Yörükler, 2B zulmünü unutmayacak!

Yüksek rayiç bedellerin açıklanmasıyla birlikte Antalyalı köylülerin isyanına neden olan 2B arazileri gündemden düşmüyor. Özellikle Aksu, Serik ve Kaş’ta köylülerin 2B eylemlerine güvenlik güçleri biber gazı ve copla sert müdahalede bulunmuş, bazı köylü kadınlar gözaltına alınmıştı. Uzun yıllardır Toroslar’daki Yörüklerin yaşamına ilişkin araştırmalar yapan Antalyalı araştırmacı-yazar Giray Ercenk, 2B konusunu ele aldığı yazısında, Yörükler’in karısına kızına reva görülen biber gazlı 2B zulmünü unutmayacağına işaret ederek “seçim sandığında Başbakan Erdoğan’ın burnundan fitil, fitil getireceği” görüşünü savundu.

Ercenk’in, Cumhuriyet Gazetesi Akdeniz bölge ekinin dünkü sayısında yayınlanan “Aksu ve 2B” başlıklı yazısı şöyle:

“Rasih Kaplan (öl.1952), Aksu Köy Enstitüsü’nün 1940 yılı açılışında yaptığı konuşmada ‘Şu nurlu yuvanızın (Enstitü binaları) dayandığı eski Perge harabelerini göz önüne getiriniz. Bu yurt, bunu yapanlara ne feyizler bahşetmiş; insanları mesut ve müreffeh yaşatmış. Eserlerini, sanatlarını teşhir ettikleri bu yerlerde cins atlarını koşturdukları bu stada bakınız’ der ve sorar ‘bugün bu koşular, bu sergiler niçin yapılamıyor…’

MECELLE’DEN ECEVİT’E TOPRAK MESELESİ

1970’li yıllarda CHP’nin sloganıydı: ‘Toprak işleyenin, su kullananın…’ Bülent Ecevit miting meydanlarında ‘Doğa yasası, insanın yaptığı yasadan daha güçlüdür’ deyip dolaştığı o günlerin karşıt sloganı, doğrusu pek içeriksiz ve sığ kalıyordu; ‘Komünistler Moskova’ya…’ Oysa 19. yüzyılın ikinci yarısında Cevdet Paşa’nın yönetimindeki komisyon tarafından hazırlanan; uğradığı ağır baskılara, görevden uzaklaştırmalara karşın tamamlanan bölümlerinin dönem padişahlarına, kırk dereden su getirilerek onaylatılan Mecelle (1926’ya kadar yürürlükte kalan Medeni Kanun) diyor ki; ‘Zaruretler (ihtiyaçlar), memnu (yasak) olan şeyleri mubah (haklı/geçerli) kılar…’

GÖÇEBE YAŞAMIN SONUNDA ORTAYA ÇIKAN TABLO

Körfez coğrafyasında yayla/sahil göçüp duran Göçebe Türkmen’nin (Yörük) kalıcı iskânı, Cumhuriyet döneminde Aksu-Alanya arasında sıtma üreten bataklıkların kurutulmasından sonra mümkün olmuştur… Üretim ve yaşamın kıl çadırlı, kamış örtülü damların altında sürdüğü kışlak alanlarda toprak giderek değer kazanmış; sahiller kalıcı şekilde şenlenmişti… Hareket halinde olduğu için denetimi zor hayvan yetiştirme esaslı göçebe üretim/yaşam alanları, toprak esaslı kalıcı üretim/yaşam alanlarına dönüştü ve de bugünün görece modern kırsalı doğdu…

2B, HALKI TOPRAĞINDAN SÜRÜP ÇIKARMA PROJESİ

İşin gerçeği şu ki; 2B, savaş ve kuruluş yorgunu devletin, o günün ölçülerinde dev projelerle toprağa bağladığı halkın, dededen toruna bin bir güçlükle şenlendirerek değer kattığı topraklardan sürüp çıkarma projesinin adıdır… Öte yandan bu proje, Anadolu’da en yüksek 2B bedelinin uygulandığı Antalya’da, karayolu ile deniz arasına sıkışıp kalan turizmin sınırındaki tarım topraklarının kazandığı değerin gerçek sahibi olan küçük çiftçinin elinden alınmasından başka bir şey değildir…
2B mağduru Aksuluların, kadın erkek, çoluk çocuk; pankartlı, coplu, biber gazlı hak arayışlarını izlerken aklımdan; genç Cumhuriyet’in verdiği sıtma savaşı, Antalya’nın Kuvva-i Milliyeci milletvekili Rasih Kaplan’ın Aksu Köy Enstitüsü önünde yetmiş yıl önce verdiği hayıflanma dolu söylevi, ‘70li yılların slogan savaşları ve de yüz elli yıl önce yürürlüğe giren Mecelle’nin ‘doğa yasanına’ gönderme yapan o hükmü geçti…

YÖRÜKLER SANDIKTA ERDOĞAN’IN BURNUNDAN GETİRECEK

Bir de ne geçti aklımdan biliyor musunuz; bu Yörük milletinin; erkeği neyse de çoluk çocuğuna, karısına kızına reva görülen coplu, biber gazlı zulmü zinhar unutmayacağı ve de seçim sandığında Başbakan Erdoğan’ın burnundan fitil, fitil getireceği…

1548940cookie-checkYörükler, 2B zulmünü unutmayacak!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.