İNGİLTERE… Türkiye, tek adam rejimine bir adım daha attı

316 AKP’li milletvekilinin imzalarını taşıyan teklif, değişikliğin referenduma sunulabilmesi için 550 sandalyeli mecliste, en az 330 milletvekilinin desteğini almak zorunda. Kısa süre öncesine kadar muhalefet partisi konumundaki MHP ile kapalı kapılar ardında sürdürülen hararetli  pazarlıklar da bu yüzden.21 maddelik anayasa değişikliği teklifi kabul görürse, bu Türkiye için bir rejim değişikliği anlamına gelecek.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni bir dönemin başlangıcından sözetmekte haklı.

Mecliste oylama gizli yapılacak ama AKP komiserlerinin geçmişte benzer oylamalardaki tutumu gözönünde tutulursa, fire verme ihtimali yok denecek kadar az. Parti önde gelenlerinin anayasa değişiklik teklifine karşı çıkanlara ‘hain’ gözüyle bakılacağı uyarıları duyulmaya başlandı bile.

Anayasa teklifinin ilk ve en önemli hedefi, Cumhurbaşkanının yetkilerini genişletmek. Daha doğru bir deyişle, Recep Tayyip Erdoğan’ın zaten kullanmakta olduğu yetkileri, yasal hale getirmek ve daha da pekiştirmek.

Anayasa teklifi, cumhurbaşkanını yürütmenin başı yaparken, başbakanlık makamını da ortadan kaldırıyor. Başkana, bir ya da daha fazla başkan yardımcısı atama, bakanları seçme ve üst düzey bürokratları atama yetkisi tanıyor.

Başkanının partisiyle ilişiği kesilmiyor.

Parlamento ile başkan arasındaki ilişki de yeniden düzenleniyor. Karşılıklı fesih yetkisi getiriliyor. Başkan, Mecliste milletvekillerinin üçte iki çoğunluğu tarafından Yüce Divan’a sevkedilebiliyor. Ancak suçlu bulunup başkanlığının düşmesi durumunda, ülke hem başkanlık hem de parlamento seçimlerini yenielemek durumunda kalıyor.

Parlamentoda milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkarılıyor. Seçilme yaşı da 18’e iniyor.

Anayasa teklifinde, ‘bağımsız ve tarafsız’ diye tanımlanan yargı sistemi de yeniden düzenleniyor.

Ordu içi disiplin mahkemeleri dışında tüm askeri mahkemeler kaldırılıyor.

Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun isminden  ‘Yüksek’ ifadesi çıkarılıyor. Üye sayısı, 22’den 12iye iniyor ve yarısının cumhurbaşkanı, yarısının da Meclis tarafından belirlenmesi öngörülüyor.

Yargı üzerindeki değişiklikler, sadece ülke içinde değil, dışarıda da dikkatle değerlendirilecektir. Çünkü son aylarda Türkiye’ye yönelik uluslararası eleştirilerin çoğu bu alanda yoğunlaşmakta.

Bu hafta,  Avrupa Yargı Kurulları Ağı (ENCJ), Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun gözlemci statüsünü askıya aldı. Gerekçesi, HSYK’nın yürütme ve yasamadan bağımsız çalışamaz hale gelmesi.

Daha da önemlisi, Avrupa Konseyi’nin Venedik Komisyonu adıyla bilinen danışma organının, Cuma günü yayınladığı ve önümüzdeki hafta daha ayrıntılı açıklayacağı görüş raporu. Komisyon, 15 Temmuz sonrası Olağanüstü Hal uygulamalarıyla Türkiye’nin, hem kendi anayasasını hem de uluslararası hukuk sınırlarını aştığı değerlendirmesinde bulundu.

AKP’nin sunduğu anayasa teklifi,  hükümet  ve MHP tarafından  halka ‘Türk milliyetçiliği ve devletin bekası için’  zorunlu adımlar olarak sunuluyor.

Kamuoyundan son ana kadar ayrıntıları gizlenen, ana muhalefet CHP ve muhalefet partisi HDP’ye  danışılmadan, MHP ile pazarlık sonucu ortaya çıkan bu teklif, büyük olasılıkla Meclis’te yeterli desteği bulacak ve referanduma sunulacak.

Halk oylamasının gelecek Mayıs ayına kadar yapılması, daha sonra da 2019 yılında başkanlık ve parlamento seçimlerine gidilmesi planlanıyor.

Cumhurbaşkanı ve partisi için başarıyı garanti altına almanın en güvenilir yöntemi, referendum öncesi gerginlik ve kutuplaşmayı had safhada tutmak. Seçmene, ‘ya biz ya da istikrarsızlık’  seçeneği sunmanın faydasını  daha önce fazlasıyla gördüler.

Ama bu defa kazanma ya da kaybetme riski bütün taraflar için yüksek.

Herkes kendini, gelecek bir kaç ay içinde öngörülmesi zor, çetin bir sınava  hazırlamalı.

YAZARIN DİĞER YAZILARI İÇİN
http://www.firdevstalkturkey.com/

2037480cookie-checkİNGİLTERE… Türkiye, tek adam rejimine bir adım daha attı

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.