Nicolas Maduro Moros, 1962 Karakas doğumlu ve uzun yıllardır aktif siyaset içinde. Aralık’ta son tedavisi için Küba’ya gitmeden önce Hugo Chavez’in halefi olarak atadığı Maduro, Chavez’in ölümünden beri de cumhurbaşkanlığına vekalet ediyordu.
Maduro, Chavez hareketinin en birleştirici isimlerinden biri. Chavez’in koyduğu Bolivarcı ilkelere bağlı ve onları en iyi biçimde hayata geçirmeye hazır. Maduro siyasi yaşamında enerjik. Hitabetinde de kendine özgü bir tarz geliştirmeyi başardı. Yerli geleneğine gönderme yaparak Chavez’in kendisine bir kuş olarak göründüğünü, onun çizgisini sürdüreceğini açıklaması oldukça ilgi çekti. Seçim mitinglerinde kuş taklidi yaparak halktan biri izlenimi verdi.
Maduro henüz lise yıllarında siyasetle ilgilenmeye başlamıştı. Babası sendika lideriydi. Maduro Karakas metrosunda otobüs şöförlüğüne başlar başlamaz, sendikal çalışmalar içinde sivrilmeye başladı. İlk katıldığı örgüt Sosyalist Birlik adlı geniş tabanlı bir örgüttü. Liderinin işkence altında öldürülmesiyle hareket varlığını sürdüremedi, ama örgütün görüşleri yeni sosyalist hareketler içinde filiz verdi.
Chavez ile yolu kesişiyor
Örgütün dağılmasından sonra Maduro, Chavez’in Beşinci Cumhuriyet Hareketine destek verdi. Chavez’in 1992 başarısız askeri müdahalesinin arkasından hapse atılması üzerine, serbest bırakılması için başlatılan kampanyaya katıldı. Chavez iki yıl sonra serbest bıraklınca, yakın destekçilerinden biri oldu. Maduro 1998 seçimlerinde milletvekili seçildi. 2002 yılındaki kısa süreli karşı devrimci darbe sırasında Chavez’i sonuna kadar destekledi. Bir süre sonra Meclis Başkanlığına getirildi. Bu görevi bir yıl yaptıktan sonra aynı göreve eşi, milletvekili ve avukat Cilia Flores seçildi. Maduro ve eşinin önceki evliliklerinden birer çocukları ve torunları bulunuyor. Maduro, tüm dinlerin bir yerde aynı şeyleri söylediğini ve birleştiğini savunan Saip Baba Hindu hareketini izliyor. Eşi Cilia Flores de öyle. Maduro, aynı zamanda bir Katolik. Daha çok Katolikliğin yoksullara duyarla Kurtuluş Teolojisi’ne yakın. Bağnaz değil. Yaklaşımı, Chavez’in de belirttiği Hırıstiyanlıkta ve İsa’da sosyalizmin izlerinin bulunduğu görüşüyle örtüşüyor. Son zamanlarda Chavez’in “Latin Amerika’nın İsa’sı” diye tanımlanması aynı kökten geliyor.
Kuşkusuz Maduro ve hareket için Chavez’in mirası en önemli birleştirici. Maduro’ya oy veren herkes yüreğindeki Chavez sevgisini sandığa yansıttı.
Türkiye ile ilişkiler
Maduro, Dışişleri Bakanı olarak Türkiye ‘yi de ziyaret etti. Petrol karşılığında sosyal konut inşası görüşmeleri yapıldı. Bir Türk özel şirketi Vargas ilinde 1500 dairelik sosyal konut yaptı. Chavez öldüğü sırada inşaatta çalışan Türk işçilerinin üzüntülerini yansıtan resimleri, Venezuela basınında sempati yaratmıştı. Ancak Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail ile flörtü ve Suriye politikası, olası bir Türkiye-Venezuela yakınlaşmasını zedeliyor. Türkiye’nin Venezuela büyükelçisinin neoliberal ve muhalif El Universal gazetesine demeç vermesinin etkilerini de zaman gösterecek.
Önümüzde Chavez’siz bir Chavez dönemi var. Bu dönemde Maduro Chavez adına verdiği sözleri hayata geçirmeye çalışacak.
Ancak muhalefet sonuçları kabul etmeye yanaşmıyor. Bu Venezuela için yeni bir tutum değil. Yeni olan ABD’nin Venezuela’ya yüklenmesinin tonunu artırması. Dolayısıyla Maduro’yu çetin bir dönem bekliyor.
