Sola ihtiyaç var

Son günlerin tartışmalarına bakınız, ne garip şeyler oluyor.
    
Solda birleşme; sağda birleşme; merkez solda kimler olacak ya da merkez sağda kimler var tartışmalarının otuz yıl önceki mantık ve şartlarıyla tartışılması ayıp olmuyor mu?
   
 Bir kere, sol ve sağ kavramları bile çok gerilerde kalmalıydı. Çünkü bu kavramların soğuk savaş dönemi terimleri olduğu ile ilgili ciddi iddialar bulunmaktadır. 
    
O yılların sol söylemlerine baktığınızda ve bugünkü sol iddiasında bulunan bir kesime kulak verdiğinizde şu soruyu sormadan edemiyorsunuz;
    
Faşizme, ezilmişliğe, fukaralığa karşı çıkan; halktan ve onun değerlerinden yana gözüken, insan haklarını savunan serbest düşünceden taraf olan (eksiği ve aksağıyla) çağdaş dünyadan yana her türlü sömürüye karşı, değişimci ve statükoya karşı sol nerede?
    
Şimdi, bir kısım sol geçinenler ise, AB ye karşı, ulusalcı, halen birçok tabuları olan, suni ve yıllardır ısıtılıp ısıtılıp servise konan bazı korkuları bahane ederek özgürlükleri kısmak peşinde koşmaktadır.
    
Sahiden neler oluyor?
    
Solun söylemlerine,  son yıllarda sağ tabir edilen kesimlerin sahip çıkması nasıl izah edilecektir?
    
Bu manzaraya göre, sol ve sağ tabirlerinin tarih olduğu iddiası haklılık kazanmış olmuyor mu?
    
Peki, şimdi görünen mücadele ne oluyor?
    
Değişimi isteyenler ile, statükoyu muhafaza etmek isteyenler arası mücadele demek galiba daha doğrudur.
    
Solun kendi asıl çizgisine gelmesi, insan hakları, düşünce özgürlükleri ve değişime soyunması ülkemiz için önemli bir adım olacaktır.
    
Her ülkede,  iktidar vardır ancak, demokratik ülkelerde muhalefet olur sözü meşhurdur. Dolayısıyla ülkenin güçlü, çağdaş bir sol muhalefete ihtiyacı çoktur. Tavanda yapılacak suni çalışmalarla bunun olamayacağı daha önce görülmüştür. Halka yaslanamayan sol olamaz.
    
Önümüzdeki seçimde yeniden sağ iktidar görüldüğüne göre, solun bir an önce toparlanması ve kendi misyonuna sahiplenmesi gerekecektir.
Merkez sağ hikâyelerine gelince; unutmayalım ki; bundan sonra vatandaşın oyları, şu sola veya şu sağa değil, değişim, insan hakları ve özgürlüklerden yana gidecektir. Buna karşı direnenler ise,  isimleri ve yerleri ne olursa olsun kaybedecektir.
    
Vatandaşın sözlüğünde, sağ ya da sol artık yoktur.
    
Artık o,  değişimcileri ve statükocuları ayırıyor. Kararını ona göre verecek.
    
Bizden söylemesi…
    
 [email protected]