Yazlık saray koyu kapattı, yatlar için yeni liman yapılacak!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Yazlık sarayın olduğu bölgede yatlara iskele bulmak sorun oldu: Reis koylara el koydu, millet iskeleye yanaşıp denize giremiyor…

Muğla’nın Marmaris ilçesindeki Okluk Koyunda inşa edilen Cumhurbaşkanlığı yazlık sarayının bulunduğu bölgeyi yatlar kullanamayınca, koya yakın bölgede bulunan Karacasöğüt iskelesine talep de arttı. Ancak 60 yat bağlama kapasitesine sahip olan bu iskele de taleplere yetersiz kalınca MUÇEV kapasite artışına gitmek istedi. MUÇEV’in yanı sıra aynı koyda bulunan özel işletmeye ait bir başka yat iskelesi için de kapasite artışı isteniyor. Bölgedeki çevre örgütleri ve vatandaşlar antik bir liman olan ve sualtı arkeolojisi açısından önemli kalıntıları barındıran koydaki doğal ve kültürel mirasın daha fazla zarar görmemesi için kapasite artışı projelerinin geri çekilmesini talep ediyor. MUÇEV’in yat limanına dönüştürmek istediği kapasite artışı projesiyle ilgili ÇED sürecinde 25 Nisan’da Ankara’da gerçekleştirilecek İDK toplantısına katılma kararı alan çevre örgütleri, taleplerini ve itirazların Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na da iletecek.

Marmaris’e bağlı Karacasöğüt Mahalesinde MUÇEV’in işlettiği 100 yat kapasiteli iskelenin 187 yat kapasitesine çıkarılmak istenmesi için hazırlanan proje daha önce yargı tarafından iptal edilmişti. İskele projesi için Eylül 2020’de verilen ÇED Gerekli Değildir kararına karşı Marmaris Belediyesi iptal davası açmış, davayı göre Muğla İdare Mahkemesi, alanda yapılan bilirkişi incelemesinin ardından projenin ÇED sürecine tabi olan yat limanları kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine hükmederek kararı iptal etmişti. Ardından da proje için verilen ruhsat iptal edilmişti.

MUÇEV’İN İPTAL EDİLEN PROJESİNE YENİDEN ÇED SÜRECİ BAŞLATILDI

Ancak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 30 Mart’ta yayınladığı duyuruda, Karacasöğüt’teki projenin daha da büyütülerek yat limanı kapsamına alındığı ortaya çıktı. Bakanlıktan yapılan duyuruda, “MUÇEV Turizm Ticaret Anonim Şirketi tarafından yapılması planlanan Yat Limanı, Yat ve Tekne Bağlama İskelesi Kapasite artırımı projesi” ile ilgili inceleme ve değerlendirme süreci başladığı belirtilerek 25 Nisan 2023 tarihinde İDK (İnceleme Değerlendirme Komisyonu) toplantısı yapılacağı kaydedildi. Karacasöğüt ve Marmaris’te yaşayan vatandaşlar ve çevre örgütlerinin temsilcileri Ankara’da gerçekleştirilecek olan projeyle ilgili İKD toplantısına katılarak konuyla ilgili çekinceleri ve itirazlarını aktaracak.

SİT ALANINDA İNŞA EDİLDİ, İMAR AFFINDAN YARARLANDI

Karacasöğüt’te bulunan ve 1. Derece arkeolojik sit alanı ile 1. Derece doğal sit alanı içerisinde kaçak olarak yapıldığı öne sürülen ikinci bir iskelenin de imar affından yararlandırıldığı kaydedildi. Global Marin adlı özel şirket tarafından kullanılan iskelenin bulunduğu alanda yapılan çalışmalarda, söz konusu iskelenin bulunduğu alanda sualtı arkeolojisi açısından önemli kalıntılar olduğu ortaya çıktı. Alandaki kültür varlıklarının tescil edilerek koruma altına alınması için ilgili kurumlara yapılan başvuruların sonucu beklenirken koydaki doğal ve kültürel varlıkları tehdit edecek daha büyük bir yapılaşmaya gidilecek olması yöre halkının tepkisini çekiyor.

SİT ALANININ DERECESİ DÜŞÜRÜLDÜ, YAPILAŞMANIN ÖNÜ AÇILDI

Karacasöğüt’teki koyda geçici ruhsat ile yat çekek yeri ve restoran hizmeti veren firma, 2016 yılında yapılaşmaya engel olan alanın sit statüsünün değiştirilmesi talebiyle girişimde bulundu. ‘Bilimsel’ raporlar ile de desteklenen hukuki girişimin ardından Eylül 2022’de firmanın talebi yerine getirildi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 28 Eylül 2022 tarihinde yaptığı duyuruda, söz konusu alanın 1. Derece doğal sit statüsünün Muğla 3.  İdare Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda revize edilerek tescil işlemi yapıldığını kaydetti. Bakanlık oluruyla 1. Derece doğal sit alanının bir kısmının, düşük yoğunluklu yapılaşmaya izin verilebilen ‘Nitelikli Doğal Koruma Alanı’, bir kısmının ise Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’  olarak onaylandığı belirtilen duyuruda, söz konusu değişiklikle ilgili kararın 19 Eylül 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak ilan edildiği kaydedildi.

Okluk Koyunda inşa edilen Cumhurbaşkanlığı yazlık sarayı uydu görünümü

İKİNCİ İSKELEYE DE ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR KARARI VERİLDİ

Sit değişikliği talebiyle ilgili yargı süreci devam ederken söz konusu firma 31 Mart 2021’de projeyle ilgili yeni bir ÇED süreci başlatırken, yargı kararının ardından 3 Şubat 2023 tarihinde ise projeyle ilgili ÇED Gerekli Değildir kararı verildi.

BÖLGEDE YAŞAYAN VATANDAŞLAR İPTAL DAVASI AÇTI

Sürecin hukuksuz olduğunu savunan bölgede yaşayan vatandaşlar, “adrese teslim sit değişikliği” olarak yorumladıkları kararın iptali için dava açtı. Konuyla ilgili yargı süreci devam ederken korunan alandaki kaçak yapılaşmanın ÇED süreci ile aklanmaya çalışıldığını savunan STK’ların verdiği bilgiye göre söz konusu proje kapsamında Global Marin Sportif Denizcilik Turizm ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından Yat Yanaşma İskelesi ve Turizm Konaklama Tesisi yapılması planlanıyor. ÇED alanı içerisinde bulunan 630 metrekarelik alanda güneşlenme ve sportif amaçlı kullanılan iskeleler için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 26 Eylül 2018 tarihinde yapı kayıt belgesi verildi. Yeni proje ile mevcutta kullanılan iskele alanının, 48 yata hizmet verecek şekilde 870 metrekareye çıkartılması planlanıyor.

VERİLEN İZİNLER KORUNAN ALANLARDA YAPILAŞMANIN ÖNÜ AÇIYOR

Alanın koruma statüsünün 1. Derece doğal sit alanı olduğu dönemde 5567 metrekarelik alanda kaçak yapılaşmaya göz yumulduğuna dikkati çeken bölgedeki STK temsilcileri, “ÇED kararının alınmasından sonra imar planı teklif çalışmaları gerçekleştirilecek olup, imar plan teklifi onaya sunulacağı belirtilen başvuruda 30 tekne kapasitesini 48’e çıkarmayı hedefleyen firmaya verilen izinlerde sadece yelken okulu olarak iskelenin kullanılabileceği belirtilmekte. Gelinen noktada ticari işletmenin doğal ve arkeolojik sit alanında yapılaşmasının önünü açan izin süreçlerinin halk ve STK’lar tarafından sorgulaması devam etmektedir.”

ANTİK LİMAN OLAN KOY DALIŞA KAPATILMALI

Bölge halkı ve çevre örgütleri, yapılmak istenen iskele ve marina projelerinin Karacasöğüt’ü bitireceğini savunuyor. Bu girişimleri hukuki yollarla engelleme kararı alan çevre örgütleri, koydaki kültür varlıklarının tescil edilerek koruma altına alınması gerektiğini kaydediyor. Sezon başlamadan önce koyda tespiti yapılan sualtı arkeolojisi açısından önemi olan tarihi kalıntıların olduğu bölgenin dalışa kapatılması gerektiğini belirten çevre örgütleri, ayrıca yatlardan atılacak çapaların da kalıntılara zarar verebileceğine dikkati çekiyor. Bir yandan MUÇEV, diğer yandan ise özel bir firmanın kapasite artışına gitmesiyle korunan alan statüsündeki Karacasöğüt’teki koy olağanüstü bir ziyaretçi baskısıyla karşı karşıya kalacak. Yeni oluşturulacak ticari alanlar ile antik liman olarak bilinen koy ve çevresindeki doğal ve kültürel mirasın daha fazla zarar görmesini istemeyen çevre örgütleri, marina ve yat iskelesiyle ilgili kapasite artırımı süreçlerinin durdurulmasını talep ediyor.

ESKİ CUMHURBAŞKANI DANIŞMANI CAN PULAK DA TEPKİ GÖSTERDİ

Özal döneminde Okluk Koyundaki Cumhurbaşkanlığı yazlık konutunun yapılmasına öncülük eden ancak bu mütevazı konutun yıkılarak devasa bir alanda yazlık saray inşa edilmesine sert eleştirilerde bulunan Özal’ın çevre ve turizm konularındaki danışmanlarından gazeteci Can Pulak da Karacasöğüt’teki koyun korunmasını talep ediyor. Pulak, koydaki iskelelerin yat limanına dönüşmesiyle ilgili ÇED süreçleri başladığı dönemde kaleme aldığı yazısında şu ifadelere yer vermişti: “MUÇEV skandalı yetmiyormuş gibi, şimdi bir de Türkiye’nin en modern, en disiplinli ve donanımlı Global Sailing yelken okulu da, karşı kıyı iskele talebinde bulunmuş. Global Sailing keşke sadece yelken okulu olarak kalabilse, MUÇEV gibi marinacılığa soyunmasa, alanını daha da büyütüp yeni sorunlara yol açmasa, daha iyi olur gibime geliyor. Çünkü Global Sailing gerçekten Türkiye’nin iftihar edeceği ve örneğine Avrupa’da da kolay rastlanmayacak bir yelken okulumuz. O nedenle önüne tekne bağlama, bu yolla para kazanma, yunus rehabilitasyon hikayesine sığınma işlerinden vazgeçmeli. Büyümeye çalıştıkça, o güzelim okula da zarar verebilirler.

‘KARACASÖĞÜT’ÜN MUHTEŞEM KOYUNU KORUYALIM’

Karacasöğüt’ün o muhteşem koyunu koruyalım. Ayrıca koyu yeni baştan disipline edelim. Mevcut 40-50 teknelik bağlama yerini büyütmeyelim. Onun dışında özel teknelerin ağaçlara bağlanmasına, koyun ortasına demirleyip trafiği engellemesine mani olalım. Bu arada balıkçılarımızı da düşünelim, onların kayıklarının bağlanabileceği 10 teknelik bir yeri planlayalım. Gerisine dokunmayalım. Bu düzenlemeyi Muğla Büyükşehir Belediyesi mi, Marmaris Belediyesi mi yapmalı ve gelirini köy muhtarlığına mı bırakmalı? Bir şeyler yapmak lazım, hem de zaman kaybetmeden.”

MUÇEV’İN PROJESİ YAKLAŞIK 43 DEKARLIK ALANI KAPSAYACAK

MUÇEV’in koydaki iskeleyi yat limanına dönüştürecek projesi, 4.880,75 metrekare iskele alanı, 38.013,11 metrekare de denizalanı olmak üzere 42.893,86 metrekarelik alanı kapsayacak. Proje kapsamında 426 metrekarelik mevcut yüzer iskeleye yapılacak ilavelerle 1329 metrekareye çıkarılacak. Mevcut durumda 100 yat ve tekneye hizmet veren iskelenin 187 yat için hizmet verecek hale getirilmesi planlanıyor.

ÖZAL’IN DANIŞMANI OKLUK KOYU HAKKINDA UYARMIŞTI

Bölgedeki gelişmeleri yakından izleyen Can Pulak, Cumhurbaşkanlığı yazlık sarayının inşa edildiği günlerde Okluk Koyunun teknelere kapatılacağı konusunda uyarılarda bulunmuş, bölgede alınan güvenlik önlemlerine dikkat çekmişti: “Gökova’da halk arasında İngiliz Limanı diye bilinen koy, halka ve turizme kapatıldı. Okluk’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi yüzünden hem turizme büyük zarar verildi, hem de deniz tutkunlarına ve yat sahiplerine inanılmaz zorluklar çıkarıldı. Karacasöğüt köyü, Buzağıotu Mahallesi ve Mal Deresi sakinleri bir yıldan fazladır ki, Cumhurbaşkanına yapılan yazlık yüzünden mağdur oldular, çile çektiler. Yolları ve ormanları perişan edildi. Marmaris’e ulaşım, çocukların okula gidiş-gelişi ve çiftçilerin ürünlerini ilçe pazarına götürmesi hayli zahmetli hale getirildi. Yolların gereksiz büyütülmesine, kuru derelerin ıslahına, yapılan binalara ve sahil düzenlemesine çok büyük paralar döküldü. Ne o, Cumhurbaşkanı ve misafirleri burada tatil yapacaklar.”*

*(https://gazeteciyazaryusufyavuzcom.wordpress.com/2018/07/18/8123/)

2680120cookie-checkYazlık saray koyu kapattı, yatlar için yeni liman yapılacak!
Önceki haberHollanda’da Türkiye kökenli göçmenlerin ‘Post – Covid sendromuna’ yakalanma riski yüzde 50 daha fazla
Sonraki haberABD’li firmadan kanser ve kalp hastalığına umut veren açıklama
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.