TKP’li Nafiz Bostancı yaşamını yitirdi

TKP’li Nafiz Bostancı yaşamını yitirdi. Bostancı’nın kızı Eylem’in sosyal medyadaki paylaşımı şöyle:

“Efsane eski DİSK sendika başkanı, Londra Halkevi başkanı, binlerce işçinin, emekçinin hayatına dokunmuş, devrimci, enternasyonalist Babam NAFİZ BOSTANCI vefat etmiştir. Cenazesi yarın (27 Ağustos, Cumartesi) ikindi namazına mütakip Sapanca Rüstempaşa Camii’nden kaldırılacak ve Kuruçeşme Köyü aile kabristanında toprağa verilecektir. Işıklar içinde uyusun, onu çok, çok özleyeceğim. Babam ❤️”

Faruk Eskioğlu’nun “Londra’da Bizim’Kiler” kitabında Bostancı şöyle anlatıldı:

Nafiz Bostancı toplum içinde en çok tanınan isimlerden. 1983’te Halkevi’nin kurucusu ve başkanı olarak 80’lerin başında tekstil atölyelerinde kaçak işçilere verdiği destek, 1989’da Kürt sığınmacılarla sürer. 1994’te MİT suikasttan kıl payı kurtulduğunu anlatan eski TKP’li, günümüzde HDP için çalışıyor ve avukat kızına yardım ediyor

Nafiz Bostancı 1945’te Sapanca’da Laz köyü Kuruçeşme’de, 8 kardeşin en büyüğü olarak doğar. Kökleri Batum’a uzanan ailesi çiftçilik yapar. Türkçeyi ilkokula gittiğinde öğrenir. İlk ve ortaokulu Sapanca’da, liseyi Adapazarı’nda okur. 1964’te Hacettepe Tıp Fakültesi’ni kazanır.

1965’te CHP Sapanca İlçe Başkanı seçilir, CHP Genel Merkezi Gençlik Kolları yönetimine girer. CHP içinde İsmet İnönü-Bülent Ecevit çekişmesinde Ecevit’in yanında yer alır ve CHP Adapazarı Merkez İlçe Başkanı olur. 1967’de Hacettepe Sosyal Demokrasi Derneği Başkanı, 1969’da da Sosyal Demokrasi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı seçilir.

1969’da üniversiteden devamsızlıktan atılır. O dönemde yeraltında faaliyet gösteren TKP’ye girince CHP’den milletvekilliği ve belediye başkanlığı girişimlerinin engellendiğini belirten Bostancı, Türk-İş’ten ayrılıp DİSK’e geçen Genel-İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı, kısa süre sonra da Genel İş Marmara bölge sorumluluğuna atandığını söylüyor. “TKP’nin 3 üyeli sendikalardan sorumlu komitesindeydim” diyen Bostancı, “İzmit’te grev sırasında gözaltına alınmaya çalışırken belim kırıldı. Hastane ve gözaltı süreci sonrasında can güvenliğim kalmamıştı. 1980 başında Moskova’ya gittim” diyor

Bostancı 12 Eylül 1980 darbesinden sonra 1980 Aralık’ta TKP Akdeniz Sorumlusu olarak gizlice Türkiye’ye döndüğünü belirterek, “Sonuç alamayınca 2 Haziran 1982’de de kaçak yollarla Londra’ya gelerek iltica ettim. Bundan dolayı da vatandaşlıktan çıkarıldım” diye konuşuyor.1983’te Cahit-Akgül Baylav gibi yoldaşlarıyla birlikte Stoke Newington’da küçük bir mekânda Halkevi’ni (Turkish Community Centre) kurar. 1986’da Halkevi “92 Stoke Newington Rd N16 7XB” adresindeki büyük mekanına taşınır. Bostancı Halkevi’nin ilk gelişim yıllarını şöyle anlatıyor:

“Hükümet ucuz işgücü gördüğü kaçaklara karşı ara sıra atölyelere baskınlar düzenlese de genellikle göz yumuyordu. O dönemde işçilerin yüzde 90’i kaçaktı denilebilir. Biz yakalanan işçiye sahip çıkıyor, karakolun önünde kitle eylemleri düzenliyor ve işçinin serbest bırakılmasını sağlıyorduk. Bu ülkeye ekonomik nedenlerle gelenleri de Türkiye’deki bozuk düzen mağduru olduğu için ‘siyasi’ olarak değerlendiriyorduk. Dernekte sosyal faaliyetler de arttı. Halkevi kısa sürede 7 bin üyeye ulaştı.”1989’da ise İngiltere’nin Türkiye’ye vize koyacağı dedikodusu yayılınca özellikle Doğu ve Güney Doğu’dan göç dalgasının başladığını belirten Bostancı şöyle konuşuyor:

“Günde 3-4 uçak dolusu sığınmacı gelmeye başladı. Bu akın, İngiltere’nin Türkiye’ye vize koyduğu 1989 Haziranına kadar 3 ay boyunca sürdü. İngiltere hükümeti gelenlerle başa çıkamadı, bizden yardım istedi. Halkevi binasını yatakhane yaptık. Yetmedi. Yakındaki kütüphane ve kiliseyi işgal ettik. Yardım kurumu DHSS Halkevi binasında geçici şube açmıştı. Avukatlar sürekli Halkevi’ndeydi. Tercüman yetiştiremiyorduk. Gelen sığınmacılar aldıkları ev kirası da dahil bütün yardımları geride bıraktıkları yoksul ailelerine gönderiyordu. Bu kez ev sorunuyla başa çıkamaz olduk. Gençler, sığınmacılar için belediyenin boş dairelerini işgal etmeye başladı. O dönemde binlerce sığınmacının ifadesinde yardımcı oldum…”

Bostancı yalnızca, danışman olarak çalıştığı Avukat Larry Grand’ın ofisinde 1993’e kadar 30 bin ailenin oturum aldığını vurgulayarak, Londra’daki toplum nüfusunun 300 binin üzerinde olduğunu tahmin ediyor.TKP’lilerin Türkiye’ye dönme kararı üzerine 10 Aralık 1988’de bir gurup sendikacı ve politikacı eşliğinde İstanbul’a döner. Kendisini binlerce demokratın karşıladığını söyleyen Bostancı havalimanı polisince aynı uçakla geri gönderilir.

Bostancı Halkevi’ndeki çalışmalarını sürdürürken 1994’te İngiltere gizli servisinin kendisine suikast yapılacağı konusunda uyardığını belirterek, “Kısa bir süre sonra 29 Aralık 1994’te çalıştırdığım ‘Yeni Ülke’ adlı marketin karşısındaki binanın çatısından ateş edildi. Çalışan Ali Öztürk yaralandı, ben şans eseri kurtuldum. İngiliz polisi suikast ekibinden bazılarını tutukladı, asıl tetikçi ve planlayıcıyı saptadı. Türkiye’ye uzanan soruşturma MİT’in örtbas etmesiyle tıkandı.

Suikast girişiminden sonra hayatım alt üst oldu. Eski MİT Kontr-Terör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür’ün 10 Mart 2015’te Türkiye’deki bir davadaki ifadesinde ‘90’larda öldürülecek Kürt iş adamları listesi’nde adım 23’üncü sıradaydı.”

1974’te evlenen, Eylem (1975), Emel (1978) ve Elif (1986) adlı kızları bulunan Bostancı, ailesini 1985’te kaçak yollarla Fransa’ya oradan da İngiltere’nin çağrı mektubuyla Londra’ya getirebildiğini anlatıyor. Avrupa parlamentosundaki kınamaların sonrasında Türk vatandaşlığını geri aldığını, British vatandaşlığına başvuru yapmadığı için de Türkiye’ye T.C. Pasaportu ile gittiğini sözlerine ekliyor.

Uzun yıllar başkanlığını yürüttüğü Halkevi’ne desteğini sürdüren Bostancı, “Şimdi kurulan TKP’lerin eskisiyle bir ilgisi yok. Ne yazık ki eski TKP de dağıldı. Artık HDP’nin başarısı için çalışıyorum” diyor

2629510cookie-checkTKP’li Nafiz Bostancı yaşamını yitirdi

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.