Ege Bölge Tabip Odaları, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyinin de katılımıyla basın toplantısı düzenledi; önlemlerin yetersiz olduğunu ve koronavirüs salgınının artarak sürdüğünü vurguladı.
Ege Bölge Tabip Odaları, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyinin de katılımıyla “Pandemide Gelinen Süreç ve Aşılama” konulu basın toplantısı gerçekleştirdi.
İzmir Barosu Konferans salonunda yapılan basın toplantısına TTB Merkez Konsey Yöneticileri, İzmir, Manisa, Çanakkale, Aydın, Muğla, Antalya, Denizli Tabip Odaları Başkanları katıldı.
Açıklamada konuşan TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, ağustos ayının salgının başından beri ölümlerin en fazla gerçekleştiği 4. ay olduğunu söyledi.
“PANDEMİ YÖNETİLMİYOR”
Fincancı, “Pandemi yönetilmiyor. Etkili dozda aşılama sayılarımız çok düşük olmasına rağmen Sağlık Bakanlığı henüz etkin bir aşılama programı ve kampanyası yapmamakta ısrarını sürdürüyor. 18’inci ayına gelmemize rağmen umumi hıfzıssıhha kanununda salgında herkese aşı yapılmasına dair yasal düzenleme yapılmamıştır. Salgının durdurulabilmesi için elimizde yeterli bilimsel bilgi olmasına rağmen bilimdışı aç-kapa yöntemleri ile adeta toplum hastalığa mahkum ediliyor” dedi.
Ege ve Akdeniz bölgesinde turizm ekonomisi uğruna toplumsal hareketliliğin kısmi önlemlerin de kaldırılması sonrası kontrolsüz arttığını ve özellikle Delta varyantı oranlarında ciddi artışlar yaşandığını söyleyen Fincancı, “Tüm bu yönet(e)meme krizi, sonbaharda beklenen olası yükselişle hem daha erken hem de daha ağır bir tablo ile karşılaşmamıza yol açmıştır” diye ekledi.
“DEVLET YURTTAŞIN AYAĞINA GİDEREK AŞI YAPMALIDIR”
6 Eylül’de yüz yüze eğitime geçileceğini hatırlayan Fincancı, “Fiziki şartlarda düzenlemeler yapmayan, aşılama için önlemler almayan Bakanlık yalnızca PCR testi şartı getirmiştir. PCR hem çok daha pahalı hem de sağlık çalışanlarının, laboratuvarların iş yükünü arttıracak, PCR testi borsası oluşturabilecek bir tercih olmuştur. Bilimsel ve gerçek manada filyasyon yapılmadan tek başına PCR testi bulaşı, önlemenin çözümü değildir. Aşısızları PCR testine göndermek yerine aşısızlara aşı yapılmasını çeşitli yöntemlerle teşvik etmek gerekir. Artık insanların aşı yaptırmasını beklemek yerine devlet yurttaşın ayağına giderek aşı yapmalıdır” diye konuştu.
“ETKİLİ AŞI KAMPANYALARI YAPILMALI”
“Tabip Odaları olarak yurttaşlara bir kez daha hatırlatıyoruz. Aşı olalım, sevdiklerimizi, çocuklarımızı, akrabalarımızı, arkadaşlarımızı korumak için onları aşı olmaya ikna etme çabamızı artıralım” çağrısında bulunan Fincancı, yoğun bakıma yatanların veya ölenlerin onda dokuzundan fazlasını aşı olmayan veya eksik aşılı olanların oluşturduğunu hatırlattı.
Aşının salgında hastalanmayı veya can kaybını engelleyecek en önemli araçlardan birisi olduğunu ancak iktidarın etkili aşılama kampanyaları düzenlemediğini dile getiren Fincancı, “İktidar, aşıyı topluma ulaştıracak adımları atmayarak salgının başından beri neden olduğu yaşam hakkı ihlallerine yenilerini eklemektedir” dedi.
“SÜREÇ ŞEFFAF YÜRÜTMELİDİR”
Fincancı son olarak salgından korunmak için atılacak adımları şu şekilde sıraladı:
- Kapalı ortamlarda kalma süreleri sınırlanmalı, ortamların havalandırılması için gereken önlemler alınmalıdır.
- AVM, sinema, tiyatro, toplu taşıma araçları, tüm kapalı mekanlara girişler için gerekli bilimsel önlem ve sınırlamalar Sağlık Bakanlığı tarafından hızla alınmalıdır.
- Salgının yoğun olduğu illere özel tedbirler uygulanmalı, toplumsal/sosyal hareketlilik azaltılmalıdır.
- Maske-mesafe-temizliğin salgınla mücadeledeki hayati önemi unutulmamalıdır.
- Toplumun en az yüzde 85’inin en kısa sürede etkili doz aşılanması yapılmalıdır. Açıklanan aşılama oranlarında yalnız 18 yaş üstüne yer verilmesi, kayıtsız olarak ülkemizde yaşamak zorunda kalan mülteci/sığınmacı ve göçmenlerin yok sayılması tablonun olduğundan iyi görünmesine yol açmakta, aşılanma hızının gerçekçi biçimde değerlendirilmesini engellemektedir. Aşılama için 18 yaş altının ve kayıt dışı nüfusun da göz önünde bulundurulması zorunludur.
- Sağlık Bakanlığı başta TTB ve tabip odaları olmak üzere tüm sağlık meslek örgütleri ile birlikte çalışma yöntemini geliştirmeli; toplum güven ve dayanışmasını sağlamak için süreci şeffaf yürütmelidir.
EGE BÖLGESİNDE YOĞUN BAKIMLAR DOLU
Ardından söz alan Manisa Tabip Odası Başkanı Şahut Duran, vakaların 20 kat arttığını Manisa’da günlük vaka sayılarının 200’ün üstünde olduğunu söyledi ve mevcut yoğun bakımların dolduğunu ifade etti.
Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy ise Çanakkale’nin en büyük devlet hastanesinde önceki dönem 5 yoğun bakım açıldığını ve şu anda 2 yoğun bakımın tamamen dolu olduğunu aktardı.
Muğla Tabip Odası Başkanı Cafer Şahin de alanda çalışan sağlık emekçilerinden aldıkları bilgiye göre aktif vaka sayısının 6 bin civarında olduğunu ve bunların 2 bin 200 civarının sadece Fethiye bölgesinde olduğunu söyledi.
Aydın Tabip Odası Başkanı Adalet Çıbık, vaka sayılarının arttığını, yoğun bakımların ise henüz tam dolmadığını ifade etti.
Antalya Tabip Odası Başkanı Nursel Şahin de “Yataklar çok dolu, ara yoğun bakımlar açılıyor. Bütün yoğun bakımları pandemi yoğun bakımları olarak kullanılıyor. Bazı hastanelerde hemodiyaliz üniteleri yoğum bakıma döndürüldü. Bazı hastanelerde ameliyathanelerden solunum cihazları alınarak yoğum bakım destekleri hazırlandı” dedi.
Denizli Tabip Odası Başkanı Hakan Erbay da yoğun bakım yataklarının dolu olduğunu ve yeni yoğun bakımların açılması konusunda hazırlıkların yapıldığını aktardı.
Son olarak söz alan İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, “Kovid için ayrılan yoğum bakımlar doluyor, doldukça yenileri açılıyor. Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 5 kovid sevisi, 3 yoğun bakım servisi dolu. An itibarıyla bir kovid servisi daha açılmış, onda da bir iki kişilik yer olduğu söylendi” dedi. Çamlı, mevcut yoğun bakımların yetersiz kaldığını belirtti. (İzmir/EVRENSEL)
