Tüketicinin hak araması

İyi ki kanunlar var. Bir de var olan kanuni haklarımızı kullanabilsek. Kanuni haklarımızın heder olmasına göz yummamalıyız.
Kanundan gelen gücü sergilemek derken kaba kuvvetten bahsetmiyoruz. Kanunlar dâhilinde sizi birileri hiçe sayıyorsa, paranızın değerine kulak vermiyorsa o satıcıya yönelik hakkımızı aramalıyız.
Haklarımızın farkına varmalı, başkalarına da farkında lığa dikkat etmeleri gerektiğini sağlamak.
Farkına varmak, kendisinde bulunan gücün değerini takdir etmek ve karşı tarafında gücümüzü hissedebilmesini sağlamak.
Kanunların içinde hareket ederek hakkımızı aramalı. Kesinlikle kanunları üstün kabul etmek gerekmektedir. İyi ki tüketiciler için kanunlar var.
Bazı insanların yanlış davranışları olduğunda farkına varmalarına yardımcı olunmalı. Kanunların yetkili kişi tarafından da uygulanmasını istemek tüm vatandaşların hakkıdır.
Geçenlerde bulunduğumuz ortamda arkadaşın birisi ürün katalogu getirdi. Katalogu bırakırken dedi ki, akrabam olur ihtiyacı olana yardımcı olurlar.
Ben de referans olurum dedi. Referans olmak. Sonu düşünülmeden konuşmak gibi geldi. Çok referanslar gördük. Bu güne kadar boş çıktı tüm referanslar.
Dilimiz bu konuda çok yanmıştı. Allah bilir bundan sonra da yanacak gibi geliyor bana. İlk, ürünlere talip olduğumuzda garantiler veriliyor.
Tüketici olarak biz de satıcıya güveniyoruz. Güvendiğimiz dağlara kar yağıncaya kadar güvenmeye devam ediyoruz.
Arkadaşlardan da ne kadar dertli insanlar varmış. Derdi olan kişi sadece kendisinin dertli olduğunu düşünüyor bence.
Tüketici olarak ne insanlarla muhatap olurmuşuz bizler.
Garanti şartlarına uymayan kişi veya kurum sadece alış veriş yaptıklarımız değilmiş. Ne kadar çokmuş ihmal edenler.
Ne enteresan olaylar meydana geliyormuş. İnsanın temel ihtiyacını bile almasını bıraktıracaklar hale getiriyorlar satıcılar.
Kimisi çocuk arabası almış. Tamirat için göndermiş, tamiratı resmi kuralların tespit ettiği on beş günü üç kere katlamış. Çocuk arabası tamiri bir türlü bitmemiş.
Yine çocuk arabası yapılmamış. Telefon telefon üstüne bu seferde tamire giden araba gelmemiş onun yerine değişik araba gönderilir.
Bir başkası halı yıkama makinesi alır. Satarken vaatlerde bulunan satıcının çektirdiği sıkıntıya pes doğrusu dedim. Aynı satıcının yaptığına bakınız. Sıkıntı olunca, anında tamir edilir diyen satıcı on beş günde iki kez söylenmesine rağmen daha tamiratta çıt yokmuş.
Tüketici hakkını yok sayanların çokluğuna şaşırdım. Aslında şaşırmamam lazımdı. Benim başıma da bu tür hoş olmayan durumlar geldi.
Evin temel ihtiyacını alırsınız. Ayıp meydana gelince hemen kusurun telafi edileceğini ifade edenlerin yanına umutla gidersiniz. Tabi verilen cevap karşısında donar kalırsınız.
Kanunları hiçe saymanın nedeni bence duyarlılığımızın zayıflığından ileri geliyor. Bilinçli tüketici olamayışımızdan dolayı vurdumduymaz davranıyorlar.
Ödeme tarihinde sizin evinize telefon eden satıcının malında çıkan kusur kendine bildirince çıkan kusuru önemsememe hakkı olmamalı. Önemsemez ise gerekli girişimler bulunulmalı. Kusurun giderilmesi noktasında, unutursa iyi niyetli der misiniz?
Tüketicinin alacağı üründe satıcı tercihi çok önemlidir. Satıcı ödemeler de alacağını nasıl takip ediyorsa sattığı üründe problem çıktığında da aynı hassasiyeti göstermeli.
Garanti kuralları mevzuat olarak yazılı kalmamalı. Kurallalar mutlaka uygulanmalı. Evimize aldığımız araç ve gereçlerimize nasıl ödeme yaptıysak, aynı şekilde kusurdan kaynaklanan hataların gereği yerine getirilmesinde de taviz verilmemeli.
Tüketiciler olarak bizde kanuni hakkımızı kullanmalıyız. Kanunların yaptırım gücüne inanarak adım atmalıyız.