Yazarın yorumu şöyle:
“Türk medyasına konuşan emniyet yetkilileri, saldırıyı düzenleyenlerin Irak Şam İslam Devleti’yle (IŞİD) bağlantılı olma ihtimalinin güçlü olduğunu ifade ettiler.
Güvenlik güçleri son zamanlarda hem ülke içinde hem de sınırda IŞİD’e yönelik baskınlar düzenleyip pek çok şüpheliyi gözaltına almıştı. Bu gelişme bazı uzmanların IŞİD’in yeni saldırılarla karşılık verebileceği fikrini ortaya atmasına neden olmuştu.
İstanbul’da bu yıl yaşanan üç bombalı saldırının ardından şehirdeki güvenlik tedbirleri en üst düzeye çıkarılmıştı.
Bir aydan kısa süre önce TAK’ın (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) İstanbul’un merkezindeki Vezneciler’de düzenlediği bombalı saldırıda 12 kişi hayatını kaybetmişti.
Ankara saldırısı
TAK saldırıyı üstlendikten sonra yaptığı açıklamada turistleri de uyararak ‘Türkiye artık sizin için güvenli değil’ demişti.
Ülke tarihindeki en büyük intihar saldırısı ise geçen yıl Ankara’daki tren garı önünde barış mitingi için toplanan solcu ve Kürt grupları hedeflemiş, gerçekleşen iki intihar bombacısı 103 kişinin ölümüne ve 250 kişinin yaralanmasına sebep olmuştu. Bu saldırının sorumluluğunu hiç bir örgüt üstlenmedi fakat yürütülen soruşturma bombalı saldırganlardan birinin daha önce intihar saldırısı yapan bir İslamcı militanın kardeşi olduğunu belirledi.
İstanbul havaalanındaki saldırı konusunda ise Türk yetkililer saldırıdan IŞİD’in sorumlu olduğunu söylüyor. Bir çok Türk ise ülkenin sınırlarındaki savaşın Türkiye’ye de yayıldığından endişeleniyor ve öfke duyuyor.
PKK ile çatışma
Bu arada Türkiye hükümeti ile PKK arasındaki çatışma da geçen yıl ateşkesin karşılıklı bozulması ile tırmandı ve Kürt nüfusun ağırlıkta olduğu güney-doğu kent ve kasabalarında güvenlik kuvvetleri ile Kürt militanlar arasındaki çatışmalarda yüzlerce kişi öldü.
Birbirini izleyen intihar saldırıları, ülke ekonomisinin önemli dinamiklerinden olan turizm üzerinde de yıkıcı bir etki yarattı.”
Guardian yazarı Türkiye’den sosyal medya kullanıcılarının öfkeli ve endişeli mesajlarına da yer verdi.
