Siyasette vefa yok, entrika çok…

Geçmişte kaldı ama şöyle bir 2002 seçimlerini hatırlamaya çalışalım.
AK Parti’nin kurmayları,  Hoca Erbakan ve Recai bey amcamdan ayrılmış, kendi partisini kurmuş,
Başlarına da Istanbul Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’i geçirmiş.
2001 yılı zaten kayıp yıl.
Rahmetli Ecevit üçüncü sınıf politikacılarla, birinci sınıf siyaset yapmaya kalkmış.
Tabi sonuç hüsran.
Ortakları Mesut Yılmaz, bazı söylentilerle başını derde sokmuş.
Keza MHP’nin lideri dolduruşa gelmiş, erken seçime evet demiş..
Evet demiş ama o sıralarda PKK azıtmış değil, şehit aileleri üzerinden siyaset tarihe karışmış. Bu yüzden beklenen oylar gelmemiş
Neticede üç parti 2002 ‘de gümlemiş.
4 Kasın 2002 öncesi siyaset meydanları kızışmış.
CHP ve AK Parti başa güreşecek gibi…
CHP vitrin yeniliyor.
Eski gazetelere bakınca görüyoruz ki, ABD’den büyük umutlarla getirilen Dünya Bankası kökenli Kemal Derviş CHP Lideri Baykal’ın yanında.
Gerçi Derviş’i Amerika’dan getiren Ecevit ama Derviş son andaki vücut çalımıyla CHP vitrininde poz vermeye başlamış.
Yani CHP Lideri Baykal’ın yanında.
Demekki ulusalcı ve laiklerin oyları çantada keklik.
Daha kimler var aynı karede?
Büyük din alimi (Modern din adamı olarak ünlenen) Yaşar Nuri Öztürk.
Yani mütedeyyin oylar sağ cepte…
Aynı kadraja giren diğer bir ünlü isim, Türk-İş’in eski lideri Bayram Meral.
Demek ki İşçilerin, emekcilerin ve emeklilerin oyları da sol cepte
Dışişleri bakanlığında yıldızı parlayan ünlü diplomat İnal Batu aynı fotograf karesi içinde yer aldığına göre, bürokratik oylar CHP hanesine yazılacak demektir. Batu sayesinde  Batı dünyasının manevi desteği de CHP’nin arkasında sayılır.
Tabii bu seçimlerde CHP barajın üstüne çıkar ama iktidara dini bütünler gelir.
Yani Ak Parti yüzde 34 oyla ülkeyi yönetmeye başlar.
Bırakalım biz AK Parti’nin neler yaptığını.
Hataları ve sevapları önümüzdeki günlerde seçim meydanlarında teraziye konacak nasılsa.
Gelelim CHP’ye…
Büyük umutlarla sandığa giden CHP malum beklenen başarıyı gösteremedi.
Şimdi yeni bir seçim arefesinde, yine iktidara talip..
Tabii işi yine zor.
Benim üzerinde durmak istediğim şey 2002 seçim öncesi Baykal’ın iki yanına alıp
pozlar verdiği zevat şimdi nerde?
Gelin bakalım aynı fotografa.
Fotografta yer alan Derviş bakmış ki başarılı olunamadı, hemen Dünya Bankası Başkan Yardımcılığı koltuğuna atlamış.
Gitmiş ABD’de eski işinden daha iyi bir pozisyonda bankacılık yapıyor.
Belki daha da yıldızı parlayabilir.
Peki din adamı Öztürk nerde?
Deniz beyle arası açılmış, gitmiş yeni bir parti kurmuş. Şimdilerde seçimlere hazırlanıyor olmalı.
Ya ünlü diplomata ne oldu?
İnal Batu CHP’nin cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasındakı siyaseti içine sindiremediği için soldan sağa, yani Mehmet Ağar’ın partisine kapağı atmış.
Fotograf karesinde bir tek Bayram Meral var.
Onun da orda olması ne kadar anlamlı, tartışılabilir.
Özetle: Siyaset, yani politika dünyası vefasız bir meslek mi, yoksa genel başkanlar en yakın adamlarını harcamakatan geri mi kalmıyorlar?
Bence her ikisi de.
Siyasette vefa yok, entrika çok
Siyaset bir adam harcama mekanizmasıdır aynı zamanda.
Eğer amaç insanları kazanmak değil de harcamak ise tabii.
Demirel’in ünlü bir köylü söylemi vardır muhalefettekiler için:
Onlara sabah 8 kaz teslim edin, akşama 7’sini kaybetmiş gelirler.
Demirel biraz haklı gibi.
Bakınız Deniz beyin birlikte çektirdiği fotograftaki adamlarına…
Başkanın adamlarına yani…
CHP’nin geçmiş seçimlerde vitrinde yer alan insanlara bakınız.
Ne görüyoruz o karede.
Dördünden üçü yok….

 

1623000cookie-checkSiyasette vefa yok, entrika çok…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.