Venezuela’nın eski devlet başkanı Hugo Chavez öleli 6 yıl oldu fakat gözleri hala başkent Caracas’ın üzerinde desek yanlış olmaz. Kentin hangi köşesine gitseniz binaların üzerine onu temsil eden duvar resimlerini görüyorsunuz.
Caracas’ın yoksul bir mahallesi olan 23 Ocak’ta, eski devlet başkanının devam eden varlığını daha da kuvvetle hissediliyor. Chavez, 1992’deki başarısız darbe girişimini bu mahalleden örgütlemişti.
Burası geleneksel bir Chavista kalesi. Duvarlar boydan boya Chavezci sloganlar ve resimlerle kaplı.
58 yaşındaki Marcos Lobos, Hugo Chavez’in en sadık takipçilerinden biri. Chavez’in devlet başkanı olmadan yıllar önce başarısız darbe girişimini örgütlediği ve 2013 yılında kansere yenildiğinde toprağa verildiği askeri kışlaya bakan 14 katlı bir apartmanda yaşıyor.
23 Ocak mahallesinde doğup büyüyen Lobos’un bütün ailesi de bu apartmanda yaşıyor. Binanın ön duvarında stensil ile yazılmış bir yazı var:
“Chavez, anayurdumun kalbi”.
Marcos Lobos oturma odasındaki Chavez köşesini gösteriyor bize. Televizyonun üzerinde eski liderin onlarca resmi duvarları süslüyor. Kimisi devlet başkanlığı makamında, kimisi Küba’nın eski lideri Fidel Castro ile. Bunların tam ortasında Chavez’in resmi olan bir duvar saati de var.
‘Adalet savaşçısı’
Lobos, “Chavez sadece bir sembol değildi” diyor ve ekliyor:
“O sosyal adalet ve eşitlikti. Gözlerimizi o açtı, Venezuela politikasının nasıl halka götürüleceği konusunda ulusal bir bilinç yarattı.”
O sırada eşi Mima söze giriyor:
“Chavez’den önce herşey zenginler içindi, politikada güçlü insanlar içindi, bizim ise hiç bir şeyimiz yoktu. Chavez bizi seviyordu. Halk Chavez öldüğünde ‘biz de öldük’ diye düşündü ama hayır öyle olmadı.”
Mima, Devlet Başkanı Nicolas Maduro’yu “Chavez’in oğlu” diye tanımlayarak onun için mücadele etmeyi sürdüreceklerini ekliyor.
Ekonomik krizden söz açılınca “Maduro’nun suçu değil” diyor. Krizin sorumlusunun “imparatorluk” diye adlandırdığı Amerika Birleşik Devletleri ve onun uyguladığı yaptırımlar olduğunu düşünüyor.
Bütün aile Maduro’nun muhaliflerini destekleyen ABD’yi suçluyor. Mima, “Muhalefet herşeyi elimizden aldı” diyor.
Fakat bu Chavez kalesinde bile Lobos ailesi gibi sadık Chavistalar yalnızlaşmaya başlamış görünüyor. İnsanlar memnuniyetsizliklerini açıkça ifade etmekten çekinmiyorlar.
Bazı anketlere göre Maduro’ya halk desteği yüzde 20 civarında görünüyor.
Bu durumda “Chavez’in oğlu” olsa bile iyi bir lider olduğu söylenebilir mi?
Marcos Lobos’un annesi Teresa biraz duraklıyor ve “Yok” diyor.
“Maduro Maduro’dur ama Chavez gerçekten çok özel biriydi” diyor Teresa. Sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Fakat Maduro’dan yana olmadığını söyleyenler eskiden de Chavista değildiler. Çünkü biz Chavistalar Maduro’yu desteklemek zorundayız. Mecburuz buna çünkü o bize Chavez’in mirasıdır.”
‘İmha edilen miras’
Hugo Chavez’in eski danışmanlarından Heinz Dieterich bu görüşü paylaşmıyor. Ona göre Maduro Chavez’in mirasını imha etti.
Dieterich, Chavez’in politikalarında benimsediği “21. yüzyıl sosyalizmi” kavramını savunuyor ve Maduro ile Chavez’i şöyle kıyaslıyor:
“Maduro Makyavelist bir politikacıya dönüştü. Şu anda onun için önemli olan tek şey iktidarda kalmak. Sol bir söylemle burjuvazinin yerine oturan biri oldu. Maduro’da Chavez’in aklı da etik değerleri de yok.”
Ama hala Chavez devrimine inançlı Venezuelalılar da var. Bu nasıl oluyor?
Dieterich, bunu Devlet Başkanı Maduro’nun yürüttüğü propaganda ile açıklıyor. “Bir yalan makineniz olduğu zaman insanları da programlayabiliyorsunuz” diyor ve ekliyor:
“İnsanlar artık gerçekleri görmüyor. Olan biteni devletin perspektifinden görüp algılıyorlar. Gerçeklerin yerini sahte haberler alıyor. Bu, köktenci dincilerde görebileceğiniz bir kafa yapısı. Onlar da dünyayı gördükleri gibi değil, İncil’in açısından algılar ve bunu hiç bir şekilde değiştiremezsiniz. Bu bize Hugo Chavez’e inanmış ve onda cennet gibi bir gelecek görmüş olan bir çok insanın şimdi Maduro’yu neden gerçek tarihi bağlamında göremediğini de açıklıyor.”
‘Emperyalizmle mücadele‘
Caracas’ın diğer bir köşesinde, Petare gecekondularında barış ve emperyalizmle mücadele konulu bir etkinlik düzenlenmiş. Devlet Başkanı Maduro’nun da katılması bekleniyor. Sahnedeki sanatçının şarkıları eşliğinde dans edenler de var.
Kalabalık, beklerken “Kuzey Amerika sömürgesi olmak istemiyoruz” diye slogan atıyor.
Bir çok kişinin ön tarafında Hugo Chavez’in gözleri olan tişörtler giymiş olduğu dikkat çekiyor. Maduro yanlısı sloganlar atanlar var. Venezuela hükümetinin sivil milis örgütlenmesine ait haki üniformalarla katılan bir grup da var.
Bu gruptakilerden Ivonne Bravo, “ABD, ülkenin zenginliğini elde etmek istiyor ama Venezuela’den ellerini çekmeleri lazım” diyor ve ekliyor:
“Burada Devlet Başkanı Maduro ve devrimi korumak için savaşmaya hazır kadınlar var.”
Nicolas Maduro’yu destekleyenler yeni bir şarkıya geçiyor o sırada. Vamos Nico (Haydi Gidelim Nico) şu aralar Maduro destekçilerinin en popüler marşı. Maduro’nun arkasında, sayıları azalıyor gibi görünse de hala inançlı bir kesim var. (BBC)
