Askeri “vesayet” rejiminin sona ermesi artık “vacip” hele geldi.
Şu andaki askeri hiyerarşi, demokrasiye giden yolda döşenen taşların değiştirilmesini istemiyorsa, darbe heveslisi cuntacıların önünü kesmelidir.
Sanırım kesecektir de…
Eğer parlamenter sisteme inanıyorsak “muasır medeniyet” işaretine güveniyorsak, batıya giden trenin raylarını doğuya çevirme şansı yok.
Yani makas değiştirmek şansı kalmadı artık.
Bunu ne sivil yönetimler, ne de askeri “vesayet sistemi” gerçekleştirebilir.
Islak imza tartışmaları bizi öyle bir noktaya taşıdı ki “her şer’de bir hayır vardır” noktasını yaşamaya başladık.
Bu gelinen noktada Genel Kurmay Başkanı Başbuğ’un astları için alacağı karar veya kararlar, ordumuzun demokrasiye bağlılığının da göstergesi olacak.
Son günlerde devletin sivil ve askeri kanadının üst noktalarında konuşulanları bilmiyoruz.
Bilmemiz de gerekmez.
Çünkü konuşulanlar iki kişi arasındaki fasa-fiso sözler değil.
Her halukarda “devlet sırrı” niteliğini taşıyor
18 Ekim 2009 tarihine kadar çok kritik saatler yaşadığımız belli.
Bu önemli günlerde yaşananlar çok ama çok ileri tarihlerde kesinlikle halka duyurulacak.
Geçmişte yaşananlar, ibretlik olaylar nasıl 20 veya 30 yıl sonra açıklanınca bizi etkilemişse, sırların sır olmaktan çıktığı zaman da “vay anasını” diyebileceğimiz anekdotlara rastlayabiliriz.
Ak ve karalar ortaya çıkar ileride.
Çıksın.
Yeter ki demokrasi kazaya uğramasın.
Bu halk demokrasiyi fazlasıyla hak ediyor.
Gecikmeler olsa da…
Yol kazaları yaşansa da.
Her ülke gibi bizlerde demokrasi için ağır bedeller ödedik.
Artık herşey geride kalsın istiyoruz.
Yeter ki tam demokrasi gelsin…
Not: Uzaktaki meslekdaşım ve arkadaşım Nergis’e bir iki laf edeyim. Sakın ha “laf sokuşturması” anlamı çıkarılmasın.
1-İlk yazımda, Ecevit’in gazeteci ispiyonlamasına inanmadığını yazmızşın sevgili Nergis. Ben bunu “Yaşadıklarım- Yazmadıklarım” adlı kitabımda yazdığımda rahmetli Ecevit yaşıyordu ve tek kelimeyle yalanlamadı. Yayınevi kapandığından ikinci baskısı olmayan bu kitabımı adresini yazarsan sana derhal gönderirim.
2- Deniz Baykal yazısına gösterdiğin tepkide de pek haklı değilsin. CHP hem kan kaybediyor, hem zaman. Saray entrikası ile de parti yönetilir. Ama İttihat Terakki’nin akibetine uğranılır. Yazık olur ve bence haksızlık yapılmış olur.
Sevgilerini püskürtüyorum…
