Sunak hükümetinin dibe vuruşu

Birleşik Krallık hükümetini şu an oluşturan Muhafazakar Parti hükümeti belki de ülke tarihinin en sağcı hükümetidir.

İşin ironisi, bu hükümetin Başbakanı dahil, kilit noktalarda olan bakanları etnik azınlık kökenlerinden gelmektedir. Bu bir şey ifade etmek diyeceksiniz, haklı olarak. Doğrudur. Ancak kendilerinin ataları da bu ülkeye göçmen olarak gelen kişilerin diğer göçmenlere karşı empati duyguları beslemeleri beklenirdi.

Şimdiki hükümeti oluşturan Muhafazakâr Partinin kilit noktalarında olanlar defalarca bu duygudan mahrum olduklarını ispat etmişlerdir.

Milyoner Başbakan Rishi Sunak, geçtiğimiz Çarşamba günü Avam Kamarasında hükümetinin ‘Yasa Dışı Göç Yasa Tasarısı’nı açıkladı.

Tasarı, Parlementoda kabul edildiği takdirde Birleşik Krallık’a küçük botlarla, yasa dışı bir şekilde ulaşan kişilerin mümkün olan en erken bir zamanda Ruanda veya güvenilir üçüncü bir ülkeye gönderilmeleri için İçişleri Bakanına sorumluluk verecek. Aynı zamanda bu kişiler hiçbir zaman Birleşik Krallık’ta iltica başvurusu yapamayacak. 

Hatırlayacaksınız, geçen yıl eski İçişleri Bakanı, Hint asıllı Priti Patel’in ilticacıları Ruanda’ya gönderme girişimi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından önlenmiş ve bu girişim ülkeye yarım milyon sterlinden fazla masrafa yol açmıştı.

 Utanç uçağı kalkamadı… Şimdilik (kibrispostasi.com)  

“Yasa dışı” sözleri aslında gayet komik, çünkü birçok hukuk uzmanına göre bu ‘Yasa Dışı Göç Yasa Tasarısı’nın kendisi yasa dışı! Uzmanlar bu tasarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini ihlal edeceğini belirtiyorlar. Bu Sözleşme, İkinci Dünya Savaşı sonunda ülkelerin insan haklarını ihlal  etmelerini önlemek için geliştirilmişti.

Geçenlerde açıklama yapan Birleşmiş Milletler Mülteci Komiseri bu tasarının BM Mülteci Sözleşmesini de ihlal edeceğini söylemişti. 

İçişleri Bakanı, Muhafazakar Parti Liderliği yarışı esnasında Lider olarak seçildiği takdirde Birleşik Krallık’ın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinden ayrılmasını sağlayacağını söylemişti. Şimdilik bu konuda sessiz. Tabii ki hükümet Başsavcısı görevini yürütmüş bir avukat olarak bunun ne büyük güçlükler yaratacağının farkında.

Muhafazakar iktidar, başarısızlıklarını örtbas etmek için imkansız olduğunu bile bile çeşitli yöntemlere başvuruyorlar. Maksat seçmenin ilticacılara karşı gerçek olmayan endişelerini kullanmak. En güçsüz, çaresiz kesimler bir kez daha acımasızca günah keçisi olarak kullanılıyorlar. Maksat iktidarı elden çıkarmamak.

Muhafazakar Parti, Brexit oylaması kampanyası esnasında da aynı gerçek dışı yöntemlere başvurmuştu. Boris Johnson’un “Avrupa Birliğinden çıkmazsak Türkiye’den 80 Milyon Türk ülkemize gelecek” saçmalığı unutulmadı. 

Bakın şimdiki İçişleri Bakanı Braverman ne diyor: “Önlem almazsak tüm dünyadan 100 milyon kişi iltica yapmak için ülkemize gelecek”. Anlayacağınız aynı iğrenç taktikler devam ediyor.

Braverman ve tüm hükümet bir kişiye ateş püskürüyor. Hedefleri spor dünyasının en ünlülerinden Gary Lineker. Neden? Çünkü hükümetin insanlık dışı girişimini eleştirme cüretini gösterdi. 

Twitterde 8.6 milyon takipçisi olan Lineker paylaşımında şu sözleri kullandı: “Ülkeye akın yoktur. Biz diğer büyük Avrupa ülkelerinden çok daha az göçmen almaktayız. Bu acımasız tasarı en savunmasız kişilere yöneltilmekte olup, kullanılan dil 30lu yılların Almanya’sı tarafından kullanılan dilden farklı değildir”. 

Cumartesi geceleri BBC “Günün Maçı” futbol programını sunan eski Tottenham ve İngiltere milli forveti Lineker, BBCye yapılan baskılar sonucu dün akşam programı sunmaktan önlendi. Ona dayanışma gösteren hiçbir başka sunucu Lineker’in yerini doldurmak istemediğinden program sunucusuz gösterildi. 

Ülkeler sınırlarını korumak için önlemler alabilirler. Ama bu önlemleri alırken uluslararası sorumluluklarından kaçınamazlar. 1948 Evrensel İnsan Hakları Bildirisi kişilere iltica hakkı tanır. Hiç kimse mejbur olmayınca kendi isteği ile ülkesini terketmek istemez. Ülkeler iltica başvurusu yapılması için güvenilir yöntemler yaratmazsa, ilticacılar canlarını tehlikeye atarak bu yöntemleri kendileri yaratmaya çalışacaklardır.

2 yıl önce açıklanan veriye göre Manş Denizini aşıp Birleşik Krallık’a ulaşmaya çalışan 300 kişi yaşamını kaybetmişti. Yine 2021 yılında Akdeniz’de ve Atlantik Okyanusunda 3000den fazla kişi botlarla başka ülkelerde iltica başvurusu yapma girişiminde bulunurken yaşamlarını kaybettiler.  

 

2674590cookie-checkSunak hükümetinin dibe vuruşu

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.