Toprak ağlıyor

Kayalık zeminlerinde bile ot biter-di!


Gökyüzüyle yeşilin öpüştüğü Bursam…


Kozasının öyküsünde, ipeklerin yumuşaklığında kadifeli günler…


Maniler, Şiirler, türküler kenti…


Akan kurnalarında  aşk–meşk, dost sohbetleri şarıldardı;
dağından gelen buzun suyunda gazozlar,  karpuzlar soğutulurdu.


Sıcak suyunda demlenen pembe tenler…
Aşk kentiydi…


Emekliler kenti olarak anılsa da…
(Keşke öyle kalsaydı!)


80’li yıllarla birlikte yamaçlarda yetişen elmalıklara, zeytinliklere, şeftaliliklere konduruluverdi, köksüz- salamur- binalar.
80’li yılların çarpık yapılaşmasında yeşil Bursa’nın gri yöneticileri…


Hacivat ile Karagöz’ün sahnesinin yer aldığı heykellerle birlikte servilik olma yolunda  Bursam…
 
 
 1978-1979 yılıdır  bugün çöken kağıt işhanlarının  nüfus kağıdı, ikametgah adresi!..


Zeytinlik İşhanlarının  (İNTAMLAR) salamuraya dönüşmesi ile her şey değişti…
Önce;
Uyardı, kent bilinçliler, toprak sevdalıları…
Dinleyen olmadı…
Toprak uyardı,


Toprak gidecek yer bulamayınca kaydı birkaç kez geçiştirildi…
Avize gibi sallanırcasına geçiştirilirdi, beton adamlarca…
Bu kez ;
Toprak konuştu…
Esti, üfledi…
Ve kâğıt gibi yıkıldı iki beton –zeytinlik- işhanı…
Kaçak yapılar olarak da kayıt altına alındı. …
Can kaybı yok …


Sırada beton adamların diğer işhanları, evleri var…
Baro’nun konutları sıralı bardak gibi…


Ne acıdır ki, hukuk çöktü, Bursa da…
Baro’nun konutları da Serviliklere mezar olma yolunda!…


Bursa’yı seyretme adına, yapıldı, bu kâğıt inşaatlar; dere yatağına…


Yamaçlarını sırtına alan beton adamlar pencerelerinden gri Bursa’nın penceresine baktılar yıllardır…
Sanki ‘intikama kardeşçesine İNTAM İşhanları konduruldu, ilk önceler…
Prestijli işhanlarında büroları, evleri olanların havasından yanına varılmıyordu…
 
Zeytinliklerin bittiği Servili (selvili) cadde anılır oldu İNTAM adıyla… Yetmedi…


Zeytinler bitti, bu kez beton adamlar rahat etsin diye, yamaçlara yol inşaatı kök saldı.
 
Doğanın bereketi, rahmeti,  yağmur yaşlarını akıtacak yer bulamadı!


 Sızdı yavaş yavaş ondan çalınan beton adamların gri yaşmalarının zeminlerine.


Birikti yaşı….  Gidecek yeri yoktu yağmurun…


Besleyemedi toprağını…


Uyardı, beton adamları… Beton yöneticileri, beton kafaları…
Çakılan çivinin bir gün çürüyeceğini…


Ne yazık ki, toprağı çürüttüler…
Kanalizasyon, sanayi atıklarıyla beslenen toprağın kokusunu da aldılar…
Susuz, bitkisiz, çiçeksiz kalıverdi.
Toprak ağlıyor…
Bursam’da …


 [email protected]

687580cookie-checkToprak ağlıyor

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.