Bir fotograf sergisine gitmenin en guzel yani bazen fotografcidan bir adim oteye gidebilme ihtimaliniz. Her bir fotografa yaklastikca –sansliysaniz, bazen daha ilk bakista- kadraja giren goruntudeki kucuk bir ayrinti sadece size goz kirpabiliyor cunku! Objektife gulumseyen bir kadinin cikmis ojeleri, arka planda onu gozleyen iki kucuk kafa, ya da perde arkasindaki merakli siluetler kesfetme duygularinizi ayaklandirir.
Bu duygular size tanidik geliyorsa, onlari besleyecek gurul gurul bir kaynak simdi Tate Modern`de sizi bekliyor. 28 Mayis ta baslayan ve 3 Ekim tarihine kadar surecek olan Exposed Voyeurism, Surveillance and the Camera adli sergide 19.yy`dan gunumuze kadar uzanan fotografcilik seruvenini tarihe gecmis fotograflar ve birbirinden cesur isimlerle izlemeniz mumkun.
Bugun “Big Brother is watching you” diyerek bazen CCTV`leri elestirirken, 1800`lerde bile haberimiz olmadan fotograflarimizin cekiliyor olmasi ne ilginc!
Kimi zaman ayakkabi topugunun icine, kimi zaman baston tepesine yerlestirilmis minik kameralarin sahipleri ise tabii ki tamamen profesyonel fotografcilar.
Zaten cektikleri kareleri, yakaladiklari enstantanleri gorunce hayran olmamaniz tabii biraz da huzursuz olmamaniz imkansiz. Edgar Degas(1834-1917) nasil Paris te umumi tuvaletten cikarken goruntulendiyse, piyango bize de cikabilir degil mi?
Gunumuzde bile suren bu teknigin farkina varinca, serginin 1 numarali odasini daha buyumus gozlerle geziyorsunuz. Hani olur ya bir yerde ben de yakalanmis olabilir miyim diye?
Sergi sizi 14 odalik bir yolculuga cikarirken, kendinizi zaman zaman Auschwitz de olum kampinda, zaman zaman porno ile erotizm arasindaki ince dengede gezinen fotograflar arasinda, bir anda John Kennedy`nin vuruldugu saniyelerde arabanin arka koltugunda Jackie`nin yaninda bulabiliyorsunuz..
1928`de elektikli sandalyede oldurulen Amerikali kadin katil Ruth Synder`in sandalyedeki fotograflariyla kapli gazetelere burnunuzu iyice yaklastirmisken, bir yan odada fotograf aninin hikayelerini gosteren kucuk filmleri izleyenlerin heyecanlarini isitiyorsunuz.
Ben 1 saat icin ugradigim Tate Modern`den 3 saat sonra ve sadece bu ozel sergiyi gezebilmis olarak cikabildim. En iyisi siz kendinizi damaginizda yarim asirlik bir tat birakacak olan yarim gune hazirlayin!
