Tülay Günal ve Gence Erkal

Cep telefonum çaldı, açtım, ”İlkim KARACA’ya ulaşmaya çalışıyorum” dedi, bir hanımefendi, ”Cem KARACA’nın eşi İlkim KARACA’ya, diye tekrar etti. Buyrun efendim, benim diye cevap verdim, tıpkı Ruhi SU Hocam’ın telefondaki cevap verişi gibi…

Nazım Hikmet Vakfı’ndan arıyorum, sizi arayacaklar deyince, birden çok merak ettim, beni, kim, niçin arayabilir acaba diye düşünmeye başladım. Hemen aramadılar. Ben bekledim, aranmadığımı görünce, beni arayan numarayı aradım ve telefonumu doğru verdiniz mi acaba diye sormak istedim dedim. Eminim, numaranızı doğru verdim, mutlaka sizi arayacaklar dedi ve telefonum çaldı, beni arayan GENCO ERKAL’dı. Çok sevindim. Nazım Hikmet RAN Şiirlerini, en güzel yorumlayan Sanatçı, beni Müzikli Gösteri’ye davet ediyordu, hem de nasıl kibarca, nasıl insanca…Onur duydum.

Eminönü, Kıbleçeşme sokakta, numara 3 de Ali Paşa Hanı’nda oynuyorlar. Nazım Hikmet’in Bursa Cezaevi’nden Mektuplar şiiirlerini sahneye uyarlamış, GENCO ERKAL, şiirleri yorumluyor, şiirleri oynuyor, bazen kar gibi yağıyor üstümüze, bazen yağmur yağıyor, bazen bir sis çöküyor içimize, bazen dolu yağıyor başımıza, güneş hep gizli duruyor içimizde, umut ve güneş doğuyor birdenbire…Narin bedeniyle, naif ruhuyla, inançlı ve samimi sesiyle güven vererek oynuyor GENCO ERKAL ve güveniyor lirik güzel sesiyle, piyano ve çello eşliğinde şarkılar söyleyen, zarif ve çok şık TÜLAY GÜNAL’a. Fazıl SAY’dan Timur SELÇUK bestesine kadar birçok şarkıyı çok güzel söylüyor TÜLAY GÜNAL.

Mekan tasarımına bayıldım, SELEN ERKAL’a aitmiş meğer. Avluya adımımı atar atmaz, içimi bir hüzün kapladı. Kendimi gurbette hissettim. Henüz hiç gitmediğim bir yerde, Bulgaristan’da hissettim kendimi.

Gurbeti, hasreti ezberlemiş olanlar da oradaydı sanki.

Nazım Hikmet RAN, Cem KARACA, Yılmaz GÜNEY, Ruhi SU, Sıdıka SU, Mehmet AKAN, Aziz NESİN, Ahmet KAYA sanki avludaydılar, gökyüzünden seyrediyorlardı, alkışlıyorlardı, taş duvarlarda akisleri beliriyordu. Yaşadıkları kahırlar ve yaşattıkları umutlar birer birer aydınlanıyordu, ışıkların altında.

Seyircileri selamlıyordu TÜLAY GÜNAL ve GENCO ERKAL, alkışlar dinmek bilmiyordu…

Müzikli Gösteri, YAŞAMAYA DAİR sürüyordu, İstanbul’da, bir avluda …ben hiç görmediğim bir hapishaneyi düşünüyordum…

Bir gemide bile yargılanmış olan, Barış’ın, Hasret’in ve Umudun Şairi Nazım Hikmet RAN tebessümle bakıyordu , üzerinde ceketi, bir eli pantolonunun cebinde, uzak yıllara çok tanıdık bakıyordu, afişteki fotoğrafından…

1635590cookie-checkTülay Günal ve Gence Erkal

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.