Türkiye şimdi de kuzu ithal ediyor!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – 40 yılda koyun sayısının yarısını kaybeden Türkiye, Avrupa birincisi olduğu sığır ithalatının ardından şimdi de kuzu ithal edecek…
1980 yılında 44 milyon 736 bin nüfusa sahip olan Türkiye’deki koyun varlığı sayısı ise 48 milyonun üzerindeydi. Aradan geçen 37 yılda nüfusu neredeyse ikiye katlanarak 80 milyona ulaşan Türkiye’deki koyun varlığı sayısının ise neredeyse yarısı azalarak 30 milyona geriledi. Bir zamanlar tarımda kendi kendine yeten ülkelerin başında gelen ancak uzun süredir kırmızı et ihtiyacını karşılamakta zorlanan Türkiye sığır ithalatında Avrupa’da ilk sıraya yerleşen ülke olmuştu. Ancak sadece bu yıl 500 bin sığır ithal etme kararı kırmızı etteki krize çözüm olmadı. AKP hükümeti, şimdi de kuzu ithal etme kararı aldı. Et ve Süt Kurumundan yapılan duyuruda, “Kurumumuzca, İthal Taze Karkas Kuzu Etlerinin satışına başlanılacaktır” denildi.
 
TARIMDAKİ HATALAR ZİNCİRİ TÜRKİYE’Yİ İTHALAT BAĞIMLISI YAPTI
Bir zamanlar tarımda kendi kendine yeten ülkelerin başında gelen Türkiye, hatalı tarım politikaları yüzünden bugün buğday, mercimek, nohut ve kuru fasulye gibi temel gıda ürünlerinin yanında et ihtiyacını da ithal ederek karşılar duruma düştü. Tarım ve hayvancılık üretiminin omurgası olan aile çiftçiliği yok edilerek üreticiler kentlerde ucuz ve niteliksiz işgücü konumuna düşürülürken, stratejik bir alan olan gıda üretimi ise ithalatla karşılanır hale geldi.
TÜRKİYE SIĞIR İTHALATINDA AVRUPA’DA İLK, DÜNYA İKİNCİ SIRADA
Uzun süredir yaşanan kırmızı et açığını gidermek için büyükbaş hayvan ithal ediyoruz. Yalnızca 2017 yılı için 500 bin sığır ithal etme kararı alan Türkiye, büyükbaş hayvan ithalatında Avrupa’da birinci, dünyada ise ABD’nin ardından ikinci sıraya yerleşti. Ancak sığır ithalatı soruna çözüm getirmediği gibi yerli üreticiler arasında yeni mağdurlar yarattı. Üretici örgütlerinin, ithalat yerine yerli üretimin desteklenmesi çağrılarına kulak asmayan AKP hükümeti, şimdi de kuzu ithal etme kararı aldı.
E.S.K: ‘İTHAL KUZU ETİ SATIŞINA BAŞLANACAK’
Kuzu ithalatı kararı, ET ve Süt Kurumu (ESK) tarafından şöyle duyuruldu: “Kurumumuzca, ithal taze karkaskuzu etlerinin satışına başlanılacaktır. Satışlar, Sakarya ve Sincan Et Kombinası Müdürlüklerimizce yapılacaktır. İthal Taze Karkas Kuzu Etleri, 28,00 TL/Kg + KDV fiyattan satılacak olup, satışlar peşin bedelle veya Kredi Kartı (tek çekim) ile gerçekleştirilecektir. İthal taze karkas kuzu etlerini, KDV dahil Kuzu But’ u 35,00 TL/Kg fiyattan, Kuzu Kol’ u 33,00 TL/Kg fiyatlardan satacaklarını taahhüt eden Ulusal ve Yerel Market Zincirleri ve/veya tedarikçilerine satış yapılacaktır. İthal Taze Karkas Kuzu Etlerinin “Satış Usul Esasları” ilgili kombinalardan temin edilecektir. Firmaların talep etmesi halinde, 27.09.2017 tarihine kadar, Sakarya ve Sincan Et Kombinası Müdürlüğüne başvurabileceklerdir.”
 
BALKAN ÜLKELERİ VE AVUSTRALYA’DAN KOYUN ALIYORUZ
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın koyun ithalatı yapılmasına izin verdiği ülkeler arasında Bulgaristan, Macaristan, Romanya, Yunanistan, Estonya ve Hırvatistan gibi ülkelerin yanısıra Avustralya da yer alıyor.
1980’DE TÜRKİYE’NİN NÜFUSUNDAN FAZLA KOYUNU VARDI
1980 yılında 44 milyon 736 bin nüfusa sahip olan Türkiye’deki koyun varlığı sayısı ise 48 milyonun üzerindeydi. Aradan geçen 37 yılda nüfusu neredeyse ikiye katlanarak 80 milyona ulaşan Türkiye’deki koyun varlığı sayısının ise neredeyse yarısı azalarak 30 milyona geriledi. TÜİK’in açıkladığı verilere göre Haziran 2017 itibariyle Türkiye’deki koyun varlığı sayısı 33 milyon. Çareyi ithalatta arayan Türkiye’de küçük ölçekli aile çiftliklerinin sonunu getiren endüstriyel üretim modelleri desteklenirken, verilen desteklerden gerçek üreticilerden çok büyük firmalar yararlanıyor. Oysa kırsal nüfusun en önemli geçim kaynaklarının başında gelen küçükbaş hayvancılık, aynı zamanda büyük yatırımlara ihtiyaç duymadan yaşamını sürdürebilen üretici nüfusun yaşam alanında kalmasını sağlıyordu.
TÜRKİYE KIRSAL NÜFUS KAYBINDA DÜNYADA 9. SIRAYA YERLEŞTİ
Ancak tüm bu hatalı tarım politikaları Türkiye’yi dünya genelinde kırsal nüfus kaybı yaşayan ülkeler arasında ilk onun içine soktu. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ın verdiği bilgilere göreTürkiye, son 10 yılda, 218 ülke içinde, toplam kırsal nüfus kaybında dünyada 9’ncu, kırsal nüfus oranı azalmasında ise 27’nci olduKırsal nüfus, son 10 yılda Çin’de 135,2 milyon azalırken, Hindistan’da ise 59,2 milyon arttı.
‘KIRSAL KADERİNE TERK EDİLMEMELİ’
Türkiye’de, 2007de 21 milyon 562 bin olan kırsal nüfus, bu yıl 20 milyon 55 bine, yüzde 30,98 olan kırsal nüfus oranı da yüzde 17,25’lik azalmayla yüzde 25,64’e indi. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımdan kopacak nüfusun kırsalda tutularak kırsalın kaderine terk edilmemesi gerektiğini vurguladı.
‘ANKARA-KARS ARASINDAKİ NÜFUSTA BÜYÜK AZALMA VAR’
Tüm nüfusun üç-beş büyük şehir ile batı ve güney illerde toplanmasının son derece yanlış olduğuna dikkati çeken Bayraktar, “bugün Ankara ve Kars arasındaki kırsal nüfusta büyük bir azalma vardır. Bunun tersine çevrilmesi, bu bölgede büyük merkezler oluşturulması gerekirİstanbul, 1923’de Türkiye nüfusunun yüzde 5’lerinde bir nüfusu barındırırken, bugün yüzde 20’lere yaklaşmıştır. Bunun sorunlarını da sadece İstanbul değil, bütün ülke çekmektedir” diye konuştu.
2125660cookie-checkTürkiye şimdi de kuzu ithal ediyor!
Önceki haberSalda Gölü yapılaşmaya mı açılacak?
Sonraki haberKadri Gürsel tahliye edildi
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.