İLKER DİKMEN – Fatsa’lar, bizim kuşak devrimciler için dersler çıkaracağımız acı bir tecrübe oldu ama Terzi Fikri ve devrimci yoldaşları da on’lara asla biyat etmediler!… Bu da on’lara dert oldu!.. Dert olmayada devam edecektir vesselam!…
Terzi Fikri öyle bir giysi dikti ki Fatsa’ya
O Gürcü öyle bir gürledi ki arkadaşlarıyla
Noktalar, noktalı virgüller, askeri operasyonlar
Kimseler çıkaramaz Fatsa’nın sırtından!
Emek hakkının sımsıcak çıplaklığını.
Can Yücel
***
1979’da Ordu’nun Fatsa ilçesinde iki kez üst üste ertelenen belediye ara seçimlerine Fikri Sönmez bağımsız aday olarak girdi ve CHP, AP ve MSP’nin oylarından daha fazla oy alarak bağımsız belediye başkanı oldu.
* Bağımsız belediye başkanı seçilen ve ilçeyi halk komiteleriyle yöneten Devrimci Yol’cu Sönmez,bu komitelerler aracılıyla, halk için ve halkla beraber çalışmalar yaptı. Doğrudan demokrasinin nüvelerini kurmaya çalıştı.
Yapılan ve yapılacak olan her işde halka soruluyor onların onayı alındıktan sonrada çalışmalar yapılıyordu.
* “Çamura son” kampanyası ile sokakları yürünmez halinden kurtardı.
Imece usulü yapılan bu çalışmalara herkesin katkı sunarak destek vermesiyle de belediye halk ilişkilerinde güzel bir dayanışma örneğini segileniyordu.
* İlçede, yol, su ve kanalizasyon gibi sorunların çözülmesi için çalışmalar yapıldı. İlçedeki evlere su ve kanalizasyon sistemleri kurulması çalışmaları uzun erekli çalışmalardan biri oldu.
* Fındık üreticilerinin katıldığı “fındıkda sömürüye son mitingleri” düzenledi .
Fındık üretimindeki aracı ve tefecilerle mücadelede de başarılı bir çalışmalar yürütüldü. Bölgenin en temel geçim kaynağı olan fındık aracısız üreticiden tüketiciye ulaştırılması çalışmalarına hız verildi
* “Fatsa Halk Kültür Şenliği” gibi etkinlikler yapılarak Türkiye’nin önde gelen yazar, çizer, şair ve gazetecileri’nin de yer aldığı toplantılar ve şenlikler düzenledi.
* Fatsa halk oyunları, tiyatro ve çocuk koroları,kitaplıklar kurularak geniş halk kitlelerinin katılımı ve desteğini sağladı.
* Tüm çevre köylerle de bu çalışmaların yagınlaşması sağlamak amacıyla bu gibi köylerde de geniş katılımlı halk toplantılar yapılmaya başlandı.
İlçede tüm bu yaşayanlarla birlikte , emekçi halkın devrimcilere olan güveni sevgisi, saygısı her geçen gün daha da artıyordu.”elbete bu gelişmeler bu gün olduğu gibi o zaman da bazı çevreleri zahatsız ediyordu
Fatsa’nın devrimci belediye başkanı Fikri Sönmez kısaca 9 ay gibi bir zamanda “Üreten biz yöneten de biz olacacağız ” şiarıyle Fatsa’yı ve çevresini adeta bambaşka birer yerler haline getirmişti.
***
İşte bu gidişat elbette ülkeki yöneten hakim sınıfları (oligarşi’yi) rahatsız etti ve hala bugün günümüzde bile bu karın ağrıları görüldüğü gibi devam etmektedir.
Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel ve sağcı medya’nın hedef göstermesiyle de 12 Eylül Darbesi’nin lideri faşist Kenan Evren’in yönettiği ‘Nokta Operasyonu’ ve gözaltıları başlatılmış oldu.
Kırk, elli kişinin katledildiği Çorum Katliamı sırasında Başbakan Süleyman Demirel tarafından “Çorum’u bırakın Fatsa’ya bakın” şaşırtmacaları faşist katliamları gizleme ve halkın gözünden kaçırmaya yönelik bu söylemler hala hatıralardadır. “Fatsa’ ya bakın” diyerek, remen ve açıktan Fatsa ve çevresindeki emekçi halkı açık açık tehtit edip ve o günlerde hedef göstermişti.
Fatsa halkı, Nokta Operasyonu öncesi, CHP, MSP, AP ilçe başkanlarının da katıldığı ortak bir basın açıklaması yaparak “Fatsa’da operasyon yapılacak bir şey yok!.. Bizler söylendiği gibi değil tam tersine huzur ve barış içerisinde yaşamaktayız,.. ” sözleri ve açıklamaları bile saldırılarınızı durdurmaya engel ve yeterli olmadı.
Gerçektende ülkenin genelinde kan gövdeyi götürürcesine adeta bir iç savaş yaşanırcasına günde bazen yirmilere varan siyasi cinayetler işlenirken Fatsa’da ve çevre köylerinde o günlerde genelde barış ve kardeşlik hakimdi.
Gelelim bu günün müktedirleri(!), hayat pahalılığı ve ülkenin içine düştüğü ekonomik ve siyasi krizi Demirel vari bir yöntemle geçiştirmeye mi murat ediyorlar dersiniz?
Hayat pahalılığına çözüm arama yerinre, TL’nin her geçen gün değesizleştiği bir günde , Fındıkda üreticinin beklediği en az 70 TL gerçek taban fiyatı açıklaması yerine , yüzde yüzellilere varan enflasyonda ezilen halka çözüm üretme yerine Terzi Fikri’ye saldırması çok manidardır. Demirel’in çok kötü bir karikatörü olmaktan öte gidememişlerdir …
Haa!..Elde var bir, bu çıkmazı başka çıkmazlarla açma çabaları onları geçmişin faşist kanlı deneyimlerinden medet umma noktasına mı gelmiştir dersiniz? Bu açıkcası “astarı yüzünden pahalı” bir çabadır bilene…
***
79 senesinin 11 Temmuz sabahında , Fatsa’yı, karadan Bolu’dan, Kayseri’den getirdiğiniz komandolarınızla, Çevre illerden getirilen Polislerinizle, denizden hucum botlarınızla, havadan da helikopterlerinizle ve de onlarca yüzü maskeli muhbir, sivil faşistlerinizle beraber top yökün yabancı bir ülke topraklarına girer gibi, istila eder gibi Fatsa’ya girdiniz!…
Terzi Fikri kaçmadı, saklanmadı, çünkü haklıydı!… Makamını terketmedi ve dimdik ayakta karşıladı sizleri.
Sizler gibi tankı, topu, tüfeği yoktu ama sizlere direnen, bir halk sevğisi, ülke sevdası ve de devrimci koca bir yüreği vardı.
Sizlere ve mahkemelerinize korkusuzca, ”Ben ne yaptıysam halkım için halkımla beraber yaptım!..”diye haykırdı.
İşte size dert olan ve asırlar geçsede içinizde ukte kalan ve bir türlü de söküp atamayacağınız dert bu olsa gerek.
Görünen o ki, Neredeyse yarım asır olacak ve hala siz egemenlerin, bu hazımsızlıkları hala artarak devam etmektedir?
***
FİKRİ SÖNMEZ ÖZGEÇMİŞİ
*1938’de Fatsa ilçesine bağlı Kabakdağı köyünde doğdu. İlkokul sonrası bir terzinin yanında çırak olarak çalışmaya başladı.
* 68’ler de TİP’in Fatsa’daki çalışmalarına katıldı .
*70’lerde Dev-Genç’le birlikte 6. Filo’ya karşı eylemlerde yer aldı.
* Mahir Çayan ve yoldaşları’nın Maltepe Askeri Cezaevi’nden kaçışı sonrası Karadeniz’de saklanmalarına yardımcı olmakla suçlandı.
*1972’de THKP-C davasından yaklaşık iki yıl yattı ve 1974’te affıyla serbest kaldı.
* Karadeniz Bölgesi’ndeki emekçilerin ve köylülerin içerisinde yoğun bir mücadele yürüttü.
*1980 12 Eylül Faşist Darbe koşulları altında Amasya Cezaevi’ndeki bu direnişe öncülük etti. işkence merkezi olan Suluova Et Balık Kurumu’na götürülen Fikri Sönmez orada arkadaşlarıyle beraber aylarca işkence gördüler.
Terzi Fikri, 4 Mayıs 1985 günü, 47 yaşındayken kalp krizi geçirerek Amasya Cezaevi’nde yaşama veda etti.
* Anısı ve mücadelesi o’nun devrimci yol’unda yürümeye çalışanlara ışık tutmaya devem edecektir.
Sonuç yerine:
Fatsa’lar, bizim kuşak devrimciler için dersler çıkaracağımız acı bir tecrübe oldu ama Terzi Fikri ve devrimci yoldaşları da on’lara asla biyat etmediler!… Bu da on’lara dert oldu!.. Dert olmayada devam edecektir vesselam!…
Resim ve kimi alıntılar, gazete ve basından