Türk siyasetinde yeni dönem

Türkiye, 7 Haziran 2015 tarihinde kritik bir seçimi daha geride bırakmış ve yeni bir dönemin kapılarını aralamışa benziyor. Açık Gazete’’de daha önce yazdığımız yazılar ve öngörülerimizin bir kez daha gerçekleşmiş olması, bundan sonraki kestirmelerimiz açısından da yazılarımızın önemini arttırdığı düşüncesindeyim.
Hatırlayalım, bundan 2 ay önceki Açık Gazete’deki yazımda, seçimlere ilişkin bazı öngörülerimi açıklamıştım. Merak edenler için linki paylaşmayı yararlı görüyorum: https://acikgazete.com/yazarlar/birol-ertan/2015/04/12/secime-dogru-kuresel-oyunlar.htm?aid=58605 .

12 Nisan 2015 tarihinde makalemde şunları yazmıştım:

“Haziran 2015 milletvekilliği genel seçimleri, 2 temel amaç doğrultusunda müdahalelere tabi tutulmaktadır. Bu müdahalelerin ilk ayağı, Kürt siyasi hareketi kimliğinden Türkiye partisi olmak kimliğine dönüştürülecek olan HDP’nin seçim barajını aşarak Türk siyasal hayatında yerini almasının sağlanmasıdır….

“Seçimlere yönelik ikinci müdahale, hiçbir siyasi partinin Anayasayı değiştirecek güçte olamaması yönünde olacaktır/olmaktadır. Bu açıdan AK Parti, seçim sonucunda birinci parti olacak, ancak seçimden Anayasayı değiştirecek bir güçte çıkamayacak biçimde kuşatılmaktadır… Tek başına iktidar olamayıp MHP ile koalisyon yapmaya mecbur kılınması durumunda küresel planın başarıya ulaşmış olacağı kesindir. Bu durum, Türk siyasetinin yeniden dizayn edilmesi için küresel yeni müdahalelere fırsatlar verecektir.”
Seçim sonrasında koalisyon hükümeti oluşması … durumunda, küresel olarak ekonomik ve siyasi müdahaleler peş peşe gerçekleşecek, seçim öncesinde basılmış olan düğmelere daha şiddetli biçimde basılarak mevcut hükümet ülkeyi yönetilemez noktaya getirilecektir… (https://acikgazete.com/yazarlar/birol-ertan/2015/04/12/secime-dogru-kuresel-oyunlar.htm?aid=58605 ).

Yukarıdaki öngörülerimizin ikisi gerçekleşti. HDP barajı aşarak Türkiye partisi kimliğiyle TBMM’de yerini aldı ve seçimden Anayasayı değiştirecek güçte ve tek başına bir iktidar çıkmadı. Sonrasındaki öngörülerimizin de zamanla gerçekleşeceğini göreceksiniz.

Peki, bundan sonra Türkiye’yi bekleyen nedir? Bu konuda erken değerlendirmeler yapan yorumcuların şaşkınlıklarının arkasına gizledikleri kendinden emin olmayan yorumlarını izledikçe, ülkenin bir akıl tutulması yaşadığını görebiliyorum.

Türkiye, artık geri dönülmez biçimde yeni bir döneme girmiştir. Solda Kılıçdaroğlu CHP’si ile bir yere gidilemeyeceği anlaşılmıştır. Lidersiz MHP görüntüsü de yerinde saymaktan öteye gidemiyor. Sol parti görünümüne bürünen HDP ise konumunu daha da güçlendireceğe benziyor. Bunun nedeni, beğenelim ya da beğenmeyelim, başarılı bir çizgi yakalamış olmasıdır. En azından muhalefet partileri içinde gençleri ve kadınları kucaklayan çizgisiyle HDP, yükselen bir parti olarak karşımıza çıkmıştır. Almış olduğu % 13 oy oranı, bunun en net kanıtıdır.

Gelecek günlerde Türkiye’yi bir koalisyon hükümeti bekliyor. Cumhurbaşkanı’nın sürpriz adımlar atması ise süreci daha büyük sıkıntılara sokabilir. Koalisyon, seçimden çıkan net sonuçtur. Koalisyonun AK Parti ile MHP arasında olması en yakın olasılıktır. Ak Parti – CHP koalisyonu ise fazla zorlama olur ve çok kısa ömürlü olacaktır.

Hangi koalisyon formülü yaşanırsa yaşansın, Türkiye 1 yılı bulmadan yeni bir erken seçime gebedir. Bu öngörümüzün altını çizmenizi öneriyorum.

Türkiye, yeni dönemde dış sorunlardan daha çok iç sorunlara yoğunlaşacak ve böylece küresel planın başarılı biçimde bölgemizi dizayn etme çalışmalarında rol sahibi olamayacağını da eklemekte yarar vardır.

Bekleyelim ve görelim.

674610cookie-checkTürk siyasetinde yeni dönem

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.