İNGİLTERE… Tevfik Nasuhi Yavuzer

Bu ülkede vefat edenlerin aileleri, onların anılarının idamesini sağlamak için genellikle parklarda ve diğer kamu alanlarında masrafını ödeyip bank yaptırırlar. Çok takdir ettiğim bir uygulamadır bu.

Geçenlerde haftada birkaç kez yürüyüş güzergahı olarak seçtiğim parkta yürürken yeni bir bank gördüm. 

Bankın üzerindeki yazıda şunları okudum: 

“Tevfik Nasuhi Yavuzer- 26.04.1954 – 17.3.2021
Gülümsemesi ile her zaman etrafa mutluluk saçtı.
Her zaman kalbimizde kalacak.
Eşi ve çocukları”

67 yaşında yaşama veda eden bir adam. İsmine bakılacak olursa bir Türkiye göçmeni. Ne anlamlı bir şey yazdırmış eşi ve çocukları. “Gülümsemesi ile etrafa mutluluk saçtı”.

Tevfik Nasuhi Yavuzer’in kim olduğunu düşündüm. Ülkesinden ne zaman, niçin geldi? Bu ülkede ne iş yaptı? Ne tür zevkleri vardı? Kitap okumayı sever miydi? Parkı sık sık ziyaret ettiği belli. Çocukları ile balık avına mı, futbol oynamaya mı yoksa sadece doğal güzellikleri görmek için mi ziyaret etti parkı?

Kesin olan şey, Tevfik bey eşi ve çocukları tarafından sevilen, neşeli birisi idi. Ne mutlu ona ki hiç de yaşlı olmayan bir yaşta geride bıraktığı ailesi onun anısını yaşatmak adına böyle bir yöntem seçti. 

Kimbilir, benim gibi kaç yorgun park yürüyüşçüsü o banka oturup onun adını okuyarak kim olduğunu, nasıl birisi olduğunu düşündü, düşünecek? 

Yıllar önce “İz bırakabilmek” başlığını taşıyan yazımdan bir alıntı:

Çığlık atarak yaşamın kucağına atılırız. Bebek çağı, çocukluk, gençlik, orta yaş ve yaşlılık süreçlerinden geçer ve arkamızda yaslı ailelerimizi, yakınlarımızı bırakıp yaşamdan göçüp gideriz. Beşikten mezara. Kaç kişimiz göçüp gittikten sonra yalnız yakınlarımız tarafından değil, büyük kitleler tarafından hatırlanırız. Yani yaşamımız süresince kaçımız yaşam için iz bırakabiliriz. Sanırım çok azımız”.

Kendimle ters düşeceğim ama iz bırakabilmek için büyük kitleler tarafından hatırlanmak gerekmez sevgili okurlarım. Bakınız Tevfik beyin ailesi Essex’de bulunan bir parkta onun izdüşümünü ne güzel bıraktı. 

İz bırakabilmek için bir şey keşfetmek, Olimpik oyunlarında Maraton yarışını kazanmak gerekmez. Tabii bunlar çok önemli. Yaşamımıza çok önemli etkiler yapma veya bize ilham verebilme potansiyeli olan şeyler. Ancak çok daha basit şeyler yaparak da hepimiz kişilerin yaşamlarında küçük izler bırakabiliriz.   

Örneğin sabah işyerinize giderken mutsuz, sinirli görünen bir kişiye gülümseyerek selam vermek o gün için onun yaşamında olumlu bir iz bırakabilir.

Hiçbir beklentimiz olmadan ihtiyaçlı kişiler için hizmet sağlayan kurumlarda gönüllü çalışarak yüzlerce, binlerce kişinin yaşamında iz bırakabiliriz. 

Doktor size yaşamda kalmanız için çok az zamanınız kaldığını söylediğinde ne yaparsınız? Birçoklarımız yaşama küser, kabuğumuza çekilir ve mutlak sonu beklemeye koyuluruz. Birçoklarımız “niçin ben” diyerek isyan ederiz. 

Bazı cesur kişiler ise çok büyük son bir gayretle aynı hastalıktan muztarip kişiler için yüksek miktarda fon bulmak için kolları sıvar. Bu tür ilham perisi kişilerin örneklerine zaman zaman rastlarız.

Yakınları son nefeslerini vermek üzere iken başkalarının hayatlarını kurtarmak için aileleri organ bağışı konusunda teşvik etmek çok zor bir şey. Zor ama çok da gerekli. Ailelerimizi bu durumda bırakmamak için önceden organ bağışı izni vermek, yaşamda iz bırakmanın belki de en güzel örneğidir.

Öldükten sonra unutulmak istemiyorsanız, ya okunmaya değer bir kitap yazın ya da yazılmaya değer işler başarın. Benjamin Franklin

     

  

 

2561200cookie-checkİNGİLTERE… Tevfik Nasuhi Yavuzer

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.