Yazıklar olsun!

Son sözümüzü baştan söyleyeceğiz.

Yandaş sendikanın marifetleri ve suç ortakları 19. Eğitim Şüra’sında aldıkları karar turizm sektörü ve ülkemiz adına yüzkarasıdır.

AKP yandaşı Eğitim Bir Sen adlı sendikanın teklifi ile alınan, başında milli sözcüğü olan bakanlığın makamında oturan zatın tavsiye dediği turizm liselerinde, içinde alkol geçtiği gerekçesiyle kokteyl dersinin kaldırılması kararı Türkiye’nin aydınlık yüzünün karartılması, turizmin hançerlenmesidir.

21. yüzyılın dünyasında ve Türkiye’nin turizmde örnek alınan ülke konumuna geldiği günümüzde böyle bir konunun şura kararı olması bir yana gündeme gelmesi bile utanç vericidir.

Türkiye’nin turizmde dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer aldığı, Akdeniz’de bölge liderliğine giden sürece girdiği dönemde bu kararı alanlar ülkemize yılda 30 milyar dolar gelir getiren, on binlerce kişiye iş olanağı sağlayan sektöre ve Türkiye’ye büyük zarar veriyor.

Bu karar, çağdışı zihniyetin Türkiye’nin dünyaya açılan penceresini karartma girişimidir.

Bu anlayış turizme duyulan kinin dışa vurumudur.

Anadolu turizm meslek liselerinde okutulup öğretilen kokteyl hazırlama dersinin içinde alkol olduğu gerekçesiyle kaldırılmasının neden olacağı sonuçları kestirebildiği için Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı “Bu tavsiye kararıdır” diyerek Türkiye’nin uluslararası alanda karşı karşıya kalacağı rezaleti gizlemeye çalışıyor.

Bir de bu ülkede adında turizm olan bir bakanlık var.

Ama o makamda oturan turizm ile ilgilenmiyor. O, yeni Osmanlıcılık oynayarak Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sürükleyen politikaların akıldaneliğini yapmakla övünüyor. Zira oturduğu yer ile gönlündeki yer başkadır.

Bu karar, eğitim sendikalarının yerinde uyarıları ve haklı itirazları üzerine yapılan oylamada reddedildiği halde deyim yerindeyse ‘ayakoyunları’ ile yeniden oylanarak alındı.

Bu karar, insana dayalı bir sektör olan turizmde Türkiye’nin en güçlü rekabet unsuru hizmet kalitesinin gereği eğitimi önler, rekabet gücüne kırmaya hizmet eder.

Bu karar, turizmde dünya turizminim merkezi olan Akdeniz bölgesinde liderliğe giden yolda sektörün önünün kesilmesine neden olur.

Bu karar, yılda 30 milyar dolar döviz geliri, en büyük sorun olan yeni istihdam alanı açmada ilk sırada yer alan, bölgeler arasındaki dengesizliğin giderilerek sosyal dengenin kurulmasını sağlayan sektöre ihanettir.

Bu karar, kendisi ile birlikte ilişkili olduğu 54 sektörün ülke ekonomisine sağladığı katkıya nankörlüktür.

Bu karar ülkemizin bambaşka biçimde algılanmasına neden olan, ülke imajımızı tersyüz eden bir karardır.

Bu karar en büyük sorun olan yeni istihdam alanı açmada ilk sırada yer alan, bölgeler arasındaki dengesizliğin giderilerek sosyal dengenin kurulmasını sağlayan sektöre vefasızlıktır.

Bu kararı alanlar ülkemize ve sektöre verdikleri zarar yanında gençlerin yerli ve yabancı konuklara ev sahipliği yapmanın gereği olarak meslek eğitimi alırken öğrendiklerinin ileride sağladığı olanakları bilmeyenlerdir.

Bu kararı alanlara sormak gerekir:

Bir öğrenci hukuk eğitimi kapsamında uluslararası ilişkiler dersi aldığı için büyükelçi, iktisat eğitimi kapsamında kamu yönetimi dersinden dolayı vali, çevre eğitimi çerçevesinde meteoroloji dersinden dolay uzaylı mı oluyor, hayır.

Peki turizm eğitimi alan öğrencinin kokteyl hazırlama dersinden dolayı alkolik olacağını düşünmek nasıl zihniyettir.

Bu, ‘Turist döviz getirir ahlak götürür’ zihniyetinin bugünkü versiyonudur.

İşte bu nedenlerle son sözü başta söyledik.

Günümüz dünyasında ve Türkiye’nin turizmde geldiği noktada, kahve muhabbetinde bile ciddiye alınmayacak böyle bir saçmalığı şura kararı haline getirenlere yazıklar olsun…

______________________

* Turizm Gazetesi (www.turizmgazetesi.com) Editörü

1608870cookie-checkYazıklar olsun!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.