Son 6 yıldır Yeni Galata Köprüsü’nün sıkı müdavimlerinden biriyim. Bu yıllar içinde sürekli köprünün müşteri profilini inceleme şansım oldu. Sigara ve alkol yasaklarından sonra, özellikle geçtiğimiz Ramazan ayından buyana, köprünün ziyaretçi sayısında gözle görülür bir düşüş var. Bu durumun nedenlerini merak ettiğimden, soluğu Yeni Galata Köprüsü Esnafları Derneği Başkanı Ahmet Fazlıoğlu’nun yanında aldım. Fazlıoğlu, yaklaşık 500 kişiyi temsil eden bir derneğin başkanlığını yaptığından, Yeni Galata Köprüsü’ne dair söylemleri ayrı bir önem arz ediyor. Nargile ve ince belli eşliğinde, Ahmet Fazlıoğlu ve 2 köprü esnafına “Yahu köprüde neler oluyor?” diye sordum.
Ahmet Fazlıoğlu’yla sohbete başladıktan sonra, Yeni Galata Köprüsü’ndeki durumun sanılandan çok daha ciddi boyutlarda olduğunu anladım. Fazlıoğlu’nun resmi belgelerle konuşması da durumun vahametini gözümde artırdı diyebilirim. 24.06.2013 tarihinde Yeni Galata Köprüsü Esnafları Derneği, 20 esnafın kaşe ve imzasını içeren, ekinde fotoğrafların da bulunduğu bir dilekçeyle İstanbul Valiliği’ne başvurmuş. Belgede İl Mahalli İdarelere Müd. Vali Yardımcısı’nın 113537 sayı ve 24.11.2013 tarihli imzası da bulunuyor. Sözkonusu şikayet dilekçesinin muhtevası özetle şöyle:
“Karaköy Ziraat Bankası önü, köprü-banka arası ve Karaköy Haliç tarafında çiğ balık satan işportacılar ve 15-20 kişilik bir tinerci gurubu, özellikle saat 18:00’den sonra, bölgedeki insanları tehdit edip zorla para ve değerli eşyalarını alıyorlar. Bölgedeki bankamatiklerden para çeken yerli ve yabancı ziyaretçiler taciz edilerek zorla para isteniyor. Seyyar tezgahlarda balık ve köfte satan kişiler, hiçbir resmi izin olmaksızın İSPARK alanını işgal edip haksız/vergisiz kazanç elde ediyorlar.”
Köprünün bir müdavimi olarak defalarca kez böylesi durumlarla ben de karşı karşıya kaldım ve konuyu yakinen biliyorum. Yeni Galata Köprüsü Esnaflar Derneği’nin bu dilekçesine cevap İBB Avrupa Yakası Zabıta Müdürlüğü’nün 24.07.2013 tarih ve 4893-İBB: 137830 sayılı Avrupa Yakası Zabıta Müdürü Bahtiyar Yılmaz’ın imzalı belgesiyle veriliyor. Cevabın muhtevası özetle şöyle:
“Şikayet doğrultusunda, Belediye Kuralları Yönetmeliği’nin 10.maddesinin 5. fıkrası gereği Avrupa Merkez Zabıta Amirliği ekiplerince işlem yapılmış, izinsiz seyyar satıcılık yapan şahıslara mani olunarak faaliyetlerine son verilmiştir.”
Sözkonusu cevapta , “izinsiz seyyar satıcılık yapan şahıslara mani olunarak faaliyetlerine son verilmiştir” ibaresi var ancak hala onlarca seyyar satıcının aynı bölgede çalışmaya devam ettiği görülüyor. Cevapta ilginç olan bir ibare daha var: “Karaköy meydanı Ziraat Bankası önünde bulunan simit tezgahının müdürlüğümüzden alınan işgaliye izniyle satış yaptığı belirlenmiştir.” Burada akıllara bir soru geliyor: “Onlarca seyyar satıcının olduğu bir bölgede, diğerlerine izin verilmezken neden tek bir simit tezgahına satış izni verilmiştir? Bu simit tezgahının hangi kriterler doğrultusunda satış yapma izni vardır ve diğer tezgahlardan farkı nedir?”
Resmi belgelere göre Yeni Galata Köprüsü Esnaflar Derneği’nin şikayet dilekçesine yönelik, İstanbul Valiliği’nin 26.06.2013 tarih ve 78411129-492-28308 sayılı belgesi, Beyoğlu Kaymakamlığı’nın 28.06.2013 tarih ve 38956201-492-2498 sayılı belgesi, Beyoğlu Kaymakamlığı’nın 27.08.2013 tarih ve 38956201-492-3284 sayılı belgesi, Beyoğlu Belediye Başkanlığı’nın 16.07.2013 tarih ve 10803595/1489-242542 Ç-9164 sayılı belgelerle işlem yapılmış, Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü de gerekli müdahalelerde bulunmuş. Ancak çevreye yakinen aşina olan herkes hem seyyar satıcıların hem de tinercilerin bölgede hala cirit attığını görecektir. Peki, bu kadar yazışma ve belge sadece göstermelik olarak, adet yerini bulsun diye mi yapıldı? Neden bölgenin güvenliğine dair köklü bir çözüm yok?
Yeni Galata Köprüsü güvenliğini İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı güvenlik görevlileri sağlıyor ancak esnaflar bu görevlilerin hiçbir olaya müdahale etmediklerini, sadece izlediklerini söylüyorlar. Esnaflar İBB’nin kendilerine gerekli randevuları vermediğini iddia etse de, İBB ve Yeni Galata Köprüsü Esnaflar Derneği’nin arasında köprünün güvenlik devri ile ilgili görüşmeler sürüyor. Ancak henüz hiçbir çözüm sağlanabilmiş değil. Bunun faturası da bölgede saldırıya uğrayan ve yaralanan ziyaretçilere kesiliyor!
Yeni Galata Köprüsü çevresindeki tezgahlar, büfeler ve yeşil alanlarda açık içki satışı, bazı çetelerin köprü üstündeki seyyar satıcılardan kira alması, meydanın arkasındaki dükkanların izinsiz olarak 6 metreye kadar bahçe yapıp sigara içirmesi, köprü üstünden atılan balıkçı oltalarının ziyaretçileri yaralaması ve son 3 yılda köprüdeki mekanlarda eleman azalması gibi problemlerden de bahsedilebilir. Bu bağlamda, İstanbul’un kültür mozaiğinde önemli bir yeri olan köprünün müdavimi olan bir vatandaş olarak, yetkililerin müdahalesinin sadece belgeler üzerinde kalmaması ve icraata da dökülmesi gerektiğini düşünüyorum. Konunun takipçisi olmayı sürdüreceğim.
