Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB Komisyonu’nun Türkiye ile ilgili tavsiye kararı konusunda, ”Aslında buna askıya almak şeklinde değerlendirmeyelim. Bu uzun soluklu bir yolculuk. Daha önce telaffuz edilen yıl 2014 idi. Bu süreç içerisinde bizler yine diğer fasıllarla ilgili müzakerelerimizi yapacağız, çalışmalarımızı yürüteceğiz, yolumuza da aynı şekilde istikrarla devam edeceğiz” dedi.
Başbakan Erdoğan, Riga’dan dönüşünde Esenboğa Havalimanı’nda bir gazetecinin, ”AB ile müzakerelerin askıya alınmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu şöyle cevaplandırdı:
”Aslında bunu askıya almak şeklinde değerlendirmeyelim. Çünkü biliyorsunuz bu bölümlerden bir tanesi zaten aç kapası yapılmış olan… 8 tanesi için bu aç kapanın şu anda yapılamayacağını söylüyorlar. Bunun dışında 24 tanesiyle ilgili de kapamanın yapılamayacağını söylüyorlar. Bu ne demektir; açma yapılacak ama kapama yapılamayacak. Şu andaki bu tavsiye kararı, bu bir kesin karar değildir ve bu tavsiye kararı, 11 Aralık’ta Dışişleri bakanlarının yapacağı toplantı var, ondan sonra 15’inde liderler zirvesi var, sanıyorum 24’ünde de nihai kararı açıklayacaklar. Fakat, yine bu dönemde bitecek diye de bir şey yok. Bildiğiniz gibi her 6 ayda bir dönem başkanlığı oluyor ve bundan sonraki dönemde yine bunun değerlendirmesi yapılacak.”
AB’ye üyeliğin ”uzun soluklu bir yolculuk” olduğunu belirten Erdoğan, ”Daha önce telaffuz edilen yıl 2014 idi. Bu süreç içerisinde yine diğer fasıllarla ilgili müzakerelerimizi yapacağız, çalışmalarımızı yürüteceğiz, yolumuza da aynı şekilde istikrarla devam edeceğiz. Nedir bu? Çok hızlı gidebilirdi de, şimdi AB hakikaten bu tavsiye kararı üzerinde ısrar ederse bu biraz yavaşlamış olur. Ama askıya almak, durmak… Öyle birşey söz konus değil. Yol aynı yoldur, AB yoludur. Çalışmalarımızı, gerek Dışişleri Bakanımız, gerek Başmüzakerecimiz, tüm ekipleriyle beraber aynı kararlılıkla devam ettireceklerdir.”
“TREN KAZASI OLMAYACAK”
AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Türkiye’nin AB’ye tam üyelik görüşmelerinin kısmen askıya alınmasını tavsiye etti. Rehn, “Türkiye’nin üyelik sürecinde tren kazası olmayacak. Sadece trenin hızı yavaşlıyor. Müzakere sürecini canlı tutuyoruz” dedi.
Rehn, Türkiye’nin yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesi karşısında AB’nin hiçbir şey olmamış gibi davranamayacağını vurguladı.
Sürecin devamının AB’nin ve Türkiye’nin çıkarına olduğunu anlatan Rehn, limanların açılmaması nedeniyle müzakerelerin başlatılmayacağı fasılları, “malların serbest dolaşımı, iş kurma hakkı ve hizmet sunumu serbestisi, mali hizmetler, tarım ve kırsal kalkınma, balıkçılık, taşımacılık politikası, gümrük birliği ve dış ilişkiler” olarak sıraladı.
Olli Rehn, AB Konseyine yaptığı çağrıda, tüm hazırlıkları tamamlandığı halde Kıbrıs Rum kesiminin direnci nedeniyle henüz açılmayan 4 faslın (eğitim ve kültür, ekonomik ve parasal politika, işletmeler ve sanayi politikaları, mali kontrol) müzakerelerine bir an önce geçilmesini istedi.
Türkiye’nin limanların açması yükümlülüğünün bundan sonra sadece AB Komisyonu tarafından ele alınmasını önerdiklerini bildiren Rehn, bu sayede yeni siyasi tartışmalardan kaçınılabileceğini kaydetti.
Rehn, 11 Aralıktaki AB Dış İlişkiler Konseyine kadar Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde önerilerinin geçersiz olacağını ifade etti.
“UZATMA DAKİKALARI”
Bir soru üzerine durumu “bir maçın uzatma dakikalarına” benzeten Rehn, altın gol kuralının geçerli olduğunu ve “ayağında top olan Türkiye’nin her an gol atarak sonucu belirleyebileceğini” dile getirdi. Rehn, “gol olmaması durumunda maçın tekrar tekrar uzatılacağını” bildirdi.
TÜRKİYE’YE KIBRIS CEZASI
Öte yandan Financial Times gazetesi Papa’nın Türkiye ziyareti ile ilgili bir yorum yerine, Türkiye’nin Avrupa Birliği müzakereleri ile ilgili bir habere yer verdi.
Avrupa Komisyonu’nun, müzakerelerin geleceğine ilişkin tavsiye kararını bugün açıklaması beklenirken Financial Times, “Brüksel müzakereleri yavaşlatarak, Türkiye’yi Kıbrıs konusunda cezalandıracak” başlığını kullandı.
Gazetenin yorumu şöyle:
“Liman ve havaalanlarını Kıbrıs’a açmamasının cezası olarak, Türkiye’ye bugün, Avrupa Birliği ile müzakerelerinin durdurulmasa bile yavaşlatılması gerektiği bildirilecek.
Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’nun, tahmin edilenden daha sert bir tavsiye kararı açıklaması bekleniyor. Bunun, Ankara’ya daha güçlü bir mesaj verilmesini isteyen Fransa ve Almanya gibi ülkeleri memnun edeceği düşünülüyor.
İngiliz ve Kuzey Avrupa ülkelerinin diplomatları ise kendilerini hayal kırıklığına hazırlıyor. Zira Barroso’nun, Türkiye’nin üyeliğini rayında tutmak için, mümkün olan en hafif cezayı önereceğini umuyorlardı.
İngiltere ve bu konuda Türkiye’ye destek veren diğer ülkeler, 35 müzakere başlığından sadece üçünün; gümrük birliği, ulaştırma ve malların serbest dolaşımına ilişikin olanların askıya alınmasından yanaydı.
Ancak Brüksel’deki diplomatların beklentisi, müzakerelerin 6 ila 9 başlıkta askıya alınacağı yönünde. Bu adımın da Türkiye’yi bir hayli öfkelendirmesi bekleniyor.”
