İSVEÇ’TEN… Sen de gittin Else…

Else , 89 dedi, 90… diyemedi. 1940’larda, Türkiye ile İsveç arasındaki kültür projelerinde görev almış müzisyen bir İsveçliydi. İlerleyen yaşına karşın belleği güçlüydü. Bana, o yılların Türkiye’sini anlatırken söze “Mustafa Atatürk” diyerek başlıyor, ben her defasında düzeltiyordum. İsim, Else’nin yaşlı belleğinde öyle yer etmişti, o saatten sonra değiştirmesi zordu. Son karşılaşmalarımızın birinde, “Mustafa Atatürk, size güzel bir Cumhuriyet armağan etti. Kadınlarınız, o yıllarda çok moderndi; hâlâ öyle mi” diye sordu. 

Bir yıl kadar önce bir gün ziyaretime geldiğinde durgun görünüyordu. Ayaküstü oradan buradan konuşurken birden, “Biliyor musun, kanser olmuşum, çok az ömrüm kalmış!” dedi. Her zamanki gibi şaka yaptığını sandım, “Yapma Else!” dedim, “Gel otur hele, sana içecek bir şeyler vereyim”  dedim. Gözlerimin içine ciddi ciddi baktı, hüzünlü bir gülümsemeyle, “İnanmıyorsun ama, söylediklerim gerçek. Ciğerlerim, böbreklerim iflas etmiş!..” dedi. Sonra, kendini teselli etti:  “Doğrusunu istersen fazla da üzülmüyorum. Ben, dolu dolu bir ömür geçirdim. İyi yaşadım. Dünyada, savaşlar ve açlık nedeniyle yaşamı tanımadan her gün binlerce çocuk ölüp giderken benim çok fazla yaşadığım bile söylenebilir…”

Else’nin günlerinin sayılı olduğunu bildiğim için, ev ziyaretlerimi sıklaştırdım. Kadıncağız, birkaç ay içinde eridi. Evin içinde artık tekerlekli sandalye ile dolaşıyordu. Bir defasında beni piyanonun yanına götürdü, “Bak” dedi , “sana ne çalacağım! ”  Bitkin parmaklarıyla çaldığı “Dağ başını duman almış…” marşını o İsveççe mırıldanıyor, ben ise Türkçe söylüyordum. Bir İsveç halk şarkısına ait bu marşın notaları, geçen yüzyılın başlarında Selim Sırrı Tarcan tarafından alınmış, Ali Ulvi Eleöven tarafından da Türkçe sözlere uyarlanmıştı. Else, daha sonraki yıllarda, arkadaşlarıyla birlikte yürüttüğü proje çerçevesinde Milli Eğitim Bakanlığı ve Ankara Radyosu’yla yakın çalışma  içinde girmiş, İsveç halk şarkılarının Türkiye’de tanıtılmasına yardımcı olmuştu. O yıllarda, “Postacı” ve  “Daha dün annemizin kollarında yaşarken” gibi çocuk şarkılarının müziği İsveç halk şarkılarından alınmıştı. 

Else’nin evinin odalarındaki raflar kitaplarla doluydu. Bu kadar çok kitabı bir arada görünce, az kitap okuyan bir ülkenin insanı olarak, bir ara, “Müzikle ilgilenen bu kadının bu kadar çok kitabı okumasına ne gerek vardı” diye düşünmekten kendimi alamadım.

12 Ocak Cumartesi Else’nin son doğum gününü kutlayacaktık. Doktorlar en son ona iki ay ömrünün kaldığını söylemişlerdi. Arkadaşları, bakımından sorumlu belediye görevlileri, onun için iyi bir doğum günü partisi hazırlamaya çalışıyordu. Pasta siparişleri verilmişti, Else’nin oturma salonu balonlarla, renkli kâğıtlarla süslendi. Pastanın üzerine 90 tane mumu yerleştirmek mümkün değildi. Her 10 yıla karşılık 1 mum olmak üzere, 9 mum yakılması kararlaştırıldı.

Ben de doğum gününde Else’ye 9 tane kırmızı gül götürecektim. Doktorların hesaplamalarına göre, Else doğum gününe denk gelen haftanın içinde ölecekti. Ya birkaç gün eksik, ya birkaç  gün fazla…  “Ha gayret Else, az kaldı, diren biraz daha!” diyorduk. Ancak günler yaklaştıkça Else’nin gücü tükeniyordu. Doğum gününe 48 saat kala bilincini de yitirince onu hastaneye kaldırdılar. Else, 89 dedi, 90… diyemedi. 10 Ocak Perşembe günü, sabaha karşı saat 03.00’te aramızdan ayrıldı.

Else için kilisede tören düzenlenmedi. Vasiyeti üzerine, ölüsü yakılarak külleri bir kavanoza dolduruldu. Kızı, sahilden geçen gemilere el sallayarak Else’nin  küllerini denize serpti…

Onun için hazırlanan doğum günü partisi de iptal edilmedi. Else’nin küllerinin balıklarla dans ettiği 20 Ocak Pazar gününün akşamı evinde yeniden toplandık. Pastanın üzerine önceden kararlaştırıldığı gibi 9 mum yerleştirildi. Hep birlikte:  “İyi ki doğdun Else!” diye bağırarak el çırptık! Mumları, Else yerine kızı üfleyerek söndürdü. Ben de yanımda getirdiğim 9 kırmızı gülü sessizce piyanonun üzerine bıraktım… 

[email protected]

Bu yazı, Cumhuriyet Gazetesi’nin Pazar Yazıları sayfasında da yayımlandı…

647510cookie-checkİSVEÇ’TEN… Sen de gittin Else…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.