Yeniçağ gazetesi ekonomi yazarı Evren Devrim Zelyut, “Devletin nasıl kötü yönetildiğini yine devletten aldığım rakamlarla ispatlayacağım” diyerek son yıllardaki gelir gider tablosunu değerlendirdi.
Yeniçağ gazetesi ekonomi yazarı Evren Devrim Zelyut, “Zam ve dolar fırtınasına hazır olun!” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Zelyut yazısında, “Devletin nasıl kötü yönetildiğini yine devletten aldığım rakamlarla ispatlayacağım” diyerek son yıllardaki gelir gider tablosunu değerlendirdi.
“Ancak ben size an itibari ile dönen devlet çarkının borçla döndüğünü, AKP Hükümetinin bize büyük borç bırakacağını söylüyorum. Bunu Hazine’nin yaptığı faiz ödemelerinden anlıyorum.” diyen Zelyut, “Ancak borç da yetmiyor, yeni zamlarla gelir yaratılacak, zamlar gelince enflasyon artmayacak mı?” sorusunu yöneltti.
Zelyut’un yazısı şöyle:
“Türk ekonomisi yönetilmiyor. Son üç yıldır savruluyor, çapa tutmayan tekne misali dalgalı sularda batmamaya çalışıyor. Bunu nereden anlıyoruz? Roket gibi yükselen fiyatlardan, on milyondan fazla işsizden, bölüşümde adaletin iyice bozularak birileri 3-5 maaş alırken, toplumun büyük bir kesiminin sefaletle karşılaşmış olmasından…
Size bu yazıda devletin nasıl kötü yönetildiğini yine devletten aldığım rakamlarla ispatlayacağım. Bu sefer gidip Türk Hazinesi’nin durumuna bakacağız. Yani gelirler ve giderlerin toplandığı milletin cüzdanına…
Geçen hafta Cuma günü 2021 Temmuz Hazine Nakit Gerçekleşmeleri açıklandı. Rakamlara göre, 2021 Ocak-Temmuz arası:
Gelirler: 711,9 milyar TL.
Giderler: 820,6 milyar TL.
Aradaki Fark: -108,7 milyar TL. 2,3 milyar TL özelleştirme gelirini düşünce fark 106,2 milyar TL eksi olmuş.
2021’nin ilk yedi ayında 106,2 milyar TL eksi yazmışlar!
Ve bu eksi mart ayında Merkez Bankası’ndan 44 milyar TL, savaş ya da depremde kullanılacak Banka kârını almalarına rağmen olmuş! O ihtiyat kullanılmasa Hazine açığı 150 milyar TL olacaktı.
Bu rakamın ne kadar kötü olduğunu anlamak için geçmiş yıllara bakalım. Geçmişte ne kadar açık vermişiz?
2015: -17,1 milyar TL. 2016: -38,2 milyar TL. 2017: -60,4 milyar TL. 2018: -70,3 milyar TL. 2019: -130 milyar TL. 2020: -181,9 milyar TL.
Yıllar içindeki bozulmayı görebiliyor musunuz? Yandaşlar ya da rakamlardan habersiz kardeşlerimiz ne diyor? İyi de ama herkes tatilde, barlar, cafeler dolu, bu nasıl kriz? Sevgili dostlar tüm ekonomi borçla dönüyor. Toplum ikiye bölünmüş durumda, ya sıkıntı içindeki %85 ya da %15’lik mutlu bir azınlık içindesiniz.
Ancak ben size an itibari ile dönen devlet çarkının borçla döndüğünü, AKP Hükümetinin bize büyük borç bırakacağını söylüyorum. Bunu Hazine’nin yaptığı faiz ödemelerinden anlıyorum.
2015 yılında faiz ödemelerine ayrılan para 50 milyar TL idi. Oysa şimdi faiz ödemesi 2021 ilk yedi ayında 98,5 milyar TL oldu.
Peki verilen bu gediğin sonunda ne olacak?
AKP yönetimi devleti döndürmek, yandaşlarına ballı ihaleler vermek, 3-5 maaş bağlamak için devlet giderlerini artırıyor. Ülke kötü yönetildiği için gelirler giderleri karşılamıyor. Doğal olarak aradaki farkı borç alarak yani geleceğimizi ipotek altına koyarak kapatıyor. Bu açığın yarattığı riskleri, giderek otoriterleşen AKP’yi gören yabancı Türkiye’ye düşük faizle borç verir mi? Faiz giderlerimiz beş yılda iki katına çıkmış, bizi sülük gibi emiyorlar.
Ancak borç da yetmiyor, yeni zamlarla gelir yaratılacak, zamlar gelince enflasyon artmayacak mı? Zaten tarım ve sanayideki ithalata dayalı model gereği enflasyon artmıyor mu? Üstüne bir de zamlar enflasyonu azdırınca Lira’nın değeri daha da aşağıya düşmeyecek mi? Lira’nın değeri düşünce dolar yukarı gitmeyecek mi?
