“WE WILL ROCK YOU” Vallaha mı?

SEDAT YILDIRIM SARICI – Dünyanın masrafı ve sayısız sansasyonel mimari icad ve yeniliklerin deklarasyonuyla yapılan olimpiyat köylerinin çoğu, en fazla bir aylık kullanım sonrası çürümeye terk edilir. FIFA – Katar 2022 de öyle olacak. Üstelik tarihin en büyük fiyasko yatırımları olarak anılanların ilk sıralarında yer alarak.

2012 Olimpiyatlarına Giden Değer

Bizim mahalle “çalışan kesim”in yoğunlukta yaşadığı bir bölge. Walworth Road üzerindeki Türk bakkalına giden bir ara sokakta (Lorrimore Road, SE17) resimde görüldüğü gibi bir grafiti çizili. Güney Londralı grafiti sanatçısı Loretto’ya ait. Uydurma bir vaka değil. Hayatın yansıması. İnsanlığın içine atladığı olimpiyat, şatafat, kupa, müsabaka.

2012 Londra Olimpiyatları için 2.5 milyar sterlin masraf olacağı tahmin edilmiş ama 10 milyar dolara mal olmuştu. Suudi Arabistan kralı, olimpiyatlara daha önce hiç kadın sporcu göndermediklerinden ilk kez kadınların olimpiyatlarda yarışmasına izin vererek 2 kadın sporcu göndermişti. Haydi Allah bismillah…

İzmir – Çeşme’nin Ildırı Köyü’nde (Antik Yunan’daki adıyla Erythrai’de) günümüzden 2300 yıl önce kadın sporcular yarışmalara katılabiliyorlardı.

Doğu Avrupa’da düzenlenen ilk Dünya Kupası turnuvası Rusya – 2018 FIFA Dünya Kupası’ydı. Tahmini 14,2 milyar doların üzerinde bir maliyetle bugüne kadar düzenlenen en pahalı Dünya Kupası olmuştu.

TUVALETE KAÇACAK KUPA – FIFA

Geldik 2022’ye. Katar, FIFA Dünya Kupası için 300 milyar dolar harcamış. 5,5 milyar dolar gelir bekleniyor. Katar’ın nüfusu 2,5 milyon. %10’u kodaman Katarlı, %90’ı göçmen işçi. Göçmen inşaat işçilerine yönelik insan hakları ihlalleri stadyumların yapım aşamasında 6500 can kaybıyla tam bir katliama dönüşmüş.

Katar turnuva için 8 büyük stadyum yaptırdı. 16 milyon nüfuslu koca İstanbul, kırk yılda bir 8 büyük stadyumu dolduramıyor. Konya’nın çeyreği kadar bir ülkesin, 2,5 milyon nüfusla onca stadyumu turnuva sonrası ne yapacaksın? Allahın akıllısı.

Film icabı insan hakları ve çevreye karşı duyarlı görünecekler ya, bir de geri dönüşümü mümkün stadyum yaptırdılar. “Stadium 974”, İspanyol mimar Fenwick Iribarren’ın 974 nakliye konteynırlarıyla inşaa ettiği bir yapı. %100 sökülebilir tasarlandığı için “sürdürülebilir”miş.

Stadium 974

Halbuki (Alman hükümetinin yaptırdığı araştırmalara göre) geçici çözümlerle değil de sürdürülebilir kalıcı projelerle bütün dünyadaki açlık ve yoksulluğun sona erdirilmesi bu futbol turnuvasında tuvalete atılacak meblağ ile denk: 300 milyar dolar.

Birleşmiş Milletler raporu dünyadaki her 9 kişiden 1’inin aç olduğunu vurguluyor. ‘Doğurganlık çağındaki her üç kadından birinin anemiden (kansızlıktan) etkilenmesi raporda “utanç verici” bir durum olarak nitelenmektedir.’

Sayılarla sizi daha fazla yormayayım.

Pele gibi yetenek ve becerisine zerafet ve kibarlığı da ekleyen futbolcu nadiren gelir. Platini de o nadirlerdendi. Ama 2010 yılında FIFA Başkan Yardımcısı’yken Fransız Cumhurbaşkanı Sarkozy ile Katar’a ikram edilen turnuva sebebiyle rüşvet ve yolsuzlukla anılınca bir çuval incir berbat edilmiş oldu.

Umarız futboldaki kibarlık ve efendilik Mane, Kane, Bale, Özil, Griezmann, Messi, Ronaldo gibi gençlerle nefes almaya devam eder. Dünyayı kurtarırsa zerafet kurtarır.

Biz gelelim işin musiki tarafına. Katar Havayolları (Qatar Airways) turnuva için epeyce havalı bir reklam hazırlamış. Rock tarihinin en “havalı” topluluklarından “QUEEN”in Bohemian Rhapsody’den sonra en tanınan parçalarından “We Will Rock You” reklamda kullanılmış.

Futbol, basketbol filan denilince ilk akla gelen parçalardan. Sadece 1 dakika. İzleyelim.

https://www.youtube.com/watch?v=LXmKCUCQFvo

F. Mercury

Yalnız bu iş kafa karıştırıcı. “QUEEN”in solisti (toprağı bol olsun) rahmetli Freddie Mercury (1946-24 Kasım 1991) eşcinseldi. Katar, Suriye’de El Kaide bağlantılı radikal örgüt “Müslüman Kardeşler”e (İhvanı Müslimin) desteğiyle de anılıyor. Bütün bu islami bölgede eşcinsellere karşı ayrımcı ve dışlayıcı çağdışı tutum biliniyor. Irak ve Şam İslam Devleti – IŞİD’in eşcinsel diye hiçbir günahı olmayan insanları yüksek binalardan aşağı atarak öldürdükleri de haberlerde yankılanmıştı.

Katar’da eşcinsellik yasa dışı. Üç yıla kadar hapis cezası var. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Katar güvenlik güçlerinin LGBT kişileri keyfi olarak tutukladığını ve”gözaltında kötü muameleye” maruz bıraktığını belgelemiş bulunuyor. Peki o zaman Katar reklamında eşcinsel bir sanatçının eserine neden yer veriyorsun? Ne demiştik “YEKTE  yavrum YEKTE” makalemizin son cümlesinde; Böylesine tut-arsızlık ancak arsızlıkla mümkün.

Freddie Mercury, 1946 Tanzanya doğumludur. Asıl adı Faruk Bulsara’dır. Şüphesiz rock tarihinin  en iyi birkaç şan sanatçısından biri olduğu gibi en iyi bestecilerindendir. “Müslüman mahallesinde salyangoz satmak”tan bin kat zor olan bir işi becermiştir. Beyazların ve hristiyanlığın egemen olduğu rock çevresinde “bismillah” ya da “Allah Allah Allah Mustafa İbrahim” gibi sözleri cesurca yazmış, söylemiş ve milyonlara da söyletebilmiştir.

Her yiğidin harcı değildir bu işler. Ama QUEEN, topluluk olarak her zaman hakiki Queen’in yani kraliçe hanımın, öteki değişle sistemin, özü itibarıyla da sermayenin (kapitalizmin) sadık bir uşaklığını elden bırakmamıştır.

Öyle ki sonradan Glam Rock, Heavy Metal, Trash, Dead Metal  gibi bazısının kodlamaları ağır, siyaseten ve müzikal olarak oldukça hafif işlerin ilham perisi, birçok anlamda QUEEN olmuştur. Gelsin artık yüzlere sürülen boyalar, rengarenk pijamalarla KISS, Bon Jovi, Guns N’ Roses, Van Hallen, Alice Cooper, Ozzy Osbourne! Hani neredeyse 1980-2000 arası cümle rock şürekası. Rahatsız edici bir rahatlık evresi. Gereksiz ve gerekçesiz bir neşeli görünme hezeyanı.

QUEEN’s Brian May armağanlarını kucaklarken

Sermaye de, egemenler de az uyanık değildir. QUEEN uşaklığının mükafatını “2012 London Olympic The Closing Ceremony”de, “The Queen’s Platinum Jubilee 2022” konserinde “esas oğlan” makamıyla alır.

Siyasetten uzak durmayı meziyet zanneden “yerli” pijamalılar, bugün siyasetin eziyeti içindedirler. Siyasetin eliyle birçok konser ve festivale uydurma gerekçelerle izin verilmiyor, sanat kurumlarının bütçeleri daraltılıyor. Çağdaş, evrensel değerlere saygılı muhalif yekpare birlik olamazsan yerel muhtelif mağduriyetliklerle yüzleşirsin.

Rahmetli yazar Edward Said üzülecek ama yazmak zorundayım. Eskiden “geri kalmış ülkeler” tanımlaması vardı. İtiraz edildi ve “geri bırakılmış ülkeler” tanımlamasının daha doğru olduğu iddia edildi. 2022 itibarıyla komşumuzdaki başörtüsü sebebiyle göz altındaki bir hanımın öldürülmesiyle doğan protesto eylemlerinde kaybedilen 416 candan, Katar’daki cinsel kimlik ayrımcılığındaki kepazeliklere “geri kalmakta ısrara eden ülkeler” tanımlamasını gerektirmiyor mu?

Harry Kane

21 Kasım, Pazartesi günkü maçta İngiliz kaptan Harry Kane tüm cinsiyet, cinsel kimlik ve farklılıklara karşı yapılan haksızlıkları işaret etmek için gökkuşağındaki farklı renkleri barındıran (kaptanlık) kol bandını taktığı için sarı kartla uyarı aldı.

Halbuki İngiliz futbolcular ülke içindeki lig maçlarına başlamadan önce uzun süredir “tek diz üzerine çökme” eylemi yapıyorlar. Siyahilere yönelik ırkçılık ve ayrımcılığa karşı tarihi bir referans bu eylemler. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) George Floyd’un polis tarafından boynuna diziyle basarak öldürülmesi üzerine başlayan protestoların sembolü oldu.

Kurbanlık koyun değil de, aklı fikri olan her insanın, her sporcunun ifade edeceği bir şey olmalı. Kapsayıcılığı çağrıştıran bir kaptanlık kol bandına FIFA’nın izin vermemesi ayıptır.

Almanya milli futbol takımı

İran futbol takımı bu turnuvadaki ilk maçlarında ülkelerindeki ayrımcılığı protesto etmek için ulusal marşlarını söylemediler. Alman futbol takımı maç öncesi takımın anı fotoğrafı çekilmesi esnasında hep birlikte ağızlarını kapatarak ayrımcılığı ve ifade haklarının gasbını protesto etmiş oldular. Helal olsun o çocuklara.

Katar Dünya Kupası’ından birkaç acı hatıra;

– Hazırlıklar aşamasına 6500 can kaybıyla göçmen işçi katliamı,

– Bir önceki turnuvanın 30 katı israf,

– İranlı futbolcuların milli marşlarındaki sessizlik,

– Alman futbolcuların söz hakkının gasbını protesto,

– Ayrımcılığa karşı duruşun Katar ve FIFA eliyle engellenmesi,

– Reklamında müziğini kullandığın bestecinin cinsel kimliğini tanımama, yüzsüzlük.

Geriye ne kalacak?

Akıllarda akılsızlık kalacak…

___________________

* Müzisyen de olan yazarımızın diğer çalışmalarına https://sedatsarici.com/ adresinden ulaşabilirsiniz.

2649440cookie-check“WE WILL ROCK YOU” Vallaha mı?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.