Yağmur ikindisi…

Deniz, senden kaçmaya çalışır gibi toplar köpüklerini. Kalbin; köpüklere yetişmek isteyen bir başka canlı gibi sarsar bedenini… Martılar çatılara üşüşür, yağmur bastırır ardından. Hadi artık uyan uyan uyan…   


Yağmur sanki hep; delice özlediğin bir insanın gözyaşları gibidir. Fındık ve kakao yağına bulanan şezlong üstü kızaran etlerin, hırıltılı bir hüşuyla güneşi bir vantuz gibi içine çekmesi, bir yağmur damlasından daha heyecan verici değildir. O damla o küçücük damla değdi mi göz kapaklarına, yıkanan etinden daha gerçek daha duru bir ten yoktur aynada.  Yağmur; tatlı bir uyku sersemliğinden döne döne geçtiğin bir ikindi vakti, gözkapaklarına düşüverir… Yağmur; unuttuğunu sandığın bir sesin ‘unutmadım’ diyen sesi gibi irkiltir seni.. Bazıları bu yüzden sever yağmuru, bazıları da belki sırf bu yüzden nefret eder..  


Gök gri, yer kahverengi. Ne gitmek artık, ne gelmek geri… Ne konuşmak, ne gülmek…. Bakarsın sağında bir kol, bakarsın solunda bir kol, sararsın kendini. Isınmak için bir battaniyeye bile ihtiyacın yok şimdi.  Nasıl da güzeldir yalnızlık böyle  anlarda… Yalancı der telefonun ucundan bir ses, üşür be insanın ayakları başka bir ayağa değmeyince… yo güzeldir … basbayağı güzeldir işte… Özlenmeye değer biri varsa aklında, yalnızlık daima güzeldir… 


Niye-neye-neden yetişmek için bunca deneme, sen ne yapsan da ne yapmasan da hayat bir şekilde geçecekse?  yok işte değil öyle… Durur bakarsın aşağıdaki arabalara, yukarıdaki martılara. Deniz lodostan yorgun, içinin derinlerinde koca bir oyuk. Boşalır yağmur içine oluk oluk. Durur bakarsın bakarsın bakarsın… Balkon kapısını kapatırsın, çayını yudumlarsın, kalbini susturursun…  Gri gök gri, yer kahverengi… Basarsın düğmesine günün, hadi sürsün diye film…  


Yağmur;  yapayalnız bir ikindi vakti, özlediğin insanlar gibi yağar üstüne… 


[email protected]


SİBEL BENGÜ’NÜN DİĞER YAZILARI


– Çok sevgili sevgililer günü için…
– Açık reçete…
– Çocuk
– Sen de kimsin?
– Kar yağarken pencerenden…
– Bayramları nasıl bilirdiniz?
– Ne kadar buradasın?
– Bu hayat nasıl geçer?
– Aşık kimdir?
– Aşk ne değildir?
– Aşk nedir?
– Herşeyin bir şeyi vardır…
– İyi insan kimdir?
– Kaygı çok kaygan bir kelimedir…
– Bumerang aşklar…
– İstanbul’da yine yağmur var…
– Kelimeler, kelimeler, kelimeler…
– Bir şairin bildiği sevgi/ Attila İlhan için…
– Nedir, niyedir? Neyse…
– İnsan bazen kendini bırakıp delice gitmek istiyor…
– 3 kadın 1 kritik…
– Hayatın şablonu mu var?
– Haydi dostlar buyrun kahveye…
– Muhakkak…
Aşk’a herşey dahil…
Bir İstanbul hatırası
Kadın dediğin
– ‘Adam gibi adam’ dedikleri…
– Mantığım intihar, ruhum serseri… 
– Hiç-bir-şey anlamıyorum… 
– Hayal adalar… 
– Kırmızı başlıklı kızın nesi var?  
– İstanbul’a bir günlük firar… 
-Bırak deli desinler… 
-‘Sen benim rüzgar gülümsün…’ 
-Pardon tanışıyor muyuz? 
-İstanbul 
-Kıymık… 
-Siz mağrur musunuz? 
-Ne kadar önemsiyoruz yarınlarımızı? 
-Küçük şeyler… 
-Yürek mahrem bir bölgedir 
-Kiler… 
-Keşke 
-Anne karabiyesi… 
-Tren garları… 
-Yangın yeridir yürek, külleri kelimeler…
-Bir gün… gemiler… geçer… 
-Önsöz 
-O fotoğraf… 
-Durup dururken… 
-İçiyorsam sebebi var…
-Susmak üzerine… 
-Zor…anlatması zor… 
– Ciddi insan… 
-Kalbim Anadolu…
-Aşk niye biter? 
-Oğlum şiir oku…çünkü…
-Ne olmazsa olmasın, içinde sen varsın 
-Ölüm diye bir şey var… 
-Kırmızı başlıklı kızın neyi var?.. 
-Bebek’te gitmek zamanı…
-Kadın…nedir senin aşktan anladığın? 
-Altı üstü bir küre… 
-Aşk seni sordular…
-Atlıkarınca… 
-Dün haberini aldım…
-AY bilmecesi… 
-Karanlıktan korktuğumu nereden bildiniz? 
-Yüreğimin tozunu aldım… 
-Ne zaman yağmur düşse bu şehre… 
-Onlarca onlar…
-Kimsin sen?
-Bir sevgililer günü klasiği…_
-Nakış… 
-Rüya 
-Bilmen gerek… 
-Olgunluk… 
-İlk şiir 
-Kadınlar ne ister? 
-Meraklanınca 
-Sekiz onbeş vapuru 
-Olmayınca bir adamın gözleri 
-Biz İstanbulu sevdik 
-Tatiiil…. gel artık ben delirmeden…
-Ey kalbim…
-Sana yazdığım son şiirin içindesin şimdi…
-Tamiri zor oyuncaklar
-Hayat bir köprüdür oğlum… 
-Kim 
-Kol düğmesi 
-Nasıl anlatsam… 
-Gökte yakut, yerde zift karası… 
-Hadisene 
-Gökte yakut, yerde zift karas -3- (adam) 
-Gökte yakut, yerde zift karası -5 (kör olursun) 
-Gökte yakut,yerde zift karası – 6 (Gardiyan) 
-Gökte yakut, yerde zift karası – 8 (ilaç)
-The Fountain…
-En uzun cümlelerim 
-Öyküler
-Birvarmış, bir yokmuş…
-Buluşma 
-En kısa cümlelerim…
-Eyvallah           
-Of the record
-Yaşarız yaşanacak ne varsa bahtımızda…
-Çok insani bir takıntı 
-İki kaşın arasından geçiyordu 
-Adı yok 
-Murtaza, Cavidan ve sardunyalar…. 
-Bir hancı bir de yolcu… 
-Sayın İstanbul
-Bir şarkının çağrıştırdıkları…

706130cookie-checkYağmur ikindisi…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.