. Dr. Sinan Ateş’e karşı bir ödev, hem de ailesi ve iki güzel kızının adalet beklentisine destek olmak adına yayınlıyorum.

2666360cookie-checkSinan Ateş’in kendi sesinden son röportajı: Bizi hedefe oturttular

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.