Uçaklar!

Uçaklara yönelik güvenlik tedbirleri, son olarak yayılan virüs domuz gribi ile geçersizliğini ilan etmiştir. AB ve ABD uçaklara sivil polis yerleştirirken, Hollanda gibi ülkelerde uçağa binenlerin çıkış kapısında rotgenleri çekilirken son grip dalgası bütün bu önlemleri boşa çıkarmıştır!

Bütün bu önlemlere rağmen, üzerinde hiçbir şey taşımadan binen biri, uçağa bindiği an ya da havalanırken uçakta bulunanlara bende domuz gribi var derse ne olur? Bir de her yolcuyu öpmeye başlarsa? Uçağa el koydum yoksa hapşırırım derse?

Uçaklardaki önlemler, 11 Eylül saldırısı sonrası aşırı derece arttı, bunu fırsat bilen uçak firmaları ise, yolculara bedava olarak sundukları hizmetlerden ekstra para almaya başladılar. Artık içilecek su dahi uçak içinde para ile satılmaktadır. Yer hizmetleri pahalandırılmış, vergiler ile yolculardan uçak ücretinin üstünde para talep edilmiştir. Uçaklarda güvenlik hizmetleri abartılırken, devletin ve firmaların kazançları da katlanarak artmıştır.

Dünya ulaşım sayesinde küçülmüştür. Eskiden, köyden şehre gitmek bile önemliyken, şimdi kıtalar arası yolculuk sıradanlaşmıştır. Dünyanın her hangi bir yerinde çıkan virüsün ise bir anda yayılması da o kadar hızlı olmuştur. Hastalığın bu kadar hızlı yayılması dünyanın küçülmesidir.

Virüsler, laboratuarda üretilebilmektedir, uzun zamandır biyolojik silah olarak kullanılmaktadır. Virüslerin silah olarak kullanımı ve tatbikatı beklenmeyen sonuçları da beraberinde getirmektedir. Eskiden, rüzgarın yönü ile virüslerin ne tarafa doğru hareket edileceği hesap edilirdi, bunun en iyi örneğini Belçika topraklarında, birinci dünya savaşı sırasında Almanların kullandığı biyolojik silahtır. Rüzgarın ters esmesi yüzünden silahı kullanan en büyük kaybı vermişti. Günümüzde ise artık rüzgar biyolojik silahın kullanımı için birinci derecede önemini kaybetmiştir. Virüslerin yayılması ve ulaştığı coğrafik alana bakılınca, kontrollü yapılanların bazen kontrol dışına ve kendilerine zarar verir konuma gelmiştir. Burada kendilerine zarar veriri bölümünde de sorun vardır, acaba gerçekten kendi halkını korumak istemiş olabilirler mi?

Örneğin; “1969, Savunma Bakanlığı’ndan Dr. Robert MacMahan , 5-10 yıl içerisinde, ”insanın bağışıklık sistemine saldıran ve hiçbir ilaçla tedavi edilemeyen sentetik bir virüs geliştirmek için” Amerikan Kongresi’nden 10 milyon dolar ödenek talep etti.

1970, Ödeneğin sağlanmasının ardından CIA gözlemi altında yürütülen proje, ordunun çok gizli biyolojik silah tesisi olarak bilinen Fort Detrick’teki Gizli Operasyonlar Bölümü’nde başlatıldı. Burada, AIDS benzeri virüsleri ayrıştırmak için moleküler biyoloji teknikleri kullanıldığı yolunda spekülasyonlar giderek arttı.

ABD, DNA’larındaki genetik değişiklikler ve varyasyonlar nedeniyle hassas olan belli etnik grupları hedef almak ve yok etmek amacıyla tasarlanmış ”etnik silahları” geliştirme çalışmalarını yoğunlaştırdı (Military Review, Kasım 1970).

1977, Senato’da yapılan oturumlarda 239 yerleşim bölgesinin 1949-1969 yılları arasında biyolojik maddelerle zehirlendiği doğrulandı. San Francisco, başkent Washington, Key West, Panama Kenti, Minneapolis ve St. Louis bu bölgelerden sadece birkaçıdır.”

Her virüs salgınından sonra hep nedense gözüm ABD tarafına döner, oradan mı rüzgar esiyor diye düşünürüm. Elbette sadece ABD değil, kimya sanayisi gelişmiş her ülkede bu tipte silahların üretildiğini ve masum amaçlar gibi gösterilen fabrikalarda üretime devam edilmektedir. Bayer firmasının Uzak Asya devletlerinden özür dilemesi hala hafızamda canlı olarak durmaktadır ve bu silahlar zaman zaman orduların tatbikat yapması gibi, denenmektedir diye düşünürüm.

Bugün uçaklarda uygulanan aşırı ölçüdeki güvenlik önlemleri boşa düşmüştür, fakat bu güvenlik önemleri sayesinde devletler havalimanlarından kar oranını artırmış ve ülke içindeki işsizlik için bir hizmet sektörü olarak katkı sunmaktadır.

http://www.cemoezkan.de
http://cemoezkan.blogcu.com

1584580cookie-checkUçaklar!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.