Vakıf malı kimseye verilmez

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), Kıbrıslı Rum Mike Timvios’un KKTC Taşınmaz Mal Komisyonu ile mülk takasına ve tazminata dayalı olarak yaptığı anlaşmayı onaylaması, mülk konusunda yeni bir kapı açtı.
Kapı açılmaya açıldı da, yanlış kapıyı açtılar.


Kıbrıs Türk Federe Meclisi 3 Ağustos 1977 tarihinde 197741/1977 numaralı “İskan, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası”nı (İTEM Yasası) oy birliği ile kabul etmişti. Oy verenler arasında bende vardım.
Bu yasaya göre KTFD (15 Kasım 1983’den sonra da KKTC) sınırları içinde “Eşdeğer Mal” kategorisinde taşınmaz mal almak hakkına sahip olabilmek için başvuru sahibinin güney Kıbrıs’ta yani Kıbrıs Rum Yönetimi sınırları içinde bıraktığı taşınmaz malının mülkiyetinden KTFD Devleti adına feragat etmesi koşulu vardı.
Bu maddeye göre de eşdeğer mal alabilmek için her başvuran kişi bir feragat belgesi imzaladı ve güneydeki malının mülkiyetini KTFD (KKTC) devletine devretti. Buna göre de kuzeyde Eşdeğer Mal alan kişilerin güneyde bıraktıkları malların sahibi veya bu malların üzerindeki söz sahibi tüzel kişi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti oldu.


Türkiye aleyhine AİHM’e başvuruda bulunan ancak KKTC Taşınmaz Mal Komisyonu ile anlaşması sonrasında başvurusunu geri çekme talebinde bulunan Kıbrıslı Rum Mike Timvios’un bu talebi ve yaptığı antlaşma AİHM tarafından onaylandı ve KKTC’de bulunan bir Kıbrıslı Rum mülkü ile Güneyde bulunan bir Kıbrıs Türk mülkünün sahipliliği konusunda ilk mülk takasının uygulanması da Pazartesi gününden itibaren resmi olarak  “Kıbrıs Rum Cumhuriyeti”ne bildirildi.


AİHM’nin onayladığı antlaşma metninin ilk bölümü Kıbrıslı Rum Mike Timvios karşısındaki yükümlülükleriyle ilgili ve Türkiye tarafından Kıbrıslı Rum başvuru sahibine bir milyon dolarlık meblağın ödenmesini içeriyor.
İkinci bölüm ise yapılacak takas işleminin Türkiye’nin yetkisi dışında olmasından dolayı takas işlemlerinin Kıbrıs Rum Cumhuriyeti Tapu Dairesindeki kayıtlara göre ve KRC Tapu Dairesi tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Kararın en ilginç kısım ise K.R. Cumhuriyetinin mülk takasını gerçekleştirmeyi reddetmesine de açık kapı bırakmış olması. Yani isterse KRC’nin ilgili makamları “Bu takas işini yapmak istemiyoruz” diyebilir.


Antlaşmanın pazartesi günü AİHM’de onaylanmasından sonra Kıbrıslı Rum Mike Timvios, kağıt üstünde Larnaka’daki 22 dönümlük arazinin yeni sahibi gözüküyor.


Zaten yanlışlıkta bu aşamadan sonra başlayacak.
Osmanlı döneminden kalan ve de halen geçerliliğini koruyan Vakıflar Yasasına (Ahkam-ül Evkaf) göre vakfedilen bir taşınmaz malın sahipliliği, dünyevi olan özel veya tüzel kişiden çıkmakta ve malın sahipliliği ruhani kişiliğe sahip “Allah”a devredilmektedir. Bu nedenle de herhangi bir vakıf malı satılamaz, hibe edilemez veya hediye verilemez. Ancak zaruri, yani kaçınılmaz koşullarda, konumu, değeri ve kira gelirleri itibarı ile eşdeğer olan bir taşınmaz mal ile “Takas” edilebilir.


Buda demektir ki, takastan sonra Timvios’un kuzeyde bıraktığı taşınmaz malın yeni sahibi, mevcut Vakıflar Yasasına göre Larnaka’daki taşınmazın sahibi olan Vakıf olacaktır.
Adada mülk sahibi olduğu bilinen ve Osmanlı döneminde kayıtları Şeriye Defterine yapılmış 131 Vakıf bulunmaktadır. Abdullah Paşa Vakfı ile Lala Mustafa Paşa Vakfı Maraş’tan İskele’ye (Larnaka) kadar olan bölgenin %90’nının sahibidir. 
Timvios’un kuzeyde bıraktığı mala karşılık takas edilecek İskele’deki Vakıf malı ile ilgili olarak herhangi bir araştırma yapmadım ama büyük bir olasılıkla Larnaka’daki söz konusu malın sahibi “Abdullah Paşa Vakfı”dır.
Eğer Kıbrıs Rum Cumhuriyeti AİHM’nin kararında belirttiği gibi takas işini onaylarsa ve gerçekleştirilmesi için Rum Tapu Dairesine talimat verirse, hem KKTC’de hem de Rum tarafında halen yürürlükte olan Vakıflar Yasasına göre, Timvios’un kuzeyde bıraktığı malın sahibi, tapu defterine söz konusu Vakıf olarak kayıt edilecektir.
Bu yeni durumdan sonra Timvios’un KKTC’deki malını “Eşdeğerden veya Tahsisten” elinde tutan kişinin elindeki koçan (tapu) iptal edilecek ve KKTC’deki tapu dairesine de malın yeni sahibi söz konusu Vakıf olarak kaydedilecektir.
Ortaya büyük bir sorunun çıkacağı kesin. Eğer bir de bu işlemlerin durdurulması için “Ara Emri” alınırsa, bu takas işi birkaç yıl sürebilir. 


Bu takas işleminde, güneyde bulunan bir Vakıf malı verileceğine niçin güneyde bulunan ve KKTC devleti lehine feragati verilmiş yüzbinlerce dönüm taşınmaz maldan uygun bir tanesi verilmemektedir. Zaten güneydeki malı için feragat vermiş kişiler, kuzeyde bunun eşdeğerini almış olduklarından hiçbir şekilde yasal bir sorun da çıkmayacaktır.


_______________


* Prof. Dr.

656390cookie-checkVakıf malı kimseye verilmez

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.