Zampara, Kelleyi Koltuğa Almış Adamdır

Zamparalık biraz masrafa, ancak daha çok cesarete bakar…

Sonuçlarına katlandıktan sonra, dünyada macera mı yok?

Hovarda, zevkine mecbur kalmış bir adamdır.

Evlilikte eşini başkasıyla aldatmak, zinaya kalkışmak, çapkınlık yapmak geleneksek toplum anlayışına göre erkeğe hak sayılır, karılarına da revâ görülür. Lakin kimse düşünmez ki, bu kadar çapkın erkeğin sayısına oranla çapkın kadın da vardır.

Öyle ya, dünyanın bütün zamparaları tek kadın için sıraya girecek değildir; denge meselesi…

İşte bu dengenin farkına varan Kanadalı bir internet-web girişimcisi, 2001 yılında Ashley Madison adıyla çöpçatan sayfası kurmuştu. Sloganı, ¨Hayat kısa, Tadını Çıkart, Eşini Aldat!¨ biçimindeydi. Kısa sürede takipçisi çoğaldı.

Ayda 125 milyon kişinin bu sayfalara girip kendisine geçici, gecelik, birkaç saatlik, hatta belki metres sahibi yapıp sürekli ikinci eş aradığı biliniyor.

Bu yönüyle www.AshleyMadison.com adresi dünyanın en çok izlenen 8.sıradaki web sayfası oldu. Böyle bir sayfaya sahip olmak, Açıl Susam Açıl misali, bütün kasaları, hazineleri ayaklar altına serer; sahipleri paraya para demiyor, işler tıkır tıkır işliyordu.

AshleyMadison’a müracaat edenlerin kimliği tümüyle saklanıyor, asla, devlet kuruluşları dahi talep etse teslim edilmeyecek biçimde bunun garantisi veriliyordu.

Sadece uluslararası terör suçlularını avlamak gerekirse, ilgili sayfaları yetkililere sunuyorlar; mahkemeler bile bu sayfaya müdahale edemiyordu. Demek zina etmek hakkı, aldatmak, felekten birgün çalmak devletin âli menfaatlerinden daha öndeydi; insan haklarına giriyordu.

Nitekim devlete dahi bilgi teslim etmeyecek kadar babayâni, bileği kuvvetli, arkası sağlam bir Pezevenk bulunca, eşinden sıkılmışların bu sayfalara girip ıcığına cıcığına kadar bütün teferruatı teslim ettiği de biliniyor.

Dile kolay, 2001 yılından bu yana, her ay 125 milyon kişinin şahsi bilgilerini sayfaya yüklediğini, eş aradığını, web sayfasının algoritmik mantığıyla verdiği ayrıntılara göre birisini gözüne kestirdiğini hesap ederseniz işin hacmi ortaya çıkacaktır.

AshleyMadison, çiftleri buluşturduktan sonrasına karışmıyor, işin içinden ustaca çıkıyor, gördüğü çöpçatanlığın karşılığında cebini dolduruyordu. Kapitalizmin para işlerine bakan Forbes dergisi kayıtlarına göre, geçen yıl net kârı 125 milyon Dolardır.

İşler böyle tıkır tıkır işlerken, Temmuz ayı ortalarında bir haber ortalığı birbirine kattı. HACKER denilen bilgisayar korsanları, kapısını devletin açamadığı AshleyMadison’ın gizli odalarına girmişti. Panik başladı!

AshleyMadison’a üye olmuş, kendisine erkek-kadın eş arayan, hatta eşcinsel yahut cinsel fantazisine uygun ¨bir şey¨ arayan milyonlarca insan, bir anda, sırrın ortaya çıktığı o muhteşem korkuyu yaşadı.

Şu anda, aldatmak fantazisi üzerine kurulu web sayfasına kayıtlı 40 milyon üye, çoğu Amerika ve Kanada’da olmak üzere bunca insan panik içindedir.

AshleyMadison’un sahipleri de öyle… Zira web sayfasını korsanların elinden ağır şantaj bedellerine karşılık verip kurtarırlarsa, ne âla! Aksi durumda, üyelerinin açacağı tazminat davalarıyla baş etmeleri de mümkün değildir. Dahası var ki, ¨Ben ettim, siz etmeyin! Gelin beni kurtarın…¨ diye Amerikan FBI’ı veya Kanada’nın CSIS’ına çağrıda bulunursa, bu kez yağmurdan kaçıp doluya tutulacaktır.

40 milyon zina meraklısı üye içinde sıradan, sokaktaki insanın önemi elbette var, fakat asıl önemlisi, birçok siyasetçi, işadamı, sanatçı, sosyetede süksesi olan birçokları için kâbus başlamış bulunuyor. Aralarında senatörler, milletvekilleri gibi isimlerin olduğu söyleniyor.

Amerikan dedikodu magazini ve bu arada ciddi basın organlarına gelen haberler, bu hâliyle, pek içaçıcı görünmüyor. Hem Kanada’da hem de ABD’de ünlü siyasetçilerden azımsanmayacak bir kesimi AshleyMadison’da, en azından bir kez ilişki talebinde bulunmuş yahut merakı galebe çalıp sayfalarda erkek-kadın/ erkek-erkek/ kadın-kadın seks ilişkisi için gezinmiştir.

Siz de gezindiyseniz, dert etmeyin! Şöhretinize bağlı bir şey, şantajla karşılaşmak…

Bilgisayar Korsanları-Hacker’lar, para sızdıracağı isimlerin peşindedir, mahallemizin kasabı Ali’nin, bakkalı Cevat’ın, kocasından bıkmış Ayten Ablanın peşinde değil.

Ama yine de sır perdesi bu, belli olmaz, belki sizin için de açılabilir.

Lakin dert etmeyin, kimse tamamen mâsum değildir. Herkesin ufarak teferek günâhları olabilir.

AshleyMadison işte insanların ufak tefek günâh işleme zevkini kullanıp bugüne kadar kesesini doldurmuştu, ardından buna benzer yüzlerce tanışma-buluşma-çiftleşme siteleri de kurulmuştu; ama şimdi hepsi sus pus oluverdi. Hâdisenin ayyuka çıkmasından sonra, AshleyMadison’ın üstünü örtmeye çalıştığı bu kritik durumun ardından boşanma avukatlarının reklam vermesi de boşuna değildir.

Hotel California şarkısıyla bildiğimiz Eagles’ın 1975 yapımı plakta dinlediğimiz Lyin’Eyes adlı şarkısı vardı, bilmem hatırlar mısınız?

Yaşlı, zengin kocayla evli bir genç kadının gecelik aşk arayışını anlatıyordu.

Şarkıda acıklı sözler, kocasının bu genç tazeyi parasına rağmen elinde tutamadığı, hatta kendi parasıyla başkalarına gönderdiğidir.

Şimdi, AshleyMadison volkanı patlayınca, azgın kül ve ateşten, lavadan yanıp tutuşmuşların, bu sayfaya sırrını açmış olanların hâlini düşünüyor, insanlığa ait bu ilahî ve ezeli aldatma tutkusunu anlamaya çalışıyorum.

Vardığım sonuç şu:

Zampara, kelle koltukta gezmeyi seven adamdır ve karın yağmasını bekler.

Fakat böylesi güneşe kar mı dayanır? Kara pek güvenmemeli…

Zira karda yürüyüp izini belli etmemek, karın devamlı yağmasına bağlıdır…

1593690cookie-checkZampara, Kelleyi Koltuğa Almış Adamdır

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.