Türkiye’de 350 bin kayıtdışı emlakçı var!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Emlak piyasasını sarsacak açıklamalarda bulunan TEMFED Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Selim Madenli, hazırladıkları yasa taslağının acilen Meclis’ten geçmesini beklediklerini söyledi.
 
Antalya’da ardı ardına yaşanan emlak dolandırıcılığı olaylarının ardından sektörle ilgili sorularımızı yanıtlayan Türkiye Tüm Emlak Müşavirleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Selim Madenli sektörle ilgili çarpıcı bilgiler verdi. Türkiye’nin yıllardır kanayan yaralarından biri haline gelen emlak dolandırıcılığının önüne geçmek ve sektörü sil baştan düzenlemek için adım attıklarını dile getiren Madenli, hazırladıkları ‘Emlak Danışmanlığı Yasa Taslağı’nın Şubat 2017’de ülke genelindeki emlak odaları tarafından imzalandığını, ardından ise taslağı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne ilettiklerini kaydetti. Türkiye’de yaklaşık 350 bin civarında ‘ayakçı’ tabir edilen ve kayıt dışı satış yapan emlakçı bulunduğunun altını çizen Madenli, buna karşılık ilgili odalara kayıtlı çalışan emlakçı sayısının ise 100 binin üzerinde olduğunu belirterek, sektörü yeniden düzenleyecek yasanın bir an önce Meclisten geçirilmesi talebinde bulundu.
 
İnşaat ve konut sektörünün adeta ekonominin lokomotifi haline geldiği Türkiye’de emlak piyasasının acilen yeniden düzenlenmesine ihtiyacı var. Dolandırıcılık ve sahtecilik olaylarının gündemden düşmediği piyasada son dönemde kamunun garantörlüğünde satışa sunulan konut projeleri ekranlardan alıcılara sunulurken orta ve alt gelir grubu ihtiyaç sahipleri ise yasal boşluğun kurbanı olmayı sürdürüyor.
 
EMLAK DOLANDIRICILARINA MESLEKİ YAPTIRIM YOK
Emlakçı’ etiketiyle alıcıları dolandıran kişilere kayıt dışı çalıştıkları için mesleki bir yaptırım uygulanamıyor. Bunun en son örneği ise Antalya’da yalandı. Geçtiğimiz Mart ayında ortaya çıkan emlak dolandırıcılığı ile hakkında soruşturma başlatılan emlak danışmanı Sinan Arıcı‘nın satış yaptığı emlak ofisinin kendisine ait olmadığı belirlendi.
 
SATARAK DOLANDIRDIĞI DAİRE İÇİN BİR DE KİRALIK İLANI VERMİŞ
‘City Homes’ adıyla internet üzerinden gayrimenkul satışı yapan Sinan Arıcı‘nın, dolandırıcılık olaylarının ortaya çıkmasıyla Konyaaltı Toros Mahallesi’nde yer alan ve başka bir kişinin üzerine kayıtlı olduğu ortaya çıkan lüks ofisini kapatıp bir otomobille dolaşarak birlikte çalıştığı G.B ile satış yapmaya devam ettiği iddia ediliyor. Arıcı, lüks bir sitede 3+1 daireyi gösterip sözleşme yaptığı müşterisine iskanı bile bulunmayan bir başka siteden 1+1 yıkık dökük bir daireyi satmasıyla gündeme gelmişti. Benzeri başka sahtecilik olaylarına da adı karışan Arıcı’nın satış yaptığı internet sitesinde bu kez de sahteciliğe konu olan dairenin ‘kiralık’ olarak ilanının koyulduğu ortaya çıktı. Daire’nin sahibinin ise olaydan haberi bile yok.
‘YASAL DÜZENLEMELER İÇİN GEREKLİ ADIMLAR ATILSIN’
Emlak dolandırıcılığı mağdurları ise bu duruma tepki göstererek, “Bu tür dolandırıcılık olaylarına karışan insanların elini kolunu sallaya sallaya aynı işi yapmaya devam etmesi ve buna izin verilmesi kamu vicdanını yaralıyor. Bu konudaki yasal düzenlemeler yetersiz ise bir an önce eksiklikler giderilmeli ve insanların bir ömür vererek elde ettikleri kazanımlarını bir çırpıda yok eden sorumsuzlara hak ettiği cezalar verilmelidir. Yetkililerden ve ilgili meslek kuruluşlarından bu konuda gerekli adımlar acilen atmalarını bekliyoruz” görüşünü dile getirdi.
Türkiye Tüm Emlak Müşavirleri Federasyonu (TEMFED) Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Emlakçılar Odası Başkanı Yavuz Selim Madenli
 
SEKTÖRÜN ÇATI KURULUŞUNDAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR
Antalya’da ardı ardında yaşanan emlak dolandırıcığının ardından görüşüne başvurduğumuz Türkiye Tüm Emlak Müşavirleri Federasyonu (TEMFED) Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Emlakçılar Odası Başkanı Yavuz Selim Madenli, konu hakkında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
 
‘TÜRKİYE EMLAKÇILAR BİRLİĞİ İÇİN ADIM ATTIK’
Türkiye’deki emlakçılık sektöründeki çarpıklığa değinen Madenli, Baktık ki TOBB’da 30 bin üye, TES 100 bin üye. Biz bir emlakçılar birliği çatısı oluşturalım ve Türkiye Emlakçılar Birliği adıyla tüm emlakçıları bu çatı altında toplayalım istedik. Bütün denetlemeleri de bu birlik üstlensin. Türkiye şartlarında doğru olanı da buydu. Bu arada 2003 yılında emlakçılar standardı hazırladık. 1730 sayılı standartlar yasasına atfen. Buna göre emlakçıların denetlenmesi ve standartlara uyulması, kurallara uymayanlar hakkında ilgili yasaya göre 1 aydan 6 aya kadar hapis cezaları ve 9875 lira civarında para cezaları uygulanması söz konusuydu. Fakat sanayi odaları bu konuda yeterli donanıma sahip olmadığı ve denetleme yetkisi federasyona verilmediği için bu girişimimiz geçerlilik kazanamadı diye konuştu.
 
‘ŞU ANDA EMLAKÇILARI DENETLEYECEK HİÇ BİR MERCİ YOK’
Emlakçıların, sanayi odası, esnaf odası ve emlakçılar odası gibi değişik odalara kayıtlı olduğunu ve bu durumun bir denetim karmaşasına neden olduğunu dile getiren Yavuz Selim Madenli, Herkes kendi keyfince, dilediği gibi kendine göre özel kuralların koyulduğu bir emlakçılık sistemi gelişti. Şu anda emlakçıları denetleyecek hiç bir merci yok. Sadece Türk Ceza Kanunu’na göre dolandırıcılık ya da benzeri suçlardan yargılanabilir. Ama emlakçı olarak değil, bu suçlardan işlemiş dolandırıcı olarak yargılanabiliyor. Biz federasyon olarak kurslar açıyoruz, bu kursların sonunda emlakçıları bilinçlendiriyoruz ve iş yeri açabilmeleri için belge veriyoruz. Ancak bunu da bir takım kurumlar kötüye kullanmaya başladı. Önüne gelen herkes 500 lira para vererek bu kurslara katılıp belge almaya başladı dedi. 
 
YASA, EMLAKÇILARA YÜKSEK OKUL ZORUNLULUĞU GETİRECEK
Emlak piyasasını yeniden düzenleyecek olan taslağın Meclisten geçerek yasalaşması durumunda, yeni emlak ofisi açacak olanlara 4 yıllık yüksekokul mezunu olma ve bir yıl staj eğitimi zorunluluğu getirilecek. 2030 yıldır bu işi yapanların geçmişten gelen haklarının bir kereye mahsus korunacağını ancak yanlış yapanların da cezalandırılacağının altını çizen Madenli, Bizim sloganımız, ‘onurlu mesleğin onurlu insanları.’ Emlakçılık mesleğinin onurlu insanlarını yaratmaya çalışıyoruz şeklinde konuştu.
 
‘SAHTE ADRESLE EŞİNİN DOSTUNUN EVİNİ SATIYORLAR’
Emlakçılık sektöründe dolandırıcılığın ülke genelinde yaygın olduğuna da dikkat çeken Madenli, Birisi kalkıyor kendi kendine evinde oturarak emlak bürosu gibi internetteki satış sitelerine ilan veriyor ve eşinin dostunun evlerini satmaya başlıyor. Bu o kadar gelişti ki, birisi kalkıp bir tanıdığının evinin anahtarını alıp müşteriye gösteriyor ve devletin bile haberi olmadan satış yapıyor. Mesela ‘Kupa Emlak’ adında bir adres ‘sahibinden.com‘a bir sürü ev ilanı vermiş. Bir şekilde bu evlerin anahtarlarını da ele geçirmiş ve o evleri alıcıya gösterip, ‘evlerin sahibi yurtdışında. Bu evlerin değeri 300 bin lira ama ben size 150 bin liraya bitireceğim, adamın fiyatlardan haberi yok’ diyor. Müşteriden 10 bin lira kaparo alıyor ama kupa emlak diye bir iş yeri yok. Üç gün sonra başka bir isimle piyasaya çıkıyor. Bu tür sorunlar binlerce, yüz binlerce yaşanıyor. Sahil şeritlerine gidin, kafanızı kaldırıp yukarıya baktığınızda ‘günlük aylık kiralık, satılık evlerimiz var’ diyenlerle karşılaşıyorsunuz. Bu insanların birçoğu dolandırıcı. Şimdi bir se Suriyelilerin yoğun olduğu bölgelerde Suriyeli emlakçılar çıkmaya başladıifadelerini kullandı.
 
‘BÜROSU OLMAYANDAN ALIŞVERİŞ YAPMASINLAR’
Gayrimenkul almak isteyen yurttaşlara önemli uyarılarda da bulunan Yavuz Selim Madenli, Bir kere bürosu olmayan hiç bir emlakçı ile alışveriş yapmasınlar. Bürosu olan emlakçıya da girdikleri zaman mutlaka oda kaydı var mı yok mu baksınlar. Maliye ve oda kaldı yoksa zaten o sahtekârdır. Bunu ayrıca sahtekâr diye nitelendirmeye gerek yok görüşünü dile getirdi.
 
‘KAYIT DIŞI SATIŞLAR DEVLETE DE ZARAR VERİYOR’
Emlakçılık yasası bir an önce çıkmalı ve bu işi ayakçılardan kurtarmalıyız” ifadelerini kullanan Madenli,  konuyla ilgili çözüm önerilerine de değinerek şöyle konuştu: “Çünkü sadece insanlar dolandırılmakla kalmıyor, kayıt dışı satışlarla devlete de zarar veriliyor. Bunu yapanlara ağır para ve hapis cezaları getirilmeli. Artı bu işi belirli bir lisans belgesi olmayanlara yaptırılmamalı. Ancak kaçak emlakçılar olduğu sürece tapu müdürlüklerinin yapacağı fazla bir şey yok. Sonuçta emlakçı mülk sahibini getiriyor ve memur işini yapıyor. Bu ayakçılar devletten vergi kaçırarak fahiş paralar kazanıyorlar. Yasa çıkınca tapu memuru oda üyesi olmayan, yaka kartı taşımayan kişilere işlem yapmayacak. O zaman bu sorunlar çözülürdedi.
YASA TASARISI BAKAN TÜFENKÇİ’YE SUNULDU
Ülke genelindeki emlak odalarının ortak imzasıyla son şekli verilen ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi’ye iletilen Emlak Danışmanlığı Yasa Tasarısı’nın yasalaşması durumunda sektördeki sorunların yüzde sekseninin çözüme kavuşacağına inandıklarını dile getiren Madenli, “Şu anda tapu harçları geçici olarak yüzde 4’ten yüzde 3’e düşürüldü. Devlet bunu yüzde 1’e dahi düşürse örneğin bir ev 500 bin liraya satılıp tapudaki değeri 100 bin lira gösterildiği için yüzde 4 vergi alınsa bile 4 bin lira tutuyor. Eğer gerçek değer gösterilse ve yüzde 1 emlak vergisi olsa 5 bin lira yatırılacak. Dolayısıyla ekspertiz sistemine gerek kalmayacak. Artı ev almak isteyenler tapu kadastro bilgilerine girdiğinde o bölgedeki evlerin gerçek değerini sistemden görebileceği için ‘acaba kazıklanıyor muyum?’ kaygısı taşımayacak. Bu sistemde devlet de vatandaş da kazanmış olacak.”
 
TÜRKİYE’DE SURİYELİLER DAHİL 350 BİN AYAKÇI VAR
Türkiye genelinde 100 binin üzerinde kayıtlı emlakçı olduğu bilgisini veren Madenli, 300 350 bin civarında da ‘ayakçı’ olarak tabir edilen kayıt dışı emlakçının bulunduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: Şu anda sadece Mersin’de 400’ün üzerinde Suriyeli ve kaçak olarak çalışan emlakçı var. Mersin’de odalara bağlı toplam 1400 civarında resmi çalışan emlakçıya karşın Suriyeliler de dâhil 2 bin 500’ün üzerinde ayakçı olarak çalışan emlakçı var. Dolayısıyla bu yasanın acil olarak çıkarılması gerekiyor” çağrısında bulundu.
2092060cookie-checkTürkiye’de 350 bin kayıtdışı emlakçı var!
Önceki haberBüyüknohutçu çiftinin anıları ‘Anıt Ağaç’ kitabında yaşayacak
Sonraki haberAristo’nun köyüne beton döktüler!
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.