Tarımın başkentindeki topraklar neden korunmuyor?

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Bakanlar Kurulu Kararıyla ‘Tarımsal Sit’ ilan edilerek koruma altına alınan ova sayısı 205’e ulaştı ancak arazi rantının yüksek olduğu Türkiye’nin tarım başkenti sayılan Antalya’dan tek bir ovanın bile bugüne kadar korumaya alınmadı…
 
Türkiye’nin en önemli tarım kentlerinden biri olan Antalya’daki verimli tarım arazileri hızla betonlaşıyor. Turizm, inşaat, sanayi, otoyol, enerji, madencilik ve baraj gibi yatırımlara kurban edilen Antalya’daki verimli tarım arazilerini barındıran ovalar risk altında. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ‘Tarımsal Sit Alanı’ ilan edere korumaya aldığı Türkiye’deki 205 ovanın arasında Antalya’dan bir tane bile ovanın yer almaması tepki çekiyor. 16 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararıyla 6 ilde 13 ova daha koruma altına alındı. Rant uğruna kolaylıkla gözden çıkarılan Türkiye’nin tarım başkenti Antalya’nın ovaları ise listede yine yer almadı.
 
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türkiye’nin büyük tarım arazilerini barındıran ovalarını amacı dışında kullanılmasının önüne geçmek için bazı büyük ovaları ‘tarımsal sit’ ilan ederek koruma altına alıyor. sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu kapsamında yürütülen çalışmayla bugüne kadar Türkiye’nin çeşitli illerinde bulunan 192 ova ‘Büyük Ova Koruma Alanı’ olarak ilan edilmişti. 16 Mart’ta Resmi Gazete’de yayınlanan “Bazı Ovaların Büyük Ova Koruma Alanı Olarak Belirlenmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı” ile 6 ilde daha 13 adet “Tarımsal üretim potansiyeli yüksek, erozyon, kirlenme, amaç dışı veya yanlış kullanımlar gibi çeşitli nedenlerle toprak kaybı ve arazi bozulmalarının hızlı geliştiği ova”, büyük ova koruma alanı’ olarak ilan edildi.
TARIMSAL SİT İLAN EDİLEN OVA SAYISI 205 OLDU
Daha önce büyük ova koruma alanı belirlenmiş olan Ankara’da 2, Balıkesir’de 4, Uşak’ta 1, Van’da 2 alan daha ilan edilmiş oldu. Bolu ve Malatya’da ise ilk kez büyük ova koruma alanı ilan edildi. Son yapılan bu ilanlarla Türkiye genelinde toplam 59 ilde 205 alan büyük ova koruma alanı olarak belirlenmiş oldu.
TARIMIN BAŞKENTİNDEKİ VERİMLİ TOPRAKLAR NEDEN KORUNMUYOR?
Ancak Türkiye’nin turizm başkenti olmasının yanında büyük üretim potansiyeliyle tarımın da başkenti olarak anılan Antalya’dan tek bir ovanın bile bugüne kadar koruma altına alınmamış olması dikkat çekiyor. Oysa turizm, inşaat, sanayi, otoyol, enerji, madencilik ve baraj gibi yatırımlara kurban edilen Antalya’daki verimli tarım arazilerini barındıran ovalar büyük bir risk altında bulunuyor. Korumada öncelik verilmesi gereken Antalya’nın ovalarının, yaklaşık üç yıldır sürdürülen tarımsal sit ilan edilmesiyle ilgili bir çalışmanın sürdürüldüğü belirtiliyor.
 
ANTALYA VALİSİNİN AÇIKLADIĞI OVALAR LİSTEDE YER ALMADI
Antalya Valisi Münir Karaloğlu, geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamada Antalya’dan 9 alanın tarımsal sit ilan edileceğini kaydetmişti. “Hiç kimse ‘burası gelecekte imara açılır’ diye yüksek fiyata arazi almaya kalkmasın” uyarısında bulunan Vali Karaloğlu, 7 tanesi bakanlığın, 2’sinin de Antalya Valiliği’nin önerisi olan 9 tarım alanının koruma altına alınmasıyla ilgili Bakanlar Kurulu Kararı’nın geçtiğimiz yıl içinde çıkacağını açıklamıştı. Buna göre Serik, Manavgat, Demre ve Kumluca ovaları ile Elmalı’da Zümrütova, Korkuteli’de ise Bozova ve Söğüt ovalarının yanı sıra Kaş Kınık Ovası ve Manavgat karayolunun kuzeyindeki alanın tarımsal sit alanı kapsamında değerlendirilen üretim merkezleri olarak belirlendiği öğrenildi.
 
TARIM TOPRAKLARININ KADERİ BÜROKRATLARIN ELİNDE
İllerde oluşturulan Toprak Koruma Kurulları’nın yürüttüğü çalışma sonucu belirlenen ‘tarımsal sit alanı’ kapsamına alınacak arazilerin kaderi, valilik, belediye, tarım il müdürlüğü, meslek odası (ZMO) ve DSİ gibi kurumların belirlediği temsilcilerden oluşuyor. Ancak tarım arazilerinin korunmasını ve amacı dışında kullanımını önlemek amacıyla oluşturulan toprak koruma kurullarının işleyişini belirleyen yönetmelik Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 24 Ocak 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan düzenlemeyle değiştirildi. Buna göre daha Kurul’da görev alan altı üyenin tamamının aynı yönde oy kullanması ve en az üçte iki çoğunlukla geçerli olan kararlar, bakanlıkça yapılan değişiklikle ‘en az beşte üç’ çoğunlukla geçerli sayılacak. Ayrıca kamuya ait enerji ve otoyol projelerinden etkilenecek olan tarım arazileri için de Kurul’un sadece toplantıya katılan üyelerinin karar alması yeterli sayılacak.
 
BAKAN FAKIBABA: ‘TOPRAĞI MİLLİ SERVET OLARAK GÖRÜYORUZ’
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, büyük ovaların koruma altına alınmasıyla ilgili son bakanlar kurulu kararının ardından yaptığı açıklamada, verimli tarım arazilerinin korunmasının üretim açısından büyük önem taşıdığına değinerek şöyle konuştu: Bu kararla beraber koruma altına aldığımız büyük ova sayısı 205 oldu. Böylelikle ülke genelinde 6,23 milyon hektarlık alanı koruma altına almış olduk. Ayrıca ilk planda 38 ova olmak üzere yapacağımız yeni değerlendirmelerle bu yıl içinde koruma altına alacağımız büyük ova sayısını daha da artırmayı hedefliyoruz. Büyük ova koruma alanı olarak belirlenen ovalarımız, adeta tarımsal sit gibi koruma altına alınmış oluyorlar. Bu ovalarımız artık amacı dışında kullanılamayacak; sadece tohumların atıldığı ve bereketin fışkırdığı topraklar haline gelecek. Biz toprağımızı milli servet olarak görüyoruz. Bu doğrultuda topraklarımızın korunması ve geliştirilmesine yönelik diğer çalışmalarımızla beraber ülkemizde ekilmedik bir karış toprağın kalmamasını amaçlıyoruz. Bu konudaki çalışmalarımızı önümüzdeki dönemde geliştirerek sürdürecek; böylelikle topraklarımızı verimli bir şekilde değerlendirmiş olacağız.”
 
TARIMSAL SİT İLAN EDİLEN OVADA TERMİK SANTRAL İZNİ VERİLDİ
Bakanlığın koruma altına aldığı ovalarla ilgili kararların uygulanmasında ortaya çıkan sorunlar ise Türkiye tarımının geleceği açısından endişe yaratıyor. Eskişehir’in Alpu ilçesinde koruma altına alınarak tarımsal sit ilan edilen verimli ovada kurulmak istenen kömürlü termik santral için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ‘olumlu’ görüş vermesi, bu endişeleri haklı çıkarıyor. Adana’nın Yumurtalık ilçesindeki verimli tarım arazilerinin de aynı şekilde hem ‘tarımsal sit’ ilan edilip hem de üzerinde kömürlü termik santral kurulmasına izin verilmesi bölge halkının ve sivil toplum örgütlerinin tepkisini çekiyor.
 
ZMO: ‘UYGULAMA SADECESİT İLAN ETMEKLE KALMAMALI’
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO), 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu kapsamında büyük ovaların koruma alanı ilan edilmesinin sevindirici bir gelişme olduğunu ancak uygulamanın sadece ilan etmekle kalmaması gerektiğini kaydetti. “Bu alanların amaç dışı kullanımının önlenmesi gerekiyor” görüşüne yer verilen ZMO açıklamasında, “Son olarak Eskişehir’de Büyük ova koruma alanı olarak ilan edilmiş Alpu Ovasında, termik santral yapılması ile ilgili alınan karar, sevincimizi gölgelendiren bir karar oldu. Ziraat Mühendisleri Odası gerek bu kararın iptalinin sağlanması, gerekse tarım alanlarının amaç dışı kullanımları konusundaki her türlü girişimin önlenmesi konusundaki çabasını kararlılıkla sürdürecektir” denildi.
 
2171290cookie-checkTarımın başkentindeki topraklar neden korunmuyor?
Önceki haberÇocuklarınıza bilgisayar programı yazmayı öğretin
Sonraki haberMacaristan’a Türkiye’den yatırım 
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.